Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine bağlı Girê Cûdî direniş alanlarında özgürlük mücadelesi tarihinin, en büyük direnişlerinden biri yaşanıyor. Özgürlük gerillaları işgale geçit vermeyerek bu savaştaki yerlerini asil duruşlarıyla sergilediler. Savaştaki profesyonelliklerini bu süre zarfında yaptıkları tüm eylemlerde gözler önüne serdiler. Havadan ve karadan gerçekleştirdikleri eylemler ile hemen her gün düşmana cevap verdiler ve savaşın seyrini değiştirdiler. Girê Cûdî direniş alanı bu savaş sürecinde en aktif olan alanlardan biriydi. Savaşçıların büyük bir inançla, bağlılıkla yaşadığı ve savaştığı yerdir Girê Cûdî. Fedailerin direniş kalesi Girê Cûdî’de 6 Ocak 2025 tarihinde konum değiştirmek isterken düşmanın attığı pusu sonucu Abbas Baran, Lorîn Gever ve Rawan Koçer ölümsüzleşerek şehitler kervanına katıldı. Bu üç cesur savaşçı Kürt halkının yiğit evlatları olarak tarihin özgür sayfalarında yer almayı başardılar.
Kayıp bir ülkede zulüm cenderesinden geçen Kürt halkının çocukları kendi tarihlerini çok iyi biliyorlar artık. Bu topraklar insanlık adına verilen bir direniş destanıyla anılmakta. Özgürlük adına verilen bu mücadele sınırlarını aşarak dilden dile, yürekten yüreğe akan bir hakikate dönüşüyor. Özgürlük savaşçıları bir çağın sorumluluğunu sırtlanarak hiç durmadan, bir kere bile ah demeden yürüyor. Sonuna kadar mücadelelerine bağlılar. Sadece şehadetleri ile değil yaşamları ile de umut ekiyorlar bu topraklara. Tüm sevdiklerini bu çetin savaş gerçeğinde yitiriyorlar. Geride kalanlar artık o yoldaşları için de yaşamaya devam ediyor. İzinde yürüdükleri yoldaşlarının ömürlerini, ömürlerine ekliyorlar. Yüreklerinde başka bir ömre ait anılarla yürüyüşlerine devam ediyorlar. 50 yıllık mücadele gerçeği bunu onlara öğretiyor. Ölüm bir bitiş değil yeni bir başlangıçtır aslında. Can başka bir yürekte devam ettiriyor.
HALKININ VE ÜLKESİNİN ONURUNU SIRTLAYAN ABBAS BARAN
İnancını, öfkesini, kavgasını ve sırtlandığı mirasını büyük bir onurla taşıyanlar vardır. Ölümsüzlüğün sırrına varan bu insanlar daha özgür yarınlar için bir ömür feda etmeyi bilirler ve bu bildiklerinden hiçbir koşul altında vazgeçmezler. En az kendilerini bildikleri kadar namerdin bu topraklarda ki tüm güzellikleri, tüm yaşamı kıyımlardan geçirmeye yeminli olduklarını bilerek büyüdüler, bu gerçeklik hep çırılçıplak karşılarındadır. Zulümlerin ortasından geçerek öfkelerini bilediler. Her biri şimdi o acıların intikamını almaya yeminli birer fedai.
2023 yılında Girê Cûdî Direniş Alanı’nda gerçekleştirilen Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyon görüntüleri hala hafızamızda. Bu operasyonda düşmana büyük bir darbe vuruyor savaşçılar. Tüm hünerlerini bu devrimci operasyonda sergiliyorlar. Abbas Baran’ı ilk defa kafa kameralarıyla yapılan çekimlerde görüyoruz. Operasyona katılan savaşçılardan biri de o. Ama bizim hafızalarımızda bu kadar yer edinmesinin bir başka sebebi kayalıklardan inerken sırtında bir yoldaşının bedenini taşıması. Bu görüntüyü izlerken yaşam ve ölümün nasıl da yan yana yürüdüklerine bir kez daha şahit oluyoruz. Dövüşerek düşen, ölümsüzleşerek son nefesini vermiş olan Şervan Varto’ya dağlar ağıt yakıyor. Bedeni kan kızıla boyanmış bir çiçeğin güzelliğini taşıyor. Yoldaşının omuzlarından yüreklere akıyor Şervan Varto.
Asla yoldaşının bedenini savaş meydanında bırakmayı aklının ucundan bile geçirmiyor Abbas Baran, yoldaşa bağlılığa simge oluyor. Yaralı bir ülkenin ve halkın onurunu sırtlanmak öyle kolay değildir. Her yürek, her beden kaldıramaz bu yükü. Az önce yan yana omuz omuza savaştığın yoldaşın artık yoktur yanında. Ve sana onun asil, onurlu bedenini taşımak düşer. Her şeye hazır olduğun gibi buna da hazırsındır. Bitmez bir döngü gibidir bu. Üzerinize bombalar ve mermiler yağarken sırf yoldaşını namerdin eline bırakmamak adına sırtlamak bir eksilip bir çoğalmak ne de zordur. Bu duyguyla yüreğin üzerinde taşıdığın kabuk sürekli kanar. Abbas yüreğinde yoldaş yitirmiş olmanın acısıyla adımlarını atarken sırtında taşıdığı yoldaşı, halkı ve ülkesidir artık. Bu bilinçle atar adımlarını. Şimdi onu hafızamıza kazıyan gerçeklik bir kez daha gelir gözlerimizin önüne. Abbas Baran’ın bu vakur duruşunun sırrı ise; Önderliğine olan bağlılığı ve inancıdır, yoldaşa sonuna kadar yaren olma isteğidir.
LORÎN’İN MEYDAN OKUMASI
Tekrar aynı devrimci operasyon görüntülerine dönecek olursak kayıtlarda Lorîn Gever arkadaşın sesini duyarız. Bir özgürlük şarkısı söyler. Tanıdıktır bu şarkı, kulaklar aşinadır. Dağların koynunda yankılanan bu ses Lorîn Gever arkadaşın sesidir. Düşmanın korkarak arkasına bile bakmadan kaçışına şahit olan Lorîn Gever; ‘Nereye kaçıyorsun komando’ diyen yiğit Kürt kadınıdır. Korkudan kaçan düşmanını meydana çağıran savaş ezgisidir Lorîn’in sesi. O ses çirkinlikleri kalbinden vurmaya ant içen ve asla vazgeçmeyenlerin sesidir. Hep buradaydık ve burada olmaya devam edeceğiz diyerek meydan okur düşmanına. Savaşan ve güzelleşen kadın hakikatine ulaşan bu fedai Kürt kadını, mücadelesini tırnakları ile kazıyarak tarihin sayfalarına işler. Kadının savaştaki rolünü ve gerçeğini gözler önüne serer. Yiğitlik kadınla eşdeğerdir bu topraklarda. Bunu Lorîn Gever ve binlerce şehitlerin şahsında bir kez daha gördü ve şahit oldu herkes.
RAWAN’IN İNANCI
Rawan Koçer arkadaş bu yoğun yaşanan savaş sürecinde geride kalmayı kendine layık görmeyen ve hep en önde olmayı başaranlardandır. Düşmana olan kinini yoğun yaşanan savaş içerisinde eylemleri ile ortaya koyan ve silahı ile öfke kusan gencecik bir fedai. Ülkesinin yaralarına özgür yaşamı süren, yaraları sarma kudretine sahip genç bir militandır Rawan. Genç ömründe biriktirdiği yaşam ve savaş tecrübeleriyle intikam almaya yeminli yüreği ile soluksuzca menzile varır. Zorlukların üstesinden gelecek kadar fedaileşen, aklı ve yüreği ile ömrünü savaş meydanına taşıyan, bin yılların emeğini toprağa ekerek yıldızlara ulaşır.
6 Ocak 2025 günü Girê Cûdî’de hain bir pusuda son anlarına kadar direnen ve şehit düşen bu üç asil savaşçı unutulmamak üzere hafızalara kazındı. Bu üç yiğit Kürt genci ülkelerinin ab-ı hayat suyunun kaynağıdırlar artık. O suya eğilip bir yudum içmenin tam zamanıdır şimdi.