Kürtler AK ve CPT önünde süresiz oturma eylemine başlıyor
KCDK-E, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için Pazartesi AK ve CPT önünde süresiz oturma eylemine başlanacağını duyurarak, eyleme güçlü katılım çağrısında bulundu.
KCDK-E, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için Pazartesi AK ve CPT önünde süresiz oturma eylemine başlanacağını duyurarak, eyleme güçlü katılım çağrısında bulundu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecrit ve baskıları protesto etmek amacıyla Kürtler, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan CPT ve Avrupa Konseyi’nin önünde süresiz oturma eylemi başlıyor. Eylem Pazartesi günü yapılacak bir basın açıklamasıyla start alıyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük ağırlaştırılmış tecrit ve son günlerde sağlık-güvenliğiyle ilgili yayılan haberler üzerine, Kürdistanlılar, dünyanın her yerinde eylemde. Kürtler, Avrupa Konseyi (AK) ve İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) önünde, Pazartesi gününden itibaren süresiz oturma eylemi başlatıyor.
KCDK-E Başkanlık Divanı yaptığı açıklamada, bütün kesimleri eylemlere katılmaya çağırarak, sonuç alana kadar eylemlerini sürdüreceklerini duyurdu.
‘ÖNDERLİK YAŞAM OLMAZ’
KCDK-E Başkanlık Divanı yaptığı açıklamada, Öcalan’ın koşullarına dikkat çekerek, şunlara vurgu yaptı:
“5 Nisan 2015 tarihinden bu yana Başkan Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecrit politikası daha da yoğunlaştırılarak yürütülmektedir. Başkan Abdullah Öcalan’dan son 5 Eylül 2016 tarihinde haber almışızdır. Bir yılı aşkın bir süreden bu yana önder Abdullah Öcalan ile ne ailesi, ne herhangi siyasi bir oluşum, ne de avukatları görüşememiştir. 2011 yılından bu yana avukatları kendisiyle görüşememekte ve yaptıkları 400 civarında başvuru da keyfi bir şekilde reddedilmektedir. Önderliğimiz sürecin dışında tutularak, unutturulmak ve etkisizleştirilmek isteniyor. Kürt halkı Önderliğimiz üzerindeki tecrit durumuna alıştırılmak isteniyor. En son olarak da sosyal medya üzerinde yansıtılan kimi haberlerin de bu politikaların temel bir parçası olduğu bilinmektedir. AKP-MHP faşizminin, Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğünün bir projesi olan bu haberin, bizler ve Türkiye halkları için son derece tehlikeli olduğunu burada bir kez daha vurgularken, Başkan Abdullah Öcalan’ın hem sağlığından, hem de can güvenliğinden birinci derece sorumlu olduğumuzu, onsuz özgür bir yaşamın olmayacağı gibi; Önder Apo’nun üzerindeki tecride de alışmayacağımız bizim için tartışılmaz bir hakikat durumuna gelmiştir.”
‘HALKIMIZ O GÜN HAYATI DURDURARAK EYLEME GELMELİ’
Öcalan’ın üzerindeki baskılarda, AKP kadar Avrupalı kurumların da sorumlu olduğunun belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:
“AKP ve Erdoğan’ın yarattığı kaos ve kaotik ortamda Önderliğimize karşı geliştirmek istediği kirli ve ahlaksız planına karşı asla sessiz kalmayacağız. Bu temelde Önderliğimizin özgürlüğü, sağlığı ve can güvenliği için Kürtler ve dostları, kesintisiz ve süresiz bir biçimde ayakta olmalıdır. Sürekli eylem kararlılığı temelinde Başkan Abdullah Öcalan’dan mutlak anlamda haber alma gibi bir zorunluluğumuz vardır. Türk devletinin bu ahlaksız, şantaja ve Başkan Abdullah Öcalan’ın şahsında Kürt halkına karşı geliştirdiği katliam politikasından Avrupa’daki kurumlar da sorumludur. Avrupa Konseyi ve CTP bu kurumların başında gelmektedir."
CDK-E Başkanlık Divanı, CPT ve AK’ye görevlerini hatırlatma ve tepkilerini göstermek amacıyla oturma eylemine başlayacakları bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"23 Ekim 2017 tarihinde, Pazartesi günü Strasbourg’da CPT ve AK’nin önünde başlatacağımız oturma eylemine tüm halkımız ve dostlarımızın aktif bir şekilde katılım sağlamalıdır. Süresiz ve kesintisiz olan oturma eylemi AK ve CPT’den kesin sonuç alana kadar devam edecektir. Bu hem bir görev, hem zorunlu bir sorumluluk, hem de ahlaki bir duruş olarak görülmeli.
Oturma eylemi binlerce katılımla bir mitingle başlayacaktır. Pazartesi saat 11.00’da Avrupa Konseyi ve CPT’nin önünde başlayacak olan mitinge güçlü katılım sağlama çağrısında bulunuyoruz. Gün ne işle, ne okulla, ne de herhangi farklı bir iş ile ilgilenme günü değil. O gün adeta Önderlik günü olarak ilan edilmeli. Her bir Kürt Strasbourg’da Önder Apo için düzenlenecek özgürlük eyleminde yerini almalıdır.”