Türkiye'de 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen ve adına "Hayata Dönüş" denilen cezaevi katliamı başta Ýstanbul olmak üzere birçok kente düzenlenen yürüyüş ve gösterilerle protesto edildi.
HD Ýstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, 19 Aralık cezaevi katliamını Tünel Meydanı'ndan Taksim Tramvay Meydanı'na yürüyerek protesto etti. Yüzlerce kişinin katıldıðı yürüyüşe, ESP, Kaldıraç, ÖDP, HDK, Partizan ve Halkevleri de destek verdi. Yürüyüşte, "19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacaðız" pankartı ile "F tipi hücreler kapatılsın", "Katliamın 12. yılındayız bir daha asla" ve "Ýnsanlık onuru işkenceyi yenecek" dövizlerinin yanı sıra katliamda yaşamını yitirenlerin fotoðrafları taşındı. Sık sık, "Katil devlet hesap verecek", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" ve "19 Aralık'ı unutma unutturma" sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında katliamda yaşamını yitiren kişilerin isminin anons edilmesinin ardından kitle "yaşıyor" diyerek karşılık verdi. Meydana kadar yapılan yürüyüşün ardından kitle adına açıklamayı ÝHD Ýstanbul Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim Kalman yaptı.
Katliamın yapıldıðı günden bugüne kadarki yaşananlar hakkında bilgi veren Kalman, katliamın emrini veren kişilerin ise bugün devletin yüksek mercilerinde görev aldıklarını söyledi. Katliamın üzerinden 12 yıl geçmesine raðmen katliamı aydınlatacak herhagi bir girişimin yapılmadıðına dikkat çeken Kalman, "Ölen mahpuslara ait giysiler kayıp, kamera kayıtları yok, balistik incelemeler yapılmış deðil, daha da önemlisi halen C1 koðuşundaki kadınların yanarak kömürleşmelerine, sað kalanların vücutlarının erimesine neden olan kimyasalların niteliði konusunda bir inceleme yapılmış deðil" dedi. 19 Aralık katliamının halka karşı bir şiddet mekanizması olarak örgütlenmiş olan devletin gerçekleştirdiði en kanlı katliamlardan biri olduðunu vurgulayan Kalman, "Tarihe, devletin en kanlı eylemlerden biri olarak geçecek. Bizler ne pahasına olursa olsun adalet istemeye devam edeceðiz ve hesaplaşmadan asla vazgeçmeyeceðiz" diye konuştu. Açıklamanın ardından katliamda yaşamını yitirenlerin fotoðrafları yere bırakılarak, üzerine kırmızı karanfiller konuldu.
ANKARADA KATÝL DEVLET HESAP VERECEK SLOGANLARI
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, 19-22 Aralık katliamına ilişkin Yüksel Caddesi'nden Sakarya Caddesi'ne yürüyerek burada basın açıklaması düzenledi. "19 Aralık hayata dönüş katil devlet hesap verecek" pankartının açıldıðı yürüyüşte, sık sık "Katil devlet hesap verecek", "Amed Ulucanlar 20 Aralık unutmadık", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganları atıldı. Sakarya Caddesi'ne gelen kitle katliamda yaşamlarının yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Daha sonra kitle adına açıklama yapan Zarife Çamalan, insanlık tarihi boyunca birçok katliama tanık olduklarını belirterek, 19 Aralık katliamının bunlardan bir tanesi olduðunu kaydetti. Çamalan, 1982 yılında Diyarbakır zindanında yurtsever tutsakların başlattıðı ölüm orucu eylemini hatırlatarak, "2000'lere doðru Türk egemenlerinin içinde bulunduðu kriz derinleşti ve emekçilere dayatılacak acı reçetelere karşı hiçbir direnme odaðının bırakılmaması için hapishaneleri tamamen kontrol altına alma hazırlıklarına girişti" dedi. Çamalan'dan sonra kısa bir konuşma yapan yazar Temel Demirer ise, devletin katilleri yargılamadıðını dile getirerek, "Çünkü devletin kendisi katildir. Bu devlet yalancıdır" dedi.
ELAZIÐDA KATLÝAMDA YAŞAMINI YÝTÝRENLER ANILDI
Elazıð Halkevleri Temsilciliði, 19 Aralık 2000'de "Hayata Dönüş" adı altında dönemin hükümetince yapılan operasyonda yaşamını yitirenler için anma programı düzenledi. Saygı duruşunun ardından Ulucanlar katliamını işleyen belgeselin gösterimi yapıldı. Sunum sonrası konuşan Elazıð Halk Cephesi Temsilcisi Müslüm Gönül, F tipi cezaevlerinin siyasi tutsaklarda örgüt bilincini yıkmak amacıyla yapıldıðını söyleyerek, "Ama başaramadılar. Bugünün Türkiye gerçeði ortadadır. 122 şehit verdik teslim olmadık ve asla teslim olmayacaðız" dedi. Ardından konuşan ÝHD Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Nafiz Koç ise, "2000 yıllarından önce cezaevlerinde birçok hak ihlali yaşandı. Mahpuslar beraber oldukları için çok fazla müdahale edemiyorlardı. Bu birlikteliði kırmak için F tipi cezaevleri yapılmaya başlandı. Mahpuslar F tiplerini kabul etmedikleri için ölüm orucuna başladılar ve 19 Aralık 2000'de devlet; mahkumların üzerine panzerlerle, yanıcı maddelerle birçok cezaevine saldırdı. Bunun adı 'hayata dönüş' operasyonuydu. Bilemiyorum 30 yakın canın alındıðı bir operasyonun neresi hayata dönüştür" diye sordu. Koç, cezaevlerinde halen 300'ün üzerinde hasta mahpus olduðunu söyleyerek, hasta tutsakların durumlarının ciddiyetini korumakta olduðunu ve hak ihlallerinin yaşanmaya devam ettiðini söyledi.
Ayrıca, PKK'li ve PAJK'lı tutsakların gerçekleştirdiði açlık grevine deðinen Koç, "Açlık grevlerinde hiçbir tutsaðın yaşamını yitirmemesi sevindiricidir. Fakat grevler sonrası tutsaklar üzerinde baskılar devam ediyor. Tutsaklar hücrelere konuluyor ve tedavileri yapılmıyor. Umuyoruz 19 Aralıkların ve tecritlerin olmayacaðı, cezaevlerinin sivil denetime açılacaðı bir dönem olur" dedi.
ADANADA YÜRÜYÜŞE POLÝS ENGELÝ
Adana'da Beşocak Meydanı'nda bir araya gelen HDK, ÝHD, TUHAY-DER, HALKEVLERÝ, ÖDP, TÝHV, ÇHD, BDSP, KESK ve Anadolu Der üyelerinin, 19 Aralık "Hayata dönüş operasyonları"nı protesto etmek amacıyla Ýnönü Parkı'na düzenlemek istediði yürüyüş polis engeline takıldı. Yürüyüş öncesi olaðanüstü önlem alan polis grubu çembere alırken, yürüyüş için yapılan görüşmeler ise Ýçişleri Bakanlıðı tarafından yayınlanan genelge gerekçe gösterilerek sonuçsuz kaldı. Görüşmelerin sonuçsuz kalması grup tarafından protesto edildi. Ardından "19 Aralık cezaevi katliamını unutmadık unutturmayacaðız" yazılı pankart açan grup "Katiller halka hesap verecek", "Ýnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "Bedel ödedik bedel ödettireceðiz" slogan attı. Grup adına açıklama yapan ÝHD Adana Şube Başkanı Şahin Kılıç, 19 Aralık 2000 yılının Türkiye'nin yakın tarihinin en kanlı cezaevi operasyonu olduðunu hatırlattı. F Tipi cezaevlerine geçiş amaçlı 20 ayrı cezaevinde eş zamanlı gerçekleştirilen kanlı operasyon emrinin halen kimler tarafından verildiðinin ortaya çıkarılmadıðına işaret eden Kılıç, "Emir eri durumundaki 39 jandarma erinin yargılandıðı göstermelik bir davayla gerçeklerin üstü örtülmek, tıpkı Maraş, Çorum, Gazi, 1 Mayıs 77 katliamları gibi dosyalar tozlu raflara kaldırılmak isteniyor. 'Hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacaðı, cinayetlerin haksızlıkların hesabı sorulacaktır' iddiasıyla oy toplayan AKP'nin 10 yıllık iktidarı döneminde de 19 Aralık katliamının açıða çıkarılmasına yönelik gerçek bir soruşturma başlatılmadı" dedi.
KCK operasyonlarını ve AKP'nin Kürt politikasını eleştiren Kılıç, açıklamasını şu sözlerle bitirdi: "Tarihi, katliamlar ve tertiplerle dolu Türkiye yönetimlerinin hiç biri, halkın emek, barış ve özgürlük mücadelesi sürdürücülerini engelleyemedi, katlederek bu mücadeleyi durduramadı. Yapılması gereken, 19 Aralık cezaevleri katliamının hesabının verilmesidir. Tüm karanlık tertipler açıða çıkarılmalı, hesap sorulmalıdır. Cezaevleri boşaltılmalı, tüm siyasi tutsaklar özgürlüðüne kavuşmalıdır." Açıklamanın ardından grup alkış ve sloganlar eşliðinde eylemini sona erdirdi.