Türk devletinin Libya üzerinden Kuzey Afrika'da giriştiği işgal girişimleri, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi'nin "Libya'da askeri müdahale" açıklaması ve "Sirte ile Cufra'yı kırmızı çizgi" ilan etmesiyle yeni bir aşamaya geçti.

Libya'da Türk devletinin açık, NATO'nun ise örtülü desteğini arkasına alan İhvanı Müslim çizgisindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, Sirte kentini ablukaya almaya çalışıyor.

Trablus'un yaklaşık 450 kilometre doğusundaki Sirte kentini alarak güneydeki Cufra bölgesindeki petrol sahalarına hakim olmaya çalışan Türk devleti ve UMH, uluslararası camiadan gelen ateşkes çağrılarını dinlemiyor.

KAHİRE BİLDİRİSİ

Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanı General Halife Hafter ile Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih İsa 6 Haziran günü Kahire'de Sisi ile bir araya geldi.

Yapılan görüşmenin ardından "ateşkesin sağlanması", "BM gözetiminde 5+5 formatında siyasi müzakerelerin başlatılması" ve "ülkedeki tüm yabancı güçlerin ülkeyi terk etmesi"ni öngören Kahire Bildirisi deklare edildi.

Ancak Türk devleti ve ona bağlı UMH, ateşkesi kabul etmediğini ve Sirte kenti ile petrol bölgeleri Cufra'yı ele geçirmek için saldırılara başladı.

Bunun üzerine dün Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'de Libya'ya doğrudan askeri müdahale sinyal ve uyarıları geldi.

SİSİ MESAJINI LİBYA SINIRINDAKİ BİR ASKERİ ÜSTE VERDİ

Libya sınırındaki Sidi Barani Askeri Üssü'nde konuşan Sisi, UMH'nin Sirte kentine saldırması durumunda Mısır'ın doğrudan çatışmaya girebileceğini söyledi ve orduya "hazır olun" talimatı verdi.

Sirte ve Cufra'yı "kırmızı çizgi" ilan eden Sisi, "Mısır'ın, "ülkelerini savunmaları için Libyalı aşiretlere silah ve eğitim desteği vermeye hazır olduğunu" da vurguladı.

Sisi'nin açıklamalarının ne anlama geldiğini ve bu açıklamaların hem Mısır iç kamuyounda ve Arap coğrafyasında nasıl yankı bulduğunu Mısır'lı siyasi gözlemci Mihemed Rebî ile Demokratik Suriye Meclisi Mısır Temsilcisi Sihanok Dibo ANF'ye değlendirdi.

İSİM ANILMADI AMA MESAJ TÜRK DEVLETİNE VERİLDİ

Mihemed Rebî, Sisi'nin açıklamalarında UMH'nin isminin anıldığını ancak doğrudan Türk devletini hedef alan açıklamalar olduğunu kaydederken, Sihanok Dibo ise "Türk devletinin isminin doğrudan anılmamasını bilinçli bir tercih" olarak açıklıyor.

Mihemed Rebî, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bugünkü açıklamaları, Mısır'ın etrafındaki tehditlere, başta da Türk devletinin tehditlerine karşı bir kararlılık mesajıdır. Açıklamalardaki en belirgin vurgu Sirte ve Cufra bölgelerinin kırmızı çizgi ilan edilmesiydi" diyor.

'MISIR ULUSLARARASI HUKUKA GÖRE HAREKET EDİYOR'

Sihanok Dibo da, "Mısır kırmızı çizgilerini ilan etti. Ama bunu uluslararası hukuka göre belirledi. Bu önemli bir nokta. Çünkü Mısır başından beri uluslararası hukuka göre hareket etmeye özen gösteriyor" ifadelerinde bulunuyor.

Muhammed Rebî de bu konuya dikkat çekerek, "Bu açıklama aynı zamanda uluslararası camiaya bir mesajdı. Yani Mısır açık bi şekilde Libya üzerinden Mısır'ın güvenliğini tehdit edecek her türlü saldırıya karşı duracağını ilan ediyor" diye kaydediyor.

MISIR ULUSLARARASI CAMİADAN DESTEK ALIR MI?

"Sayın Sisi'nin bu açıklamalarından sonra Libya'daki durum daha da ciddiye bindi" diyen Sihanok Dibo Suudi Arabistan, BAE, Fransa, Rusya ve bir noktada da İsrail'in de Mısır'ı desteklediğini söyledi.

Mihemed Rebi de "Mısır, bu açıklamaları uluslararası hukuka dayandırarak yapıyor. Çünkü ülkenin milli güvenliğini tehdit eden bir unsurla karşı karşıya" diyor ve Mısır'ın "uluslararası camiadan destek alacağını" belirtiyor.

'TÜRK DEVLETİ BÜTÜN KIRMIZI ÇİZGİLERİ AŞTI'

Sihanok Dibo, Sisi'nin "kimse sabrımızı zorlamasın" dediğini ancak devamında "sabrın da bir sınırı olduğunu vurguladığını" ifade ederken, Mihemed Rebî de Türk devletinin bütün kırmızı çizgileri çiğnediğini vurguluyor.

Mihemed Rebî, askeri seçeneğin uzak bir ihtimal olmadığını belirterek, şunları dile getiriyor: "Çünkü Türk devleti şimdiye kadar bütün kırmızı çizgileri çiğnedi ve şu anda da Libya'da da askeri noktalar inşa ediyor. Onun için Mısır'ın Libya konusundaki tavrı, bu son açıklamayla daha da netleşmiştir. Mısır siyasi ve diplomatik birçok adımdan sonra şimdi askeri seçeneği de masaya yatırıyor ve bu uzak bir seçenek de değil."

'MISIR HEM ASKERİ HEM DE SİYASİ SEÇENEĞİ MASAYA YATIRDI'

Sihanok Dibo ise Mısır'ın daha önce deklere ettiği Kahire Bildirisi'ni hatırlatarak, Sisi'nin son açıklamalarının Kahire Bildirisi'nin önemini daha da arttırdığını kaydederek, şunları dile getiriyor: "Mısır'ın rolü biliniyor. Hem uluslararası arenada hem de bölgedeki etkisi biliniyor. Savaş da barış da Mısırsız olmaz. Hele ki sınırlarının dibinde. Siyasi bir çözüm olmaz ve işgal ısrarı devam ederse savaş devreye girer. Nitekim Mısır Kahire Bildirisi'yle siyasi çözüm yolunu, Sayın Sisi'nin son açıklamalarıyla da askeri sözüm seçeneklerini masaya yatırmış durumda."

'AŞİRETLERİN SİLAHLANDIRILMASI DESTEK GÖRÜR'

Sisi'nin "Mısır'ın, ülkelerini savunmaları için Libyalı aşiretlere silah ve eğitim desteği vermeye hazır olduğunu" sözlerini de değerlendiren MSD Mısır Temsilcisi Sihanok Dibo, bunun Libya'daki birçok aşiret tarafından olumlu karşılanacağını ve ciddi bir destek göreceğini kaydediyor.

SİSİ'NİN AÇIKLAMLARI İÇERİDE NASIL YANKI BULDU?

Mısırli Siyasi gözlemci Mihemed Rebi, Sisi'nin açıklamalarının Mısır iç kamuoyunda nasıl kaşılık bulduğuna ilişkin de şunları söylüyor: "Türk devletinin bölgedeki icraatlarını ve amaçlarını tüm kamuoyu görüyor. O yüzden Cumhurbaşkanı Abdufettah Sisi'nin açıklamaları aynı zamanda Mısır halkını ve kamuoyunun yansımasıdır."