'Libya’daki çetelere Türk vatandaşlığı ve 2 bin dolar'

İngiliz The Guardian gazetesi, Türk devletinin çetelere Libya’ya gitmeleri için vatandaşlık ve 2 bin dolar verdiğini yazdı. RFI radyosu da Libya’da Türk kimliği ile dolaşan çetelere dikkat çekti.

The Guardian’a göre, Türk devleti çeteleri Libya’ya göndermek için ortalama 2 bin dolar, Türk vatandaşlığı ve tedavi olanakları vaat ediyor. Gazete haberini bir çok kaynağa dayandırıyor. Habere göre Trablus’a Türkiye üzerinden 2 bin Suriyeli gönderildi. Yakında başkalarının da gönderileceği bildirildi.

TRABLUS HÜKÜMETİ İLE SÖZLEŞME İMZALIYORLAR

24 Aralık günü Hawar Kilis askeri sınır noktasından 300 çete mensubu ve 29 Aralık’ta 350 çete mensubunun Suriye’yi terk ettiğini yazan gazeteye göre, 5 Ocak 2020’de 1 350 çete mensubu Türkiye’ye giriş yaptı. Türk devletinin eğittiği bu çetelerin Libya’ya konuşlandırıldığı vurgulandı.

The Guardian, çete mensupları ile Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti arasında altı aylık sözleşmeler imzalandı. Sözleşmenin Türk ordusu ile yapılmaması dikkat çekti. Böylece bu çetelere verilen maaşın, Suriye’de aldıklarına göre 20 kat arttırıldığı ifade edildi. Yaralanmaları veya ölmelerin halinde sorumluluğu Türkiye üstlenecek ve cenazeleri getirilecek.

RFI: TÜRK KİMLİKLERİYLE DOLAŞIYORLAR

Fransız RFI radyosu da Libya’da bazı paralı askerlerin Türk vatandaşlıklarının olduğunu, bazılarını da elde etmek için altı ay beklemeleri gerektiğine dikkat çekti.

Sosyal ağlarda yayınlanan bir görüntüde Suriye’de bulunan çete mensuplarından birinin daha yeni kendisine verilmiş bir Türk kimliğini gösterdiği görülüyor. RFI, görüntünün fonunda Antep kentinin olduğuna işaret etti. Çete mensuplarının buradan hareketle Libya’ya gönderildiklerine vurgu yapıldı.

GAZZİNİ: OSMANLI HEVESLERİ CİHADA NEDEN OLABİLİR

Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group) analisti araştırmacı Claudia Gazzini, Türk müdahalesinin paradoksal olarak “düşmanı” Halife Hafter’e yarayacağına dikkat çekiyor.

Gazzini, Twitter üzerinde şu yorumda bulundu: “Türkiye’nin çıkışı ve Sirte’nin kontrol altına alınması iki büyük riski ortaya çıkarıyor:

-Hafter, Ulusal Birlik Hükümeti yanlısı güçler bir karşı saldırıya hazırlanırken Hafter şimdi Misrata’yı almak için ilerleyebilir.

-Arap milliyetçi duyguları ‘yeni Osmanlı hevesleri’ne karşı bir cihada kaynaklık edebilir.”

Libya’daki çatışmada Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün ve Fransa, ülkenin doğusunu denetiminde bulunduran Hafter güçlerinin yanında yer alırken, Türkiye ve Katar Trablus hükümetini destekliyor. Türk devleti Libya krizine açık bir şekilde BM silah ambargosunu ihlal ederek, Trablus merkezli Müslüman Kardeşlere silah, zırhlı araç, dron, DAİŞ-El Nusra karışımı çete grupları ve kendi askerlerini gönderiyor.

Ankara rejimi ve Rusya’nın çağrısı ile 13 Ocak Pazartesi günü ateşkes anlaşması yapmak üzere Hafter ve El Sarraj, Moskova’ya ziyarette bulundu. Ancak Hafter anlaşmayı imzalamadan ayrıldı. Ateşkes anlaşması Türk devletinin Libya’daki askerlerini çekmesi ve Trablus ile Ankara arasında Kasım sonunda yapılan anlaşmaların iptalini içermediği için Hafter’in böyle bir karar aldığı bildirildi.

HAFTER KONFERANSA KATILMAK İSTİYOR

Libya krizine ilişkin 19 Ocak günü Almanya’nın başkenti Berlin’de de bir konferans yapılacak. Hafter ile Bingazi’de görüşen Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a göre, Hafter ateşkese uymaya ve konferansa katılmaya hazır olduğunu söyledi.