Zimbabve’de yakıt fiyatlarına hükümet kararnamesiyle zam getirilmesini protesto amacıyla Pazartesi gününden itibaren genel grev başlatıldı. Pazartesi protesto eylemleri sırasında bir çok kişinin öldüğü bildirildi. Hükümet, yaşanan ölümlere ilişkin bilanço vermedi, ancak en az 200 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Grev Salı günü de devam etti. Ordu güçleri ve polis ülkenin bir çok kentinde, protesto eylemlerine karşı harekete geçirildi.

Başkent Harare’daki bir mahallede yeniden çatışmalar yaşandı. Rejime karşı muhalefetin kalelerinden biri olarak değerlendirilen Bulawayo mahallesinde, sokaklara çıkan eylemciler, Cumhurbaşkanı Emmerson Mnangagwa’nın istifasını istedi.

Bankalar, okullar ve mağazalar kapalı kalırken, başkentin bir çok yerinde internete erişim de kesildi. İnterneti düzenleyen makam, sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını iddia etti.

Grev ve eylemler nedeniyle başkent merkezi ile dış mahalleleri arasındaki temel yollar üzerinde toplu taşıma otobüsleri de durdu.

Sivil toplum örgütleri polisin başkentte eylemcilere karşı gerçek mermi kullandığı tepkisinde bulundu. Sağlık Bakanlığı şiddet olaylarından muhalefet ve sivil toplumu sorumlu tuttu.

Zimbabve Sendikal Konfederasyonu (ZCTU) Salı günü grev çağrısını yineledi ancak vatandaşlardan sokaklara çıkmamalarını istedi. Konfederasyon, “Ülkenin her yerindeki işçiler ve vatandaşlardan evlerinden çıkmamalarını istiyoruz. Şiddet yanlılarının size kötülük yapmasına fırsat vermeyin” dedi. Konfederasyon, “Bizim mücadelemiz haklıdır, yoksulların yaşayabilmesi için ekonomik reformlar gerekiyor” diye ekledi.

Zimbabve yaklaşık 20 yıldır ağır bir ekonomik ve mali kriz yaşıyor. Likidite açığı olan ülkede, enflasyon tavan yapmış durumda. Son aylarda, petrol dahil temel bir çok üründe yaşanan kıtlık nedeniyle durum daha da ağırlaştı.

2017 yılı sonunda Robert Mugabe rejiminin devrilmesinden bu yana iktidarda olan Cumhurbaşkanı Emmerson Mnangagwa, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, kaçak tüketimi düşürme iddiasıyla benzin fiyatını iki buçuk kat arttırmıştı.