2013 Ýsveç’te ilticacılar için zorlu bir yıl olacak

2013 Ýsveç’te ilticacılar için zorlu bir yıl olacak

Son bir kaç yıl içinde tüm Avrupa ülkelerinde olduðu gibi Ýsveç’te de aşırı saðcı, ırkçı ve yabancı düşmanı grup ve partilere desteðin arttıðı görünüyor. Yabancı düşmanı “Ýsveç Demokratları” açıða çıkan skandallar sonra aralarında milletvekillerinin de bulunduðu parti yöneticilerinin istifa etmek zorunda kalmalarına raðmen oy oranını artırmayı sürdürüyor. Son yapılan kamuoyu yoklamaları ırkçı partinin oylarını yüzde 10 civarına arttırarak Ýsveç’in üçüncü büyük partisi haline geldiðini gösteriyor.

Parlamentoda yer alan diðer partiler ırkçı partinin ideolojik çizgisine karşı durma ve ırkçılıða karşı mücadele etme yerine tabanlarının “Ýsveç Demokratları”na kaymasını engellemek için göçmenlere yönelik söylemlerini sertleştiriyor ve daha katı bir iltica politikasını uygulamaya koyuyorlar.

Savaştan kaçarak Ýsveç’e sıðınan ilticacılar kiralanan özel uçaklara doldurularak Irak, Afganistan ve Somali’ye zorla gönderiliyor. Aralarında aðır hastalar, 92 yaşındaki yaşlılar ve 2 yaşındaki çocukların da bulundukları ilticacılar tüm eleştirilere raðmen sınır dışı ediliyor. Oturma izni almayı başaranlara ise eş ve çocuklarını getirebilmeleri için konut ve iş bulmaları şart koşuluyor. Kaðıtsızlara da tedavi olma olanaðı tanınmıyor.

ÝLTÝCA EDENLER YÜZDE 48 ORANINDA ARTTI

Dünya’ın deðişik bölgelerindeki savaş ve çatışmaların yaygınlaşması sonucu Ýsveç’e geçtiðimiz yıl iltica edenlerin oranı yüzde 48 oranında artarak 44 bine yükseldi. Bu rakamın bu yıl 54 bine çıkacaðı tahmin ediliyor. Ýltica başvurusunda bulunanların yüzde 42’sini Suriye, Somali ve Afganistan’dan gelenler oluşturuyor. Suriye’den gelenlere geçici oturma izni veriliyor.

Ýltica eden mültecilerin barınmaları da büyük bir sorun. Göçmen Dairesi ilticacıların barınma ithiyaçlarını karşılamak amacıyla ihale açtı. Ancak ihaleler otel ve pansiyon sahiplerine deðil, yazlık kamp işleten firmalara verildi. Ýlticacılar bu kamplarda bulunan ve konut olarak kullanılamayan kulubelere yerleştirilecek. Göçmen Dairesi’nin kampları seçmesinin nedeni ise daha ucuza malolması. Göçmen Dairesi Genel Müdürü Anders Danielsson ilticacıların insanlık dışı koşullarda barındırılmaları eleştirisini, kendilerinin de böyle bir şeyi arzu etmediklerini ve kampları geçici çözüm olarak gördüklerini belirterek yanıtlamaya çalışıyor.

POLÝS MÜLTECÝ AVINA ÇIKACAK

Polis yetkilileri Göçmen Dairesi ve Ýltica Mahkemesi’nin iltica başvurusu reddettiði 7066 mültecinin adının olduðu bir liste hazırladı. Bu listede yer alanların yerlerinin tesbit edilerek sınırdışı edilmelerini kararlaştırdı. Bunu gerçekleştirebilmek için ise geçtiðimiz yıl Malmö’de uygulanan ve Reva (Hukuk güvenlikli ve etkin uygulama) olarak adlandırılan yöntemi kullanacak. Reva’nın uygulanması sonucu Polis’in geçtiðimiz yıl 2010 yılına kıyasla aranan ilticacılardan yüzde 25 daha fazlasını yakalayarak sınırdışı ettiði belirtiliyor.

Kızıl Haç, göçmen ve insan hakları örgütleri Polisin Reva’yı uygulayarak göçmen avı başlatmasını gayri insani bulduklarını açıklıyarak uygulamanın durdurulmasını talep ediyorlar. Kızıl Haç bünyesinde faaliyet gösteren Ýşkence ve Şavaştan zarar görenleri Tedavi Bölümü sorumlusu Sara Wahlin tedavi ettikleri ilticacıların polis korkusu nedeniyle tedavilerini yarıda bıraktıklarını belirterek şunları söylüyor. “Polisin uygulamaları işlerimizi yapmamızı engelliyor. Hastalardan bazıları polis korkusundan dolayı gelmiyor. Gelenleri ise sürekli polis tarafından yakalanma endişesi taşıdıkları için gerektiði şekilde tedavi edemiyoruz. Bu insanlar zaten psikolojik olarak iyi deðiller ve gerçek bir tedaviye ihtiyaçları var.”

Reva’nın yanı sıra yayınlanan istatistikler Polisin sınırlardaki denetimi artırdıðını gösteriyor. Geçtiðimiz yıl yapılan kontroller bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında arttı. Bu yıl bu oranın daha da artacaðı tahmin ediliyor.