Lefkoşa’da panel: Kürtler ve Türk işgalciliği tartışıldı

Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da ‘Ortadoğu’daki Paylaşım Savaşı, Kürt ve Kürdistan Mücadelesi’ başlıklı bir panel düzenlendi.

Panelde, Kürdistan özgürlük mücadelesi, Türkiye’nin bölgedeki konumu ve izlediği siyaset, Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaş, Amerika, Rusya ve Avrupa’nın bölgedeki politikaları ve Avrupa’nın Kürtlere yönelik izlediği politikalar konuşuldu.

Panele konuşmacı olarak KNK Üyesi Demir Çelik , PYD dışilişkilerden Salih Müslim, Kürt siyasetçi Çerkez Korkmaz, Kıbrıslı Kürt dostu Theofilos Kürt Kültür Merkezi Diplomasi üyesi Lambros ile Kıbrıs’taki sol ve demokrat bir çok kişi yer aldı.

Çerkez Korkmaz, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkileri tarihsel boyutları ile anlatırken, özellikle Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilere dikkat çekti.

Korkmaz, “Şuan Almanya’da birçok arkadaşımız cezaevlerinde. Tabi bu hukuksal değil, siyasi bir durumdur” dedi.

Demir Çelik, konuşmasının başında “Her şeyden önce Kıbrıs ve PKK şehidi Theofilos Georgiadis’i anıyorum” dedi.

Kürdistan’ın nasıl dört parçaya bölündüğünü anlatan Çelik, “Kürdistan sömürge olduğu için 1974’te Kıbrıs işgal edilir, Kıbrıslıların iradesi kırılır. Kürdistan sömürge olmamış olsaydı, Türkiye emperyalist hevesleriyle, yayılmacı politikalarıyla hareket etmez, Kıbrıs’ta işgal ve ilhaka uğramazdı” dedi.

Çelik, “O neden ile Kürdistan’ın özgürlüğe kavuşması da, Kıbrıs’ın özgürlüğü kavuşması da kader birliğinin gereğidir” diye ekledi.

Türk devletinin DAİŞ çeteleri ile suç ortaklığı ve Kürtlere karşı devam eden işgal saldırılarına da değinen Çelik, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerini de Kürtlere yönelik kriminalizasyon politikaları nedeniyle eleştirdi.

Çelik, “Kurtuluş hareketi durumuna gelmiş olan PKK, demokratik , ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasıyla anlayışıyla hepimize umut oluşturdu. Emperyalist ülkeler bu paradigmayı ortadan kaldırmak istiyor. Biz ezilenler, sosyalistler, emekçiler ve devrimciler olarak dayanışarak kazanmanın bir yolunu bulmak zorundayız” diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Kostas Mavridis, Kürtlerin vermiş olduğu mücadelenin haklı ve meşru olduğunu, PKK’nin bir terör örgütü değil, Kürdistan özgürlük hareketi olduğunu vurguladı.

Siyasi Sosyalist Parti olan AKEL’in Genel Komite Üyesi İlias Dimitrious, “Kürtlerin özgürlüğü için yanlarındayız” dedi. Almanya ve Avrupa devletlerinin Erdoğan’ın siyasetine alet olmaması gerektiğini söyleyen Dimitrious, “Biz Akel partisi ve bir sol parti olarak PKK’nin terör listesinde olmasını istemiyoruz” dedi.

EDEK Sol Partisi’nin Milletvekili Kostis Efstathiou, “Kürdistan’da olduğu gibi Kıbrıs’ta da emperyalist devletler özerk yönetim istemediler” diyerek konuşmasına başladı.

“Şuan Rojava’da Demokratik Modernite uygulanıyor. Emperyalist ülkeler bunu yıkmak istiyor ama yıkamayacaklar” diyen Efstathiou, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çünkü siz din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın sadece insanlığa önem veriyorsunuz. Sizden öğrendiğimiz bir derstir bu. Latin Amerika halkının sözüyle bitirmek istiyorum: Elimizden alınan toprakta asla barış olmaz. Bu topraklarda hırsızlık ve işgal olduğu sürece hiçbir zaman barış olmayacaktır, ne Kürdistan’da ne de Kıbrıs’ta.”

YEŞİLLER Partisi Genel Başkanı Giorgos Perdikis, “Biz hep Kürtlerin yanındaydık ve yanındayız” dedi.

Salih Muslim, Rojava’daki gelişmeler üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Müslim, Kürtler ve Rumların yaşadığı sorunlar arasında empati kurarak, iki halkın ortak mücadele ile özgürleşebileceğini ifade etti.