1 Haziran hamlesi büyük devrimci gelişmeler yaratmıştır

1 Haziran hamlesi tarihe büyük bir devrimci hamle olarak geçecektir. PKK’nin özellikle Önder Apo’nun ideolojik, teorik, politik yoğunlaşmasıyla yeniden mücadele eder hale getirildiğini tarih özellikle vurgulayacaktır.

Bundan 13 yıl önce Kürt Özgürlük Hareketi ikinci 15 Ağustos hamlesi olarak tanımlanan 1 Haziran 2004 gerilla hamlesini başlatmıştır. Bu yıldönümü vesilesiyle 1 Haziran hamlesini geliştirerek Kürdistan devrimini Ortadoğu devriminin öncüsü haline getiren tüm devrim şehitlerini minnet ve saygıyla anıyorum.

1998 1 Eylül’ünde Kürt Halk Önderi bazı aracıların devreye girmesi sonucu tek taraflı ateşkes ilan ederek Kürt sorununun demokratik siyasal yollardan çözümüne zemin sunmak ve fırsat tanımak istemiştir. Ancak 1 ay 9 gün sonra ABD ve İsrail’in desteğiyle Türk devletinin Suriye’yi savaşla tehdit etmesi sonucu Kürt Halk Önderi bir savaşa yol açmamak için daha önce Yunanistan parlamentosunun yaptığı çağrı üzerine Yunanistan’a gitmiştir. Kürt Halk Önderi uluslararası komployla Kenya’dan alınıp Türkiye’ye götürüldüğü 15 Şubat’a kadar tek taraflı ateşkes sürdürülmüştür. Kürt Halk Önderi’nin esaretinden sonra PKK şiddetli bir fedai savaş kararı almıştır. Tüm PKK gerillaları fedailer ordusu haline gelmiştir. Ancak Kürt Halk Önderi tepkisel, duygusal bir yaklaşım göstermemiş, ateşkesin sürmesini istemiş; 1 Eylül 1999’dan sonra da gerilla güçlerine Türkiye sınırları dışına çıkması çağrısını yapmıştır. Bu çağrıyla Türk devletine “bakın ben de sizin elinizdeyim, hiçbir komplekse girmeden bu sorunu çözebilirsiniz” demiştir. Bu tür sorunların çözümünde gösterilecek en makul yaklaşımı göstermiştir.

Ancak Türk devleti ve siyasi parti oligarşisi bu yaklaşımı PKK’nin zafiyeti olarak değerlendirip hiçbir adım atmamıştır. O yıllarda devletin düşüncelerini dile getiren Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök “toprağa gömülen savaş baltaları bir daha çıkmaz” diyerek PKK’nin bir daha mücadele edemeyeceğini söylemiştir. 2002 yılında seçimi kazanarak iktidara gelen AKP’nin lideri Tayyip Erdoğan’a Kürt sorununu soran bir işçiye “düşünmezseniz Kürt sorunu diye bir şey olmaz” cevabını vermiştir. PKK bu yaklaşım karşısında birçok çözüm projesi sunmuş, ancak bu çözüm projelerine hiçbir yanıt verilmemiştir. Bu yaklaşımlardan anlaşılmıştır ki, devlet de siyasi partiler de PKK’nin bir daha direniş gösteremeyeceğini düşünmektedir.

Öte yandan o süreçte Türk devleti ve KDP ABD’nin de desteğiyle PKK’nin içine el atmıştır. AKP iktidarı PKK’nin içten bölüneceği ve yönetimin tasfiyecilerin eline geçeceği düşüncesiyle ısrarla çözüm için adım atılması çağrılarına karşılık vermemiştir. Uluslararası komplonun örgüt içindeki uzantıları esas olarak Özgürlük Hareketi’nin yeniden bir gerilla hamlesi yapmasını engellemeye çalışıyorlardı. AKP iktidarı ve örgüt içine el atanlar tarafından PKK bir mücadele örgütü olmaktan çıkarılmak isteniyordu. Ancak Kürt Halk Önderi PKK açısından temel ölçüleri koyunca, bu ölçüleri ortadan kaldırmak isteyen tasfiyeciler kaçarak kendilerini besleyenlerin kucağında tasfiyeci provokasyonlarını sürdürmek istediler. Ancak bu kaçış aslında tasfiyeciliğin örgüt içinde barınamaması ve bitişinin ifadesi olmuştur.

Tasfiyeciler kaçınca Kürt sorununun çözümsüzlüğü karşısında mücadele etmek isteyen PKK’nin ayağındaki bağlar atılmış oldu. Zaten PKK içindeki tasfiyecilerle yürütülen mücadelenin bir yanı da Türk devletinin Kürt sorununu çözmemesi karşısında gerilla mücadelesinin yeniden başlatılması konusuydu. Tasfiyeciler kaçınca yeniden mücadeleyi geliştirmek isteyen partinin ana gövdesi tasfiyecilere karşı mücadeleyi kazanmış, bu temelde de yeni bir gerilla hamlesi başlatılmıştır. 1 Haziran gerilla hamlesinin başlatılması hem uluslararası komploya bir cevap verme olmuş, hem de tasfiyeciliğin tasfiye olmasını sağlamıştır. En önemlisi de Kürt halkının özgür ve demokratik yaşamı açısından yeni bir mücadele dönemi başlamıştır. Böylece sadece Bakurê Kurdîstan değil, Kürdistan’ın tüm parçaları güç ve moral kazanmıştır. Sadece Kürtler açısından değil, tüm halklar açısından güç ve moral olmuş, umutlar yeniden yeşermiştir. Çünkü uluslararası komplo sadece Kürt halkına değil, Ortadoğu’nun tüm halklarına yönelik bir komploydu. PKK şahsında halkların özgürlük umudu yok edilmek isteniyordu.

1 Haziran 2004 gerilla hamlesiyle Kürdistan ve Ortadoğu halklarının kara bir kadere mahkum edilmesinin önüne geçilmiştir. PKK ile başlayan Ortadoğu’nun özgürlük tarihi, 1 Haziran hamlesiyle yeni bir aşamaya taşırılmıştır. Hatta uluslararası komplo ve tasfiyecilikle işbirliği yapan Başurê Kurdîstan siyasi güçleri ve federasyon bile 1 Haziran hamlesiyle varlığını sürdürmüş ve kendisini Türkiye dahil tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Eğer 1 Haziran hamlesi olmasaydı, gerilla mücadelesi gelişmeseydi Türkiye hiçbir biçimde Başurê Kurdîstan federasyonunu kabul etmezdi. Bu gerçekliği Başurê Kurdîstan’da aklı başında olan her siyasetçi bilmektedir. Başurê Kurdîstan halkı şu anda bile Başurê Kurdîstan’daki kazanımların PKK’nin yürüttüğü mücadele ve yarattığı siyasi güç atmosferi içinde var olduğunu ve korunduğunu çok iyi bilmektedir. Sadece Başurê Kurdîstan halkına değil, Rojhilat ve Rojava halkına PKK’nin olmadığı koşullarda durumunuz ne olurdu sorusu yöneltilirse, kesinlikle kazanımlarımızı kaybederiz cevabı alınır. Zaten soykırımcı Türk devleti bu nedenle PKK’yi tasfiye etmek için her yol ve yöntemi denemektedir.

1 Haziran hamlesi tarihe büyük bir devrimci hamle olarak geçecektir. PKK’nin özellikle Önder Apo’nun ideolojik, teorik, politik yoğunlaşmasıyla yeniden mücadele eder hale getirildiğini tarih özellikle vurgulayacaktır. Bugün Kürdistan’ın tüm parçaları ve Ortadoğu’daki devrimci gelişmelerin ortaya çıkmasında 1 Haziran hamlesinin rolünü de yazacaktır. Kuşkusuz 1 Haziran hamlesi 1984 gerilla hamlesi temelinde var olan bir hamledir.

1 Haziran hamlesi de 15 Ağustos gibi zor gelişmiştir. Kürt Halk Önderi 15 Ağustos için 24 saati, 48 saati, 72 saati bile sayıyorduk; haftaları sayıyorduk, der. Bu mücadele oturacak mıydı, yoksa akamete mi uğrayacaktı? Büyük çabayla, fedakarlıklarla, büyük şehadetlerle 15 Ağustos hamlesi oturmuş, yaygınlaşmış ve kesintisiz hale gelmiştir. 1 Haziran hamlesi de büyük devrimci fedailerin direnişiyle, savaşçılığıyla var olmuştur. Sadece örgüt içinde değil, dışında da bu hamle engellenmek istenmiştir. Ancak fedai şehitlerle 1 Haziran 2004 hamlesi oturmuş, kesintisiz hale gelmiş, sonra da büyümüş; bugün sadece Kürdistan’da değil, Ortadoğu’da büyük devrimci gelişmeleri yaratmıştır.

1 Haziran hamlesi komployu boşa çıkardığı gibi, Önder Apo’ya ve PKK’ye Ortadoğu’nun devrimci önderi ve partisi olma karakterini kazandırmıştır. 1 Haziran hamlesi Kürdistan’ın tüm parçalarında özgürlük ve demokrasi mücadelesini güçlendirmiştir. Şu anda süren Üçüncü Dünya Savaşı ortamında halkların özgürlük ve demokrasi seçeneği olmasını sağlayan 1 Haziran hamlesidir. 1 Haziran hamlesi, Kürt halkının, Kürdistan devriminin Ortadoğu devriminin öncüsü olmasını sağlamıştır.

1 Haziran 2004 hamlesi 1 Haziran 2010 devrimci hamlesinin zeminini yaratmıştır. 1 Haziran hamlesi, Kürt halkının özyönetimi temelinde Kürt sorununu kendi iradesi ve örgütlemesiyle çözmesi durumunu yaratmıştır. Artık Kürt halkı özgür ve demokratik yaşamı devletten beklemeden sağlayıp Kürt sorununu çözme gücüne ulaşmıştır. Kürt halkını Kürdistan’da ve Ortadoğu’da bu güce ulaştıran 1 Haziran 2004 hamlesidir. Kürt halkını özgür iradeye, halk olarak özgür ve demokratik yaşam gücüne kavuşturan, Kürdistan devrimini Ortadoğu devriminin öncüsü yapmada belirleyici rolü olan 1 Haziran hamlesini geliştiren, bugünlere getiren şehitlerimizi bir daha minnet ve saygıyla anıyoruz. Komployu boşa çıkararak Kürt Özgürlük Hareketi’ni yeniden mücadele eder ve büyük hamleler yapar duruma getiren Önder Apo’yu da saygıyla selamlıyoruz.

Kaynak: Yeni Özgür Politika