Annesinin ölümünden sonra babasının kendisine berdel yapıp 60 yaşında bir adamla zorla evlendirdiği 12 yaşındaki kızı Şemsa Hemmê Elî’nin hayatı artık kâbusa dönüşüyor. Doğumların ve koca şiddetinin ardı arkası kesilmiyor. 50 yaşındaki Şemsê Elî’nin hayatı Rojava Devrimi ile değişiyor. Hâlâ da ikinci eşinden şiddet gördüğünü söyleyen Elî, zorla evlendirilerek kararan hayatının devrimle aydınlandığını ifade ediyor.

Kobanê’den DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle Suruç’a gelen ve iki aydır çadır kentlerde zorlu bir yaşam sürdüren Kobanêlilerin kaldığı çadırların her birinde farklı bir yaşam öyküsü yatıyor. 50 yaşındaki Kobanêli Şemsê Hemmê Elî’nin 12 yaşındayken zorla evlendirilmesiyle başlayan ve Kobanê devrimiyle değişen hayatı hafızalarda derin izler bırakacak nitelikte. Elî, zorla evlendirilerek kararan hayatının devrimle aydınlandığını ifade ediyor. Şemsê Elî, 6 yaşındayken annesini kaybediyor. 42 yaşındaki babası, 25 yaşındaki bir kadınla evlenmek için 12 yaşındaki kızı Şemsê Elî’yi kendisine berdel yapıyor ve 60 yaşındaki bir adamla zorlan evlendiriyor. Şemsê Elî, henüz 13 yaşında çocuk sahibi oluyor. Henüz bu travmayı atlatamayan Elî 14 yaşında bir çocuğu daha kucağında buluyor; bir yıl sonra bir çocuk daha, bir diğer yıl bir çocuk daha derken daha o genç yaşına rağmen tam sekiz çocuk annesi oluyor. Bu doğum silsilesine bir de koca şiddeti eklenince Şemsê Elî’nin hayatı tek kelimeyle kâbusa dönüşüyor.

‘İLK GECEYİ ASLA UNUTAMAYACAĞIM KORKU DOLU BİR AN’

“Sokakta ip atlarken birden kendimi Kobanê’den uzak, Arapların yaşadığı Rakka kentinin varoşlarından birinin daracık odasında yerde serili bir yatakta, yaşlı bir adamın koynunda buldum” diyen Şemsê Elî, o ilk geceyi hayatında asla unutamayacağı korku dolu bir an olarak nitelendiriyor. Zorla evlendirildiği adamın, çocuk yaşına bakmaksızın ilk günden kendisine tecavüz ettiğini söyleyen Şemsê, “Üzerimde beyaz sakallı bir adam, ne yaptığına anlam vermediğim bir şeyler yapıyordu, canım çok acıyordu… Tek hatırladığım şey, aynı gece berdel edildiğim kadına aynı şeyleri yaptığını düşündüğüm babamdan nefret ettiğimdi” sözleriyle yaşadığı ilk travmayı anlatıyor.

‘BABAM KARDEŞİMİ DE 70 YAŞINDAKİ ADAMA SATTI’

İlk günle başlayan şiddet ve tecavüzün artık her gün rutin bir şekilde kendini tekrarladığını kaydeden Şemsê Elî, yaşadığı şiddete karşı uzun yıllar sessiz kalmak zorunda kaldığını söylüyor. Şemsê, babasına durumu şikâyet etmediğini söylüyor ve ekliyor: “Babam beni o duruma sokmaktan hiçbir zaman pişman olmadı. Zaten birkaç yıl sonra kız kardeşimi de evlendirdi. 15 yaşındaki kız kardeşimi 70 yaşındaki bir adama sattı ve kardeşim Lübnan’a gitti. Ondan uzun yıllar haber alamadım. Benim yaşadıklarımın aynısını onun da yaşadığından emindim. Bu şekilde yaşamaya artık alışmıştım ve sanki herkesin hayatı böyleymiş gibi durumu kendi kafamda normalize bile etmiştim.”

MEVSİMLİK İŞÇİ OLARAK KENT KENT GEZDİ

Evlendirilmesinden birkaç yıl sonra evlendirildiği adamın kendisini çapa ve pamuk toplama gibi birçok yerde çalışmaya zorladığını söyleyen Şemsê Elî, sırtında bebeğiyle yıllarca mevsimlik işçi olarak çeşitli kentlerde çalıştığını belirtiyor. Şemsê Elî, anlatımlarını şöyle sürdürüyor: “Yıllar sonra Rakka’da PKK’lilerle tanıştım. Kurtuluşumun devrimciler sayesinde olacağını biliyordum. Kadınların özgürce konuşabildiğine ilk defa tanık olmuştum. O dönemlerde çalışmalara katılmak için yürek isterdi, sanırım ya benim güçlü bir yüreğim vardı ya da kaybedecek bir şeyim yoktu… Bir şekilde çalışmalara katıldım ve yeni bir yaşamın kapılarını aralamış oldum.”

Suriye’de Kürt direnişinin ilk başladığı sıralarda kısıtlı imkânlarla çalışma yürütüldüğünü ifade eden Şemsê Elî, her gün sokaklarda kuru ekmek satarak parti çalışmalarına maddi imkân sağladığı söylüyor. Bir süre sonra çalışmaların kendisinde oluşturduğu değişikliğin farkına vardığını dile getiren Şemsê Elî, “Kendimi çok özgür hissediyordum. Hatta gidip evlendirildiğim adamı şikâyet etme cesaretini dahi buldum. Sonu şiddetle bitse de bunu yaptım” diyor.

‘UMUDUM TÜKENMEK ÜZERE’

Şemsê Elî, evlendirildiği adamın 73 yaşında ölmesiyle hayatının yeniden değiştiğini belirterek, üvey çocuklarının öz çocuklarını kendisinden zorla aldığını ve artık çocuklarından bir daha haber alamadığına dikkat çekiyor. “Çocuklarımı o günden bu yana hiç görmedim” diyen Şemsê Elî, şöyle devam ediyor: “Yeniden evlendim. Üç çocuğum var. Evlendiğim adam da bana şiddet gösteriyor. Aynı şiddeti şimdi DAIŞ ve evlendiğim adam gösteriyor. Şiddet hiç üzerimden eksilmedi. Şimdi Suruç’ta kamplarda yaşama tutunuyoruz. Ona rağmen erkek hala aynı zihniyetini gösteriyor ve bana şiddet uygulamaya devam ediyor. Anlayacağınız ben asıl devrimi ve mücadeleyi hayatımla yaşadım. Kobanê’de çok direttim kalayım, savaşıyım diye, fakat kabul etmedi kimse. Beni yolladılar. Burada hayatım hiç iyi değil, iyi olması için Kobanê’ye dönmem gerekiyor. İlk defa hayata dair umudum olmuştu, o umudum da tükenmek üzere.”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü dolaysıyla dünya kadınlarına hiçbir çağrısının olmadığını dile getiren Şemsê Elî, “Kimse bizi hiç görmedi, görmeyecek. Görmeyen, duymayan, bilmeyen insanlara çağrım saçma olur zaten…” sözleriyle sitem ediyor.