Lübnan'da mezhepçi sistemden çıkabilecek mi?

Lübnan Parlamento Başkanı Nabih Berri, siyasi yaşamı yöneten mezhebe dayalı sistemi değiştirmeye çağırdı.

Aynı zamanda Şii hareket Amal'ın başkanı olan Nabih Berri, "mezhepsel sistemi değiştirmeye" çağırarak, bu sistemin "tüm kötülüklerin kaynağı" olduğunu belirtti.

1992 yılından beri parlamentonun başında bulunan Berry'den önce başka yöneticiler de aynı yönde açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Michel Aoun ile Hizbullah hareketinin lideri Hasan Nasrallah, Pazar günü sistemde köklü reformlar yapılması lehine tutumlarını açıkladı.

FRANSA SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN BASKI UYGULUYOR

Sistemde köklü reform Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından önerilmişti. Macron ayrıca Pazartesi akşamı Beyrut'u ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanı Aoun, Pazar günkü açıklamasında "Laik devlet" ilan edilmesini istedi.

Hasan Nasrallah, yeni bir "siyasi bir anlaşmayı" tartışmaya hazır olduklarını belirtirken, bunun yine dini toplulukların iktidarı paylaşacağı bir anlaşma olması gerektiğine işaret etti.

Almanya'da büyükelçilik yapan eski üniversite profesörü Mustafa Adib, yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi. Yeni hükümetin de acil tedbirler açıklaması ve uluslararası yardım alabilmek için reformlar gerçekleştirmesi gerekiyor.

BİR YÜZYILLIK MEZHEPÇİ SİSTEM

Lübnan bir yüzyıla yakındır mezhebe dayalı bir sistemle yönetiliyor. 1926 Anayasası ve 1943 ulusal anlaşmasına göre, Lübnan parlamenter cumhuriyeti mezhepçi olarak tanımlanan siyasi sistem etrafında örgütleniyor. Diğer bir ifadeyle, siyasi iktidar farklı dini topluluklar arasında paylaştırılıyor. Her ne kadar ülkede 18 topluluk resmi olarak tanınsa da, bunlardan üçü kilit görevleri tekelinde tutuyor. Cumhurbaşkanlığı bir Hristiyan'a, Başbakanlık görevi Sünni bir Müslüman'a ve Parlamento Başkanlığı Şii bir Müslüman'a veriliyor.

HALK TEPKİLİ

Bu örgütlenme biçimi ve onlarca yıldır süren yolsuzluklar Lübnan halkının da öfkesini sokaklara döktü. Ülkede geçen yıldan bu yana protesto eylemleri var. Protesto hareketi yönetici sınıfın tamamen gitmesini ve mezhepçi sisteme son verilmesini talep ediyor. Mezhepçi sistemin toplumu böldüğü, adam kayırma ve yolsuzluğu teşvik ettiği, yeni siyasi liderlerin çıkmasını engellediği ve bir kaç ailenin kuşaklar boyunca iktidarı kendi aralarında paylaşmasına neden olduğu tepkisi var.

Lübnan'daki mevcut sistemde eşistsizlik ve adaletsizlikler de derinleşti. Halkın büyük bölümü yoksulluk sınırının altında yaşarken, ülke zenginlikleri küçük bir azınlığın elinde toplandı.

30 Ağustos günü bir açıklam yapan Birleşmiş Milletler, Lübnan nüfusunun yarısından fazlasının ağırlaşan ekonomik krizi ve Beyrut limanının büyük ölçüde yıkılması nedeniyle yıl sonuna kadar gıda kıtlığı riski ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.