AMED
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, her hafta dernek binası önünde düzenledikleri “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 574’üncüsünü gerçekleştirdi.
Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "Çatışmalı ortamda asker, polis, örgüt militanı ve sivil 381 kişi, hayatını kaybetti. Bu insanlar Kürt sorununda barışçıl ve demokratik bir politika yürütülmemesinden kaynaklı aramızdan ayrıldılar" dedi.
Ülkede uygulanan 'güvenlikçi' politikanın sosyal eşitsizlik ve yargı mekanizmasında eşitsizlik yaratığına dikkat çeken Zeytun, “İnsanlar her gün bu eşitsizliğe karşı bedenlerini yakarak veya Grup Yorum gibi açlık grevine girerek tepki koyuyor. Sosyal adalet ve ekonomi herkese eşit dağıtılmalıdır" dedi.
Zeytun’un konuşması ardından İHD Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Aydeniz, Amed'in Lice ilçesinde 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Ahmet Tekin’in kayıp hikâyesini anlattı.

BATMAN
Batman'daki kayıp yakınları da İHD Batman Şubesi'nde 480'inci kez bir araya gelerek kayıpların akıbetini sordu. Bu haftaki açıklamayı ise İHD Şube yöneticilerinden Avukat Mesut Aydın gerçekleştirdi. Güvenlik birimlerine yönelik cezasızlık politikasının devam ettiği bir süreçte bekçilere de benzer yetkiler verilmek istendiğini kaydeden Aydın, bunun da daha fazla suçun işlenmesinin önünü açacağını söyledi.
Aydın, Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Dirsekli köyünde Şubat 1994 tarihinde gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Acar'ın akıbetini sordu.

İZMİR
İzmir’de ise İHD üyeleri 36 yıldır mezarı gizlenen Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu. Konak’ta bulunan Eski Sümerbank önüne bir araya gelen insan hakları savunucularının eylemine  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve İzmir İl Eş Başkanı Kadir Baydur, İzmir KHK Platformu üyeleri katılarak destek verdi.
Açıklamayı İHD Şube yöneticilerinden Caner Canlı okudu.
Maksut Tepeli'yi işkenceyle öldüren polislerin kimliklerinin belirlendiğini, ancak Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığının polisler hakkında ‘takipsizlik’ kararı verdiğini söyleyen Canlı, 2012 yılında yapılan yeni suç duyurusunun ise 2014 tarihinde ‘zaman aşımı’ gerekçesi ile takipsizlik kararıyla sonuçlandığını hatırlattı.