Yazılı açıklama yapan KCDK-E, "4 Kasım'da Düsseldorf’ta gerçekleşecek Avrupa merkezi yürüyüş ve mitingine direniş ve özgürlük ruhuyla katılalım. 'Abdullah Öcalan’a ve Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük', 'No pasaran', 'Faşizme Geçit yok” sloganlarıyla sokakların yankılanacağı, Kürt, Türk, Alman ve çeşitli milliyetlerden kurumların, devrimci, demokrat, aydınların kitlesel katılımıyla, yürüyüşümüzde faşizmin zincirlerini kıralım" dedi.

'ERDOĞAN'IN POLİTİKALARI ALMANYA'YA TAŞINIYOR!'

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Avrupa ve Alman hükümetinin iki yüzlü politikalarına karşı bizler Kürdistanlı ve Türkiyeli demokratik kurumlar olarak Almanya’nın kriminalizasyon politikalarına 4 Kasım’da 'Edî bese' diyeceğiz.

Erdoğan’ın Kürt düşmanı politikalarını Almanya’da taklit eden Alman hükûmetine demokratik normlara ve evrensel değerlere uyma uyarısı yapılacak. Bayrakları, kitapları ve müziklerimizi yasaklayan faşizan zihniyete 'Edî bese' denilecektir. İzin verilen 4 Kasım merkezi yürüyüşümüze yemek ve içecek stantlarını yasaklamak ve keyfi birçok uygulama getirmek, AKP-MHP faşizminin anti-Kürtçü politikalarını Almanya'ya taşımaktır.

Yürüyüşümüzde giyeceğimiz ayakkabıdan sahne arkasındaki çadırlara, amblemlerimizin boyuna, Alman dostların yürüyüş şekline kadar getirdiğimiz kuralları ya da yeme-içme izni vermeyerek, çocuk, yaşlı, şeker hastası insanların onurlu duruşunu engelleyeceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Biz bunların diktatör Erdoğan'ın kuralları olduğunu biliyorduk. Acaba Almanya'yı Erdoğan mı yönetiyor ya da DAİŞ zihniyetli Erdoğan'dan yeni bir ihale almak için mi bunlar yapılıyor? Erdoğan diktatörü tüm bunlardan sonuç alamadı. Siz de alamazsınız. Federal Almanya'nın, koalisyon ortakları olan Yeşiller ve Liberallerin birçok milletvekilinin diktatör Erdoğan'ın uygulamalarına karşı olduğunu biliyoruz. Umarız, Erdoğanvari bu uygulamalara karşı çıkar; yanlışı düzeltirler.

Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa ve CPT gibi kurumların Reber Apo ile ilgili tutarsız ve sessiz duruşlarını vurgulamak ve CPT’nin Kürt Halk Önderi ile görüşmesi için harekete geçirmeye çağıracağız."

'REBER APO'NUN ÇİZGİSİ HEDEF ALINIYOR'

Yürüyüşte Öcalan'a dönük tecride, HDP eş genel başkanlarının tutuklanmasına 'dur' denileceği belirtilirken, "Kürdistan halkı ve dostları direnişi ile faşizme geçit vermeyecek. Kazanan halklarımız olacaktır" denildi.

Açıklamada şöyle devam edildi:

"Ortadoğu ve dünya halklarının umudu olan Demokratik Modernitenin önderi Reber Apo direniş ve paradigmasıyla Kürdistan ve Ortadoğu halklarının özgürlük garantisidir. Demokratik Ulus paradigmasıyla başta Kürdistan halkları olmak üzere Ortadoğu ve dünyada insanlığı için özgürlükçü ve eşitlikçi çözümü yaratan insanlık lideridir. Uluslararası egemenler ve bölge gericiliğinin Kürt halkının Önderi Reber Apo’ya karşı yürüttükleri kirli siyasetin nedeni Başkan Apo’nun özgürlükçü çizgisidir. Bu yüzde başta Kürdistan halkı olmak üzere tüm ilerici insanlığın Sayın Öcalan’a sahip çıkması insani, ahlaki, yurtseverlik görevi olmaktadır. Tüm onurlu insanlar 'Abdullah Öcalan’a Hemen Özgürlük' demek için 4 Kasım'da Düsseldorf sokaklarına dolup taşarak herkese göstermelidir.

En kötü koşullarda cezaevlerinde mahkum tutulan politik tutukluların derhal serbest bırakılması ve özgürleşmesi için 'Zindanlar Boşalsın' diyeceğiz.

Türkiye’de AKP-MHP faşizmine ve Avrupa’da tüm anti-demokratik uygulama ve faşist saldırılara karşı tüm demokrasi güçleri, Alman sendikaları, siyasi partileri ve demokratik kesimlerle 4 Kasım'da Düsseldorf’a akın edelim.

KCDK-E olarak başta kadın ve gençlik olmak üzere tüm bileşenlerimizi, kurumlarımızı ve üyelerimize 4 Kasım'da Düsseldorf’ta yapılacak Avrupa merkezi yürüyüşüne seferberlik ruhu ile katılmaya, AKP-MHP faşizmine dur demeye, Kürtleri ve demokrasi güçlerini kriminalize etmek isteyen Alman hükümetine 'Edî Bese' demeye çağırıyoruz."

FAKS GÖNDERME ÇAĞRISI

KCDK-E, Düsseldorf Belediyesi, emniyeti ve çeşitli kurumlara tepki göstermek için faks- e-posta gönderme çağrısında bulundu.

Faks ve e-posta gönderilmesine ilişkin şu bilgiler verildi:

İçişleri Bakanı

Herbert Reul

[email protected]

İçişleri Bakanı Federal Almanya

Dr. Thomas de Maizière

[email protected]

NRW Başbakanı

Armin Laschet

[email protected]

Düsseldorf Belediye Başkanı

Thomas Geisel

[email protected]

Polizeipräsident Düsseldorf

NorbertWesseler

[email protected]

Alman kurumlarına gönderilecek mektup metni şöyle:

Sehr geehrte Damen und Herren,

ich unterstütze den Aufruf des Bündnis No Pasaran! zur Mobilisierung nach Düsseldorf am 4. November zur Aufhebung der willkürlichen Schikane. Wie es in der Stellungnahme des Vorbereitungskomites heißt glauben auch wir, dass diese Verbotspraxis ein Einknicken deutscher Behörden vor den Forderungen des türkischen Staates bedeutet. Mit dem Verbot von Öcalan-, YPG- und YPJ-Flaggen, das keinerlei rechtliche Grundlage hat, wird gegen Kurdinnen und Kurden in Deutschland eine verschärfte Kriminalisierungspolitik angewandt.

Die für den 4. November 2017 geplante europaweite Demonstration in Düsseldorf mit dem Motto „Kein Fuß breit dem Faschismus! Schluss mit den Verboten kurdischer und demokratischer Organisationen aus der Türkei! Freiheit für Abdullah Öcalan und alle politischen Gefangenen!“ kann ein wichtiges Signal gegen den Rechtsruck in Europa und die Diktatur in der Türkei bilden.

Auch ich fordere die Düsseldorfer Ordnungsbehörden zum Aufheben der Verbote auf!