‘2015 yılı bütçesi savaş, sömürü ve sermayenin lehine’
‘2015 yılı bütçesi savaş, sömürü ve sermayenin lehine’
‘2015 yılı bütçesi savaş, sömürü ve sermayenin lehine’
Isparta’da mevsimlik işçileri taşıyan midibüsün devrilmesi ve 16 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin bir açıklama yapan KESK Eşbaşkanı Şaziye Köse, Isparta'da devrilen minibüste 16 işçinin yaşamını yitirmesinin Türkiye'de sözün bittiği yer olduğunu söyledi.
2015 yılı bütçesinin de hakların çıkarına değil, savaş, sömürü ve sermayenin lehine olduğunu belirten Köse, "çözüm süreci"inde hükümetin atmadığı adımların takipçisi olacaklarını ve sendika olarak çok bileşenli bir mücadele hattı izleyeceklerini kaydetti.
KESK eşbaşkanları Şaziye Köse ve Lami Özgen, geçtiğimiz günlerde yapılan KESK Genel Meclis toplantısının ardından oluşan dönemsel eylem programı ve toplantıda alınan kararlara ilişkin Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, KESK yöneticileri de katıldı. Toplantıda konuşan Köse, Ermenek'teki facianın acısı dinmeden, sabah saatlerinde Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nde mevsimlik işçileri insanlık dışı yöntemlerle taşıyan bir minibüsün devrilmesi sonucu 15 işçinin yaşamını yitirmesinin artık söz bittiği yer olduğunu kaydetti.
Soma faciasının ardından hükümet tarafından hazırlanan Torba Yasa ile "madenciye müjde" haberlerinin yapıldığını hatırlatan Köse, "Müjdenin ne olduğunu Ermenek'te ortaya çıktı. İki asgari ücret ve 6 saat çalışmanın maden patronları tarafından vermeden nasıl geri alındığına, Ermenek'te işçilerin ağzından tanıklık ettik" dedi. Ermenek'te yemek, servis ve iş kıyafetlerinin işçinin sırtına yıkıldığını belirten Köse, "Yemek saatlerinin 15 dakikaya ve çalışma saatinin içine konularak, çalışma alanında evden getirilen poşet içinde alelacele yenmesi işçilerin Torba Yasa ile kazanımının ne olduğunu açığa çıkarmış oldu" ifadeleri kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yemek dışarıda yenseydi kaza olmazdı" açıklamasına tepki gösteren Köse, "Cumhurbaşkanı bin odalı 'Aksaray'ın da, bilmem kaç tane yemek odasında çeşit yemek yerken aklına hiç işçiler nerede ve nasıl yemek yiyor sorusu geldi mi? Gelemez" dedi. Köse, Soma, Elbistan ve son olarak Ermenek'te yaşanan faciaların, yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen patronlar, bunları denetlemeyen hükümet politikalarının sonucu ortaya çıkan çalışma düzeninin sonuçlarının ortaya serdiğini söyledi.
2015 yılı bütçesinin AKP hükümetin sınıfsal ve siyasal tercihini bir kez ortaya koyduğunu belirten Köse, bütçeye ilişkin şunları kaydetti: "Bu yılda ülkemizde emekçilerin ödemiş olduğu her kuruş vergi kendilerine 'yol, su, elektrik, okul, hastane' olarak değil, 'daha fazla savaş, sömürü, TOMA, gaz, gözaltı, baskı ve ölüm' olarak dönecektir. Tıpkı geçmiş bütçelerde olduğu gibi, zamların KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergi artışlarının, harç ve cezaların, askeri ve güvenlik harcamalarının belirgin bir şeklide arttığı, asgari ücretlilerin, işçilerin ve kamu emekçilerinin en temel ekonomik, sosyal haklarının ve insanca yaşam taleplerinin göz ardı edildiği bir bütçe ile karşı karşıyayız. İşbirlikçi politikaların ve de özellik Suriye'ye yönelik askeri müdahale çığırtkanlığı eşlinde devam eden savaş harcamalarıyla karşı karşıyayız."
Köse, TİS sürecinde ifade edilen temel talepler için bütçeden emekçilerin hakkını almak için her alanda mücadele edecekleri belirterek, "Savaşın, sömürünün ve sermayenin bütçesine hayır" dedi.
Köse, DAİŞ çetelerine verilen destekle Kobanê'de yapılan katliamlara sessiz kalmayacakları ifade ederek, "Kürt sorunun demokratik, barışçıl ve diyalog yoluyla çözümü sürecinde atılmayan adımların takipçisi olacağız. AKP iktidarının dinsel kurallara dayalı yeni bir toplum yaratma hedeflerine yönelik direnişimiz yaşamın her alanında büyüyecek" dedi.
Kurulu sendika hareketlerinin çok çeşitli işçi örgütleri yaratması ve örgütlemesi gerektiğini de belirten Köse, "haklar yasalardan önce gelir" şiarıyla çok bileşenli bir mücadele hattını toplumun bütün muhalif kesimleriyle kurmanın gerekliliğini vurguladı.