AKP-MHP rejiminin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a tecrit politikasına karşı Fransa’nın Strasbourg şehrinde Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyelerinin başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi devam ediyor.

133 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDELER

‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ şiarıyla başlatılan açlık grevinde, sağlık durumlarına ilişkin doktorların uyarılarına rağmen eylemciler sonuna kadar direnmekte kararlı. 17 Aralık 2018’de başlatılan açlık grevi üzerinden 133 gün geçti.

Avrupa Konseyi (AK) ile AK’ye bağlı ve ‘cezaevlerindeki işkenceleri önleme’ amacıyla kurulan İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) de bulunduğu Strasbourg’daki eyleme paralel olarak, Avrupa’nın geneline yayılan açlık grevleri ve halk eylemlilikleri de sürüyor.

HALK VE AİLELERİN ZİYARETLERİ SÜRÜYOR

Açlık grevi eylemcilerine Avrupa’da yaşayan Kürtlerin yanı sıra aileleri de ziyaretleriyle moral vermeye ve destek olmaya çalışıyor. Hafta içinde yüzlerce kişi eylemi ziyaret ederken, Cumartesi ve Pazar günleri eylemcilerden Yüksel Koç, Agit Ural ve Ramazan İmir’in aile üyeleri desteklerini sunmak için Strasbourg’daydı.

“YÜZBİNLER OLARAK AYAĞA KALKMALIYIZ”

Almanya’nın Halle şehrinden bir grup Kürdistanlı ile birlikte Strasbourg’a gelen eylemcilerden Ramazan İmir’in babası Şeyh İmir, oğlunun böylesi tarihi bir eyleme katılmış olmasının kendileri için gurur kaynağı olduğunun altını çizdi.

Şeyh İmir, cezaevlerinde 7 bin tutsağın da süresiz-dönüşümsüz açlık grevleriyle karşı çıktığı Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecridin kırılması için Kürt halkının daha güçlü bir biçimde ayağa kalkması gerektiğini vurguladı. İmir, “Talebimiz halkımızın yüzbinler olarak ayağa kalkmasıdır ve böylece tecridi kırabiliriz. Tecrit 40 milyon Kürde uygulanmaktadır” dedi.

“ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BEDEL DE VERİRİZ”

Kürt halkı olarak tüm güçleriyle direnişçilerin yanında olduklarını vurgulayan baba Şeyh İmir, “Özgürlük Hareketi için, ve yine Önderliğimizin özgürlüğü için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa, ödemeye hazırız. Bu konuda en ufak bir pişmanlığımız yok” diye konuştu.

Kürt halkının zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Şeyh İmir, cezaevlerindeki binlerce açlık grevi direnişçilerinden onlarcasının sağlık durumlarının kötü olduğunu ve birçoğunun komada olduğunu hatırlattı. İmir, Kürt halkının ister ülkede olsun isterse de Avrupa’da olsun ayağa kalkmasını isterken, demokrat kesimlerin de tecride karşı Türk devletine baskı yapılması için harekete geçmesi çağrısı yaptı.

“Şimdiye kadar 8 arkadaşımız şehit düştü” diyen baba İmir, daha fazla şehadet yaşanmadan halkın ayağa kalkması gerektiğini vurguladı.

‘ÖNDERLİĞİMİZ ÖZGÜRLEŞMEDEN KİMSE ÖZGÜR DEĞİLDİR’

İmir, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü sağlanmadan yaşamın anlamının olmadığını dile getirirken, “Önderliğimiz özgürleşmemişse kimse özgür değildir” dedi.

Kürt Halk Önderi’ni İmralı’da ziyarete yetkili tek kurum olan CPT ile Avrupa Konseyi’ne de çağrı yapan Şeyh İmir, “Herkes görevini yapmalı. Kimse haklarımız söz konusu olduğunda kulaklarını tıkamamalı” diye eleştirdi.

İmir, “AK ve CPT bu halkın talepleri, derdi nedir diye sormalıdır. Yarın halk olarak düzlüğe çıktığımızda bizlere bunu sormalarına zaten gerek kalmayacak” diyerek, her iki kurumun oldukça kritik olan bu süreçte rollerini oynamaları gereğine işaret etti. İmir, AK ve CPT’nin gerekli adımları atana kadar Kürt halkının bu kurumların önünden ayrılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

EYLEME KİMLER KATILIYOR?

Fransa’nın Strasbourg şehrinde 17 Aralık 2018’de başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevine sürgünde yaşayan çok sayıda siyasetçi ve kurum temsilcisi ile gazeteci, akademisyen ve hukukçular da katılıyor.

Eylemcilerin isimleri şöyle: Dilek Öcalan (eski milletvekili), Gülistan İke (gazeteci), Nurgül Başaran, Yüksel Koç (KCDK-E Eşbaşkanı), Deniz Sürgüt (avukat), Kardo Bokani (akademisyen-KNK üyesi), Mustafa Sarıkaya (DTK kurucularından), Mehmet Nimet Sevim, Ramazan İmir, Kerem Solhan, Ekrem Yapıcı, Mohamad Ghaderi, Agit Ural ve Ayvaz Ece.