87 çocuk cemaatin 'Sevgi Evleri'ne yerleştiriliyor

87 çocuk cemaatin 'Sevgi Evleri'ne yerleştiriliyor

Diyarbakır'da Yenişehir Çocuk Yuvası'nda bulunan 42 çocuk, Valilik denetiminde kurulan "Sevgi Evleri"ne yerleştirildi. 45 çocuk ise önümüzdeki günlerde adı geçen evlere yerleştirilecek.

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bulunan Yenişehir Çocuk Evi'nde kalan 42 çocuk, Valilik kararı ile Gülen Cemaati örgütlenmesi için kurulduðu ileri sürülen "Sevgi Evleri"ne yerleştirildi.

Son dört yıl içinde Diyarbakır'da 8 "Sevgi Evleri" adıyla evler açılırken, 9. evin açılması için de bürokratik işlemlerin tamamlanması bekleniyor.

Halen kent merkezinde bulunan ve denetiminin nasıl yapıldıðı henüz belli olmayan "Sevgi Evleri"ne yerleştirilen 42 çocuðun ikişer veya üçer kişilik odalarda kaldıðı öðrenilirken, Yenişehir Çocuk Yuvası'nın ise önümüzdeki günlerde boşaltılacaðı ve binanın Aile ve Sosyal Politakalar Ýl Müdürlüðü adıyla hizmete gireceði edinilen bilgiler arasında.

Daha önce "Sevgi Evleri"ne yerleştirilen 42 çocuðun yanısıra, Çocuk Yuvası'nın boşaltılmasıyla açıkta kalacak 45 çocuðun da yeni açılacak "Sevgi Evleri"ne yerleştirilecekleri bildirildi.

SEVGÝ EVLERÝ MÝ ÇOCUK CEZAEVLERÝ MÝ?

Mevcut durumda cemaate teslim edilen çocukların daha çok "ana-babasız" ya da ailelerin bıraktıðı çocuklar olduðu iddia ediliyor. Bir çok çocuk zorla bu evlere götürülüyor.

Devlet yetkilileri daha önce defalarca kamuoyunda "taş atan" çocuklar olarak bilinen Kürt çocuklarını bu evlere yerleştireceklerini açıklamışlardı.

VALÝ TAŞ ATAN ÇOCUKLARI 'SEVGÝ EVLERÝNE YERLEŞTÝRECEÐÝZ'

Sabah gazetesine 2 Aralık 2011 tarihinde açıklamada bulunan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, sokak eylemlerinde taş ve molotof kokteyli atarken yakalanan çocuðun ailesinin Çocuk Şube polisleri tarafından uyarılacaklarını, tekrarlanırsa 150 TL para cezası verileceðini söylemişti. Vali Toprak, "Bu da çözüm olmazsa, bu kez 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu devreye sokulacak, mahkeme yoluyla çocuk ailesinden alınacak" demişti.

Toprak, "Ýkaz, eðitim ve cezalara raðmen aileler çocuklarına sahip çıkmıyorsa sosyal devlet olarak biz bu çocukları mahkeme kararıyla ailelerinden alıp Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumu bünyesindeki 6-7 kişilik Sevgi Evleri'ne yerleştireceðiz. Amacımız aileleri cezalandırmak deðil; çocukları, suç ve istismardan uzaklaştırmak" şeklinde konuşmuştu.

Valilik aynı şekilde bu yılın başından itibaren bu uygulamayı hayata geçirerek, Diyarbakır'da ilk etapta sokakta çalıştıkları tespit edilen 1500 çocuðun ailesine tebligat göndermiş, 31 aile hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca para verilmesi için Cumhuriyet Başsavcılıðı'na suç duyurusunda bulunmuş ve sokakta tespit edilen 5 çocuðun velayetini ailesinden alarak Temmuz ayında "Sevgi Evleri"ne yerleştirmişti.

CEMATÝN DENETÝM DIŞI FAALÝYETLERÝ

Bu durumda sürekli gözaltı, tutuklama ve polis şiddetine konu olan Kürt çocukları bu kez Fethullah Gülen Cemaati’ne baðlı evlere zorla gönderilecek cezalandırılacak.

Yıllardır Kürt illerinde “asimilasyon” merkezleri olarak işletilen Gülen cemaatine ait kurumların, bu kez devlet eliyle adı konulmamış “çocuk cezaevlerine” dönüştürüldüðü anlaşılıyor. Başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye’nin her yanında bu cemaate ait kurumlar, şeffaf olmayan koşullarda ve yetkililerin tam hoşgörüsünü alarak faaliyet yürüyor.

Kürt illerinde asimilasyon ocakları olarak yoðun tepki alan Gülen cemaatinin başta asker, polis ve yargı olmak üzer devlet mekanizmalarına geniş bir şekilde sızdıðı artık bir sır olmaktan çıkarken, Türkiye’de gölge hükümet olarak da sık sık eleştiri konusu oluyor.

Kürtlere yönelik 2009’dan beri süren KCK adı altındaki tutuklama dalgasının arkasındaki güçlerden biri olarak da görülüyor. Ýçerde hiçbir denetime tabi tutulmayan Gülen cemaatinin okulları, yurtdışında da Türk rejimine ve Türkçülüðe geniş bir etki alanı saðlıyor.

Gülen Cemaati’nin kuşkulu faaliyetleri birçok ülkede de gözlem altında bulunuyor. Rusya bu tarikata baðlı bir çok okulu kapatırken, defalarca operasyonlar düzenledi. Türkmenistan’ın geçtiðimiz aylarda Fethullah Gülen cemaatine baðlı bütün liseleri kapatmaya başladıðı bildirilirken, Cemaatin faaliyetlerinin yasak olduðu Özbekistan’da 2011 yılında 54 Türk işveren sahtecilik ve yolsuzluktan gözaltına alındı. Cemaat okullarının Orta Asya’da CIA’ın arka bahçesi rolü oynadıðı da iddialar arasında.