Strasbourg'da halk ve sanatçılar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için açılan çadırda yoğun yağmura aldırış etmeden bir araya geldi.

Tecridin protesto edildiği eylemde, "CPT İmralı'ya" talebi ön plana çıkıyor.

Eylemin ilk gününden beri birçok sanatçı halka konser veriyor. Rotinda, Hozan Aydın, Kawa ve Şemdin, Strasbourg'da eylemde olan kitleyi ziyaret ederek bir müzik dinletisi sundu. Daha sonra kitle ile halay çeken sanatçılar, oturma eylemine katıldı.

Sanatçılar, Öcalan'a ilişkin düşüncelerini bizimle şöyle paylaştılar:

Hozan Kawa:

"Her zaman ve çağ, özel insan ya da insanlarını yaratır. Son çağın filozofu Serok Apo'dur. Böyle değerlendiriyorum. Önder Apo'nun felsefesi Ortadogu halklarına öncülük etmiştir.

Önder Apo gibi bir rehber Kurt halkı ve ilerici insanlık için başlı başına bir ödüldür.

Yaşamın anlamını daha iyi algılamak ve yaşanan çağın gereklerini kavramak Önder Apo'yu kavramaktan geçer. Biz de sanatımızı ve bilincimizi Serok Apo'ya borçluyuz. Kendimizi onun felsefesi ve pratiği içinde bulduk, gözlerimizi onunla açtık. Kendimizi ona her zaman borçlu hissediyoruz. Yaşamımız da bu şekilde devam ediyor ve ölünceye kadar da Apocu olarak yaşayacağız.

Serok Apo konusunda Kurt sanatçıların sahiplenişi konusunu iki kategoride değerlendiriyorum. Birincisi, inanan sanatçılar; bunlar bence sahip çıkıyor ve görevlerini de eksikler olmasına rağmen yapıyorlar. Kendisini davanın sanatçısı olarak gören, Serok Apo aşkıyla sanat yapan, şehitlerden ilham alan ve halkın içinde olan sanatçılar güçleri elverdiğince önderlerine sahip çıkıyorlar.

Ama Serok Apo'nun felsefesi ve mücadelesinin dışında olanlar için ise onlar zaten inançsız oldukları için yaptıklarını da yeterli görmem imkansızdır. Ama bu mücadelenin başından beri halk ve mücadele neredeyse orada olanlar da vardır. Avrupa'nın hatta dünyanın başka yerlerinde halkın yürüyüşü ve eylemi neredeyse, orada olanları kastediyorum.

Nereden talep ve istek geliyorsa oradayız. Sayımız da fazla değil ama inançlı sanatçılardır ve Apoculuk onların yaşamının her alanında kendisini açığa vuruyor. Kürtçe sanat yapıp, çalıp söyleyen ama halkın davasının dışında olanları ise şiddetle eleştiriyorum. Bugün halkının yanında olmayanları yarın halk affetmeyecektir. Tarih onlardan hesap soracaktır. Bu hesap da öyle kolay ve basit bir hesap değildir.

Hozan Aydın:

"Biz davamıza ve Önderimize sahip çıkmak için buraya geldik. Çünkü Kürt Halk Önderinin şahsında bir bütün olarak Kürt halkının iradesi esir alınmıştır. Öyle bir esaret ki, neredeyse bütün Avrupa da bu esaretin suç ortağı durumundadır.

Şimdi sömürgeciler ve işbirlikçileri Ülkemizi parçalayıp irademizi gasp etmişlerdir. İliklerimize kadar sömürmüşlerdir. Bunu da herkesten evvel sanatçıların görmesi lazım.

Maalesef sanatçıların Başkan Apo'ya ve davaya sahip çıkma düzeylerini yeterli görmüyorum. Sanatçının duyguları farklıdır ve herkeste bulunmaz. Topluma örnek olan insandır. Felsefesi ve vicdanı olan insandır. Sanatçı duyarlılığını son derece yetersiz görüyorum.

Sadece güzel sesli olmak, iyi enstrüman çalmak, güzel sanat icra etmek; sanat, sadece bu değildir. Ölçün, duruşun, oturup kalkman, toplum içindeki görüntün çok önemlidir. Onurumuzun ayaklar altında olduğunu unutmak mümkün mü? Sanatçı bunu nasıl görmez! Hepimiz kendimizi bu Hareketin bir yerinde görebilir ve yer alabiliriz. Çünkü Kürdistan ulusal kurtuluş davası ve hareketidir. Bizimdir. "

Hozan Şemdin:

Çok önemli, tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Sanatçılarımız halkın coşku kaynağıdır, moral kaynağıdır. Strasbourg eylemine sahip çıkmalı ve Önder Apo'nun kaygılarını taşımalıdırlar. Serok Apo sıradan bir insan değildir. Kurt insanına ruh ve kimlik verdi. Şimdi binlerce stran söylendi. Herkesin, partisi ve inancı ne olursa olsun, çelişkileri bir yana bırakarak, Önder Apo'ya sahip çıkmalarını bekliyoruz.

Tabii aynı zamanda CPT başta olmak üzere tüm Avrupalı ilgili kurumları göreve davet ediyorum.

Yani unutmasınlar ki, Serok Apo'ya bir şey olursa Türkiye diye bir şey ortada kalmaz. Önderimizden bir haber almak istiyoruz. "

Rotinda:

"Biz Başkan'a sahip çıkmazsak, kendimize de sahip çıkamayız. Serok tüm değerlerimizin bileşkesidir. Ben iki defa onu görme şansına sahip oldum. Keşke tüm Kürtler onu görebilseydi. Babamı çok çok severdim ama Başkan'ı görünce, Başkan onun yerini aldı.

Sanatçılar da dahil halk olarak sahip çıkıyoruz ama yeterli değildir. Hepimizin daha fazla çaba sarf etmesi gerekir ve de unutmayalım ki, eğer önderimiz özgür olursa, bu, bizim de özgürlüğümüz anlamına gelecektir."