Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 yıl aradan sonra tekrar hakim karşısına çıkan Hulki Güneş’in infazının devamına karar verdi. Güneş'in avukatlarının tanık talebini ise "dosyaya yeni bir şey katmayacağı" ileri sürülerek reddedildi. 

Muş'un Varto ilçesine bağlı Sarımsak Tepe mevkiinde 1992 yılında çıkan ve bir askerin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan çatışmaya ilişkin gözaltına alınıp, tanık askerlerin ifadeleri doğrultusunda müebbet hapis cezasına çarptırılan Hurşit Güneş 4. Yargı Paketi kapsamında yeniden yargılanmaya başladı.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güneş Segbis sistemiyle katıldı.

Celse arasında iddia makamının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını belirten mahkeme, Savcı'nın Hulki Güneş hakkındaki hükmün devamını talep ettiğini belirtti. Mahkeme Hulki Güneş'in duruşma salonunda hazır bulunmak istemesine ilişkin talebini, Segbis sisteminin yasalara uygun olduğunu gerekçe göstererek reddetti.

Hulki Güneş'in avukatları Mervan Eren Gül ve Selahattin Kaya, müvekkillerinin çatışmanın olduğu gün başka bir köyde çalıştığını ve çalıştığı evin sahibi Nusrettin Özdemir'in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Avukat Selahattin Kaya, "Soruşturma aşamasında ifadesi alınan Husrettin Özdemir, Hulki Güneş'in kurban bayramının ikinci günü evine geldiğini ve 4 gün çatı işinde usta olarak çalıştığını, bir gün de havanın kötü olması nedeniyle boş kaldığını belirtmiştir. 1992 yılında kurban bayramının 2'nci günü 12 Haziran gününe denk gelmektedir. Çatışma ise 14 Haziran 1992 tarihinde olmuştur. Bu beyan müvekkilin çatışma günü çatı inşaatında çalıştığını açıkça doğrulamaktadır. Bu nedenle 3 kişinin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme sanık avukatlarının tanık dinletmeye ilişkin taleplerinin de dosyaya yeni bir şey katmayacağını ileri sürerek reddine karar verdi.

"BEN NEDEN HALA CEZAEVİNDEYİM?"

Duruşmaya Segbis sistemi ile katılan Hulki Güneş'in Kürtçe savunma yapabilmesi için duruşma salonunda tercüman hazır edildi. Sistemin sesi net olarak göndermemesi üzerine Hulki Güneş, mahkeme başkanının talebi ile Türkçe savunma yaptı. Çatışma olduğu iddia edilen günde çatışma bölgesinde olmadığını belirten Hulki Güneş, "Duruşmada 3 asker tanık olarak dinlendi. Bu 3 asker farklı illerden ve Türk kökenlilerdi. Lehime ifade vermeleri için bir sebep yoktur. Kendileri çatışmaya katılmış ve ölüm duygusunu yaşamış insanlardır. Buna rağmen her 3 tanık çatışma bölgesinde beni görmediklerini söyledi. Yüzleştirme yapılmadığını ve beni ilk kez karakoldu gördüklerini söylediler. Daha sonra teslim olan iki örgüt mensubu da çatışmaya katıldıklarını ama benim olmadığımı belirtti. Dosyadaki bilgi ve deliller benim lehimedir. Tüm bunlara rağmen ben neden hala cezaevindeyim? Bunu anlayamıyorum. Suçsuz yere cezaevinde yatıyorum. Kendinizi benim ailemin yerine koyun. Nasıl bir duygu yaşayacaksanız, ona göre karar verin. Bu bir trajedidir. Bu trajediye bir son verilmeli. 22 yıldır cezaevindeyim. Ben ve ailem 22 yıldır neden bu sürgünü yaşıyoruz?” diye sordu.

MAHKEME HÜKMÜN DEVAMINA KARAR VERDİ

Dosyada delil olarak bulunan tek olgunun tanık beyanları olduğunu ve bunların da artık dosyada bulunmadığını belirten sanık avukatı Mervan Eren Gül ise, "Tanıklar çatışma bölgesinde müvekkilimi görmediklerini beyan etmişlerdir. Burada belgelerin biri tarafından hazırlandığı ve tanıklara imzalattırıldığı görülmektedir. Dosyada tek delil tanık beyanlarıyken, şimdi o delil de müvekkil lehine çürütülmüştür. Kendisi 22 yıldır cezaevindedir. 8 yıl gibi bir süresi kalmıştır. Beraatini ve infazının durdurulmasını talep ediyoruz."diye konuştu. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, daha sonra kararını açıkladı.

Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce verilen mahkumiyet hükmünün onaylanmasına ve sanık Hulki Güneş'in infazının devamına karar verdi.