İçişleri Bakanlığı bu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, çok sayıda kentte üç gece boyunca yaşanan protesto eylemlerinde 632 kişinin gözaltına alındığını belirtti.

Bakanlık sözcüsü, Halid Hayuni, yaşları 15 ile 25 arasında değişen genç grupların, koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen güvenlik güçlerinin engellemek amacıyla lastikler ve çöp konteynırlarını yaktığını ifade etti.

Bu yeni protesto eylemleri, Tunus devriminin 10’uncu yıldönümüne denk geldi. Bu yıl eylemler Covid-19 tedbirleri ile bastırıldı. 

Ancak son protesto gösterilerinin gerçek nedenleri konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

Sokaklarda gençler ellerinde taşlarla polisle çatışıyor. Sanal ağlar üzerinde bazıları, bu şiddet olaylarında gençlerin yer almasının nedeninin siyasi sınıf olduğuna dikkat çekiyor. Çok sayıda genç ülkede bir gelecek göremiyor.

2019 seçimlerinden bu yana parlamento farklı partiler arasında bölünmüş durumda. Gerilimler hükümeti de kırılgan hale getiriyor.

Bölünmeler, salgın nedeniyle acil sosyal çözümler bekleyen ülkeyi de felç etmiş durumda. Salgına, artan işsizlik, zamlar ve kusurlu kamu hizmetlerini de eklemek gerekiyor.

Gözlemciler ve politikacılar, bankalar ve büyük alışveriş merkezlerini hedef alanların açlık çekenler mi yoksa manipüle edilen gençlik grupları mı olduğunu sorguluyor.

İşçi Partisi ise 17 Ocak’ta yaptığı yazılı açıklamada halkı devrime sahip çıkmaya ve sağcı koalisyona geçit vermemeye çağırdı. Açıklamada “siyasi sistemi süpürme” ve devrimi “geri alma” çağrısı yapıldı.

Bin Ali rejiminin devrilmesinden 10 yıl sonra Tunuslular ülkeyi ilerletme yeteneğine sahip olmayan siyasi bir sınıf tarafından rehin alınmış durumda.