NAV-DEM Eşbaşkanları adına yapılan yazılı açıklamada, Efrîn’e yönelik Türk işgal saldırılarının “Kürt halkının yok edilmesi kararı” olduğu belirtildi.

NAV-DEM, “Efrin'e saldırısıyla büyük savaşı başlatan TC devletinin Kürt Halkı'na soykırım planının önemli bir aşaması olarak ön görülmüş; varlığımızın, tarihimizin, ve halkımızın yok edilmesi kararını almıştır. O halde bizler de halk olarak, ulusal seferberlik ruhuyla Efrin için, onurumuza, varlığımıza, tarihimize, halkımıza ve toprağımıza sahip çıkmalıyız” dedi.

İşgalcilerin ne pahasına olursa olsun Efrîn’e girmek istediğini belirten NAV-DEM, “Bu da yüzbinlerce halkımızın soykırımla karşı karşıya kalması demektir. Artık yüzbinlerce bir halkın toptan soykırımdan geçirilmesi tehlikesi vardır” diye ifade etti.

SESSİZLİĞİ BOZMALIYIZ

Açıklamada, faşist saldırılar karşısındaki sessizliğin bozulması istendi: “Faşist diktatör Erdogan, Efrin'de Dünya'nın gözü önünde tarihin en büyük Kürt soykırımını gerçekleştirmek için tüm insanlık dışı barbar çetelerini, askeri ve teknik gücünü seferber etmiştir. 21. yüzyılda bir halkın tümden soykırımdan geçirilmesine sessiz kalan dünyaya karşı bizde tüm alanlarda harekete geçerek bu sessizliği bozmalıyız. Bizi yok etmek isteyenlere karşı bizde sonuna kadar varlığımızı koruyacak direnişi geliştirmek zorundayız. Bugün daha iyi anlaşılmaktadır ki, Efrin'e yönelen faşist AKP saldırısı, ve onun kirli müttefikleri tarafından planlanmıştır. Bu planın başında Rusya'nın ahlaksızca TC ile yaptığı kirli pazarlıklardır.”

ALMAN DEVLETİ DE BU KANLI SAVAŞIN ORTAĞIDIR

Açıklamada Alman devletinin de bu kanlı savaşın ortağı olduğu belirtildi: “Kürt Halkı'nın imhasını hedefleyen TC devletine verdiği silahlar, paralar ve siyasi desteğin paralelinde, son zamanlarda Kürtlere daha fazla saldıran Alman devleti de bu kanlı savaşın direk ortağı durumdadır.”

SÖZÜN BİTTİĞİ NOKTADAYIZ

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:

“Tüm yurtsever halkımız, Alevi, Êzidî, Hristiyan, Müslüman, vb. dost çevrelerin ve tüm örgütsel yapılarımız soykırımı durdurmak için başkaldırmalıdır. Serhildan ve isyan ruhuyla eylemler ve sokaklara çıkma olmalıdır. Bedeli ne olursa olsun Tüm Kürdistan halkı bu süreçte onurunu, varlığını, tarihini, halkını, toprağını ve namusunu korumalıdır. Halkımız her türlü meşru demokratik eylem hakkını kullanmalıdır. Artık bıçak kemiği kesmekte ve son sözlerin bittiği noktadayız. sokakları, meydanları, uluslararası kurumları, parlamentoları ‘bu soykırımı durdurun’ sloganları ile inletmemiz gerekiyor. Kürt halkı sömürgeciler ve işgalciler karşısında diz çökmeyeceğini dosta düşmana herkese göstermelidir.”

“Efrin direnişi AKP-MHP’nin soykırım planlarını bozmanın da ötesinde sonuçları da, büyük kazanımları da beraberinde getirecektir” diyen NAV-DEM, şunları ekledi:

“Bu direnişimiz, 'Ulusal Demokratik Kurtuluş Mücadelesinin hesaplaşma direnişidir'. Ayrıca, Özellikle Almanya'nın Türkiye'ye verdiği silahlarla katledilen Kürtlerin hesabını sormanın da direnişi olacaktır.”

Açıklama şöyle noktalandı: “Kobanê’de açığa çıkan demokratik ulus eksenli direniş ruhu ve zaferi, Efrin’de da sömürgeci TC devleti karşısında yeniden yükseltilmesi, soykırım ablukasını dağıtacak ve kesin zaferi getirecektir. Direnişin en fazla güncelleştiği ve mücadele imkanlarının oluştuğu bu günlerde, Efrin özgürlük şehitleri başta olmak üzere tüm Kürdistan devrim şehitleri önünde saygı ile eğiliyor, Tüm Kürt örgütlerini ideolojik, siyasal farklılıkları bir yana bırakarak Efrin direnişine Ulusal yekiti ruhla başta halkımız olmak üzere , tüm halkları, inanç gruplarını, tüm devrimci, demokratik, özgürlükçü güçleri direnişi yükseltmeye ve halkların zaferini yaratmak için, sürekli yapılacak eylemlere güçlü katılmaya çağırıyoruz''