Türkiye'de HDP başta olmak üzere muhalefet milletvekilleri ve yöneticilerini kriminalize etmeye çalışan AKP-MHP ittifakı, yandaş medya aracılığıyla yurt dışındaki muhalif sesleri bastırmaya çalışıyor

İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi bir grup milletvekili, 2010 yılından bu yana her yıl Kürdistan'ın dört parçasındaki gelişmeleri ele alıyor ve parlamentonun “Kürt Halkının Kendi Kaderini Tayin Hakkını” kabul etmesi için karar almasını istiyor.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekilleri Lawen Redar, Laila Naraghi, Leif Nysmed, Serkan Köse, Teres Lindberg, Kadir Kasırga, Thomas Hammarberg, Roza Güçlü Hedin, Mathias Tegner, Johan Büser, Dag Larsson, Sultan Kayhan, Magnus Manhammar, son önergeyi geçtiğimiz yılın 3 Ekim günü parlamentoya teslim etti.

ÖNERGEYİ VEREN MİLLETVEKİLLERİ YANDAŞ MEDYANIN HEDEFİNDE

10 yıldan beri “Kürt Halkının kendi kaderini tayin hakkı” başlıklı önergeleri görmezden gelen AKP-MHP'nin denetimindeki yandaş medya son önergenin verilmesinden 7 ay sonra önergede imzası bulunan Kuzey Kürdistan ve Türkiye doğumlu milletvekilleri; Serkan Köse, Sultan Kayhan, Kadir Kasırga ve Roza Güçlü Hedin'i hedef aldı.

Haber eş zamanlı olarak neredeyse tüm yandaş medyada “İsveç'te Türk asıllı milletvekillerinden küstah öneri! Terör örgütü PKK'yi övdüler” başlığıyla servis edildi.

Hedef gösterilen milletvekillerinin daha önce HDP ve CHP yöneticileriyle yaptıkları görüşmeler ve birlikte çekildikleri fotoğraflara yer verildi.

Konu hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Kadir Kasırga, geçtiğimiz yıl 31 Mart günü yapılan yerel seçimlerde darbe yiyen AKP'nin toparlanamadığını ve parti içinde parçalanmaların yaşandığını söyledi.

AKP-MHP Koalisyonunun giderek güç kaybettiğini söyleyen Kasırga, “HDP'ye yönelik kayyum operasyonları devam ediyor. Son olarak 5 belediyeyi daha gasp ettiler. Ankara ve İstanbul'a da kayyum atamak istiyorlar. Burada biz Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekillerinin yasal haklarımızı kullanarak sürdürdüğümüz çalışmaları şimdi de CHP'ye karşı kullanmak istiyorlar” dedi.

KASIRGA: HDP VE CHP İLE DAYANIŞMAMIZ SÜRECEK

Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin yandaş medyanın saldırılarına karşı sessiz kalmayacağını söyleyen Kasırga, “Hükümetin açıklamaları muhalefete yönelik baskının devam edeceğini gösteriyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıktan HDP'yi hedef alıyor. HDP'nin seçimlerde kazandığı 65 belediyeden 45'ini gasp ettiler. Eğer HDP ve diğer muhalefet partileri buna sert tepki göstermezse sıra Ankara, İzmir ve İstanbul belediyelerine gelebilir. Şimdi tüm CHP'lileri vatan haini ilan ettiler” şeklinde konuştu.

Kasırga, yandaş medyanın hedef göstermesinin kendilerini susturamayacağını belirterek “Biz her şeyi açıktan yapıyor ve yasal haklarımızı kullanıyoruz. HDP ve CHP ile dayanışmamızı güçlendirerek sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

KÖSE: “DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR”

Serkan Köse, Facebook hesabından yaptığı “Demokrasi ve insan hakları mücadelemiz devam ediyor!” başlıklı açıklamasında kendilerini hedef gösteren yandaş medya hakkında hukuki girişimleri başlatacaklarını duyurdu.

Kimselerin kendilerini asparagas haberlerle tehdit etmelerine izin vermeyeceklerini vurgulayan Köse, “Şunu da belirtmek isterim ki, hiç bir güç ismi her neyse veya her kimseler ise bizlerin inandığımız ilkeler ve demokrasi mücadelemizden geri adım atmamıza asla güçleri yetmeyecektir. İnandığımız ilkeler çerçevesinde hiç susmadık ve susmayacağız da! Dünyanın neresinde olursa olsun demokrasiyi, özgürlükleri, eşitliği, adaleti ve ezilen halkların haklarını savunmaya elbette ki her zaman devam edeceğiz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Erdoğan rejiminin tehdit ettiği halkın seçilmiş temsilcileriyle dayanışma içinde olduğunu açıkladı.

Kürt merkezi, 13 Haziran 2018 günü İsveç Haber Ajansı Ekot'un Danimarka Radyosu ile birlikte Türk devletinin Danimarka'daki rejim muhaliflerine yönelik suikast hazırlıkları içinde olduğunu açıkladığını hatırlattı.

Açıklamada, günümüzde de 4 sosyal demokrat milletvekilinin “terör destekçileri” olarak suçlanarak hedef gösterildiklerine dikkat çekildi.

İsveç Kürt Federasyonu da, dört sosyal demokrat milletvekilinin hedef gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti ve İsveç Hükümeti'ne Kürtlerin haklarına yönelik anti-demokratik saldırılara karşı çıkması çağrısı yaptı.