91 günlük direniş, su alan gemi ve son söz

91 günlük direniş, su alan gemi ve son söz

Kobanê'de direniş üç ayı geride bıraktı. Haklı olanlar haklılıklarına destansı bir direniş de ekleyerek mücadeleye devam ediyor. DAİŞ adım adım geriletilirken, "risk var mı" sorusuna "evet" yanıtı verilebilir. Son sözü direnenler söyleyecek, bundan şüphe yok ama direnenlerin son sözünü daha güçlü söylemeleri için yüreği haklılardan yana olan ve vicdan sahibi olan herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Çünkü Kobanê direnişi, artık sadece Kobanêlilerin direnişi değil. 

DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye yönelik saldırıları, üçüncü ayını geride bıraktı. Çetelerin saldırılarına karşı Kobanê halkı ve YPG/YPJ savaşçılarının direnişi de üç aydır destansı bir şekilde devam ediyor. Saldırıların kente yönelik olarak başladığı 15 Eylül'de, Kobanê'nin düşmesini isteyen güçler ve onların piyasaya sürerek, Kobanê'ye saldırdıkları DAİŞ çeteleri, kenti bir hafta içerisinde alacaklarını hesaplıyorlardı. Fakat karanlık güçlere karşı haklı bir savaş yürüten Kobanê halkı ve onların çocukları, bu hesapları boşa çıkardı. Direniş 91 gündür devam ediyor. Saldırıların ilk başladığı hafta, Türkiye tarafından Kobanê'nin karşısına canlı yayın araçlarıyla mevzilenen özellikle Türk ana akım medyası diğer adıyla yandaş medya, kendilerince Kobanê'nin düşmesini "SON DAKİKA" haberiyle müjdelercesine patronlarına ve onların arkasındaki siyasi akıllara vermeyi dört gözle bekliyorlardı. "Ha düştü düşecek" beklentisi, yerine gelmedi. Tam tersine kendi topraklarını ve değerlerini savunan halkın direnişi, her geçen gün daha fazla ayakları üzerine oturarak, "destansı bir direniş" olarak, günlük haber bültenlerini aşan, tarih sayfalarına bugünden ismini yazdıran bir direniş olarak yerini aldı.

DİRENİŞ RÜZGARININ PARAMPARÇA ETTİĞİ YELKENLER

"Düştü düşecek" müjdesini alamayan güçlerin içinde bulundukları psikolojinin nasıl olduğunu tahmin etmek zor değil. Yelkenleri direniş rüzgârı karşısında paramparça olan ve su alarak adım adım batan bir geminin uzaktan görünümünden farklı bir sahne gelmiyor insanın aklına. Yelkenleri paramparça olduğu gibi geminin gövdesinde açılan delikleri de kapatma çalışmalarının da güç geçtikçe zorlaştığı görülüyor. Haksız bir savaş yürütenlerin, gemiyi nasıl kurtaracaklarını zaman hepimize gösterecektir.

DİRENİŞ CEPHESİNDE DURUM

Peki direniş cephesinde durum nasıl? 40 günü aşkın süredir Kobanê'de bulunuyorum. Geldiğim ilk gündeki gibi yüzlerinde gülümseme eksilmeyen YPG/YPJ savaşçıları ve onlara destek veren enternasyonal devrimci dostlarının yüzleri, gülümsemeye devam ediyor. İlk günlerde olan iradelerinin daha da güçlendiği görülüyor. DAİŞ çetelerinin her türlü saldırılarını büyük bir azim ve kararlılıkla geri püskürtüp, çetelere ağır darbeler vurmayı sürdürüyorlar. Kent adım adım DAİŞ çetelerinden temizleniyor. Bu temizliğin ise, mevcut kent savaşının özgünlüğü ve DAİŞ'in güç takviyesi nedeniyle belli bir zaman alacağı görülüyor. Direniş cephesinin bir parçası olan Kobanê halkının ise, çocuklarına olan güveni daha da artmış durumda. Cephe gerisinde direnişin bir parçasıyken, çocukların ön cephelerdeki mevzilerini de doldurmaya hazır bir şekilde bekliyorlar. 

DAİŞ'İN SON DÖNEM SALDIRI TARZI

DAİŞ çeteleri, 91 günlük saldırıları boyunca her türlü ağır silahların yanı sıra son 20 günde onlarca bombalı araç ve canlı bomba kullanarak saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılar ise, Türkiye tarafında kullanılarak gerçekleştirilen 29 Kasım'daki büyük saldırı da dahil direniş mevzilerine çarptı ve püskürtüldü. 29 Kasım'daki büyük saldırının ardından 3-4 gün yoğun saldırılar gerçekleştiren DAİŞ çeteleri, Aralık ayının başından itibaren ise gerilemeye ve ağır kayıplar vermeye başladılar. DAİŞ'in özellikle son dönemde intihar saldırganları ve bombalı araçlar kullanması ise, askeri literatürde, "son çırpınışları" olarak değerlendiriliyor. YPG'nin özellikle kentin güney doğusu ve güneyinde başlattığı operasyonlar, Kobanê açısından DAİŞ çetelerinin elindeki stratejik noktalardan birini hedef aldı. Burada özellikle Termik-Halep yollarındaki bölgenin çetelerden temizlenmesi ve denetimin YPG'nin eline geçmesi, DAİŞ'in önemli ikmal hatlarından birini kesmiş oldu. DAİŞ artık bu bölgeden takviye ve lojistik desteğini rahat bir şekilde yapamayacak ve kentin doğu tarafını ağırlıklı olarak kullanmak zorunda kalacak. İlerleyiş devam ettiği sürece, savunma pozisyonunda olan DAİŞ çeteleri, daha da zor durumda kalacak ve kaybetmenin çanları, DAİŞ çeteleri için çalacak.

KOBANÊ’DE GÖRÜNEN VE YAPILMASI GEREKEN

90 günlük direnişin Kobanê'de görülen kısmı bu şekilde. Risk devam ediyor mu? sorusuna yanıtı ise "hayır bitti" olarak vermek doğru değil. Kobanê'de DAİŞ geriletiliyor ama çatışmalar devam ediyor. Her türlü yöntemi kullanan ve bunları kullanırken hiç bir insani kural tanımayan DAİŞ çeteleri söz konusu olan ve risk devam ediyor. Bu karanlık güçlerin piyasaya sürdüğü ve karanlık bir dünya kurmaya çalışan gücün karşısında ise, haklılıkları tartışma konusu yapılmayacak, Kobanê halkı ve onların direnen çocukları var. Onların yanında olmak ve direnişlerine destek olmak riski azaltır ve "destansı direnişi" daha da ileriye taşıyabilir. Kobanê sınırlarını aşan ve dünyanın her tarafında gündem olan direnişi sahiplenmek ve bulunulan her alanda ne yapılabiliyorsa yapmak en doğrusudur. Bunu yapacak olanlar ise başta toprakları yüzyıl önce harita üzerinden bölünen Kürtler olmak üzere devrimci, sosyalist, demokrasi yanlısı ve vicdanı olan herkestir. Bu yapıldığı taktirde, Ortadoğu'da kirli oyunların planlayıcıları ve uygulayıcısı olan emperyalistler de onların bölgedeki ayakları olan karanlık güçler de devre dışı bırakılabilir. Ve halkların birlikte ve kardeşçe yaşayacağı, emperyalistlerin uçaklarının başımızda dolanmayacağı bir coğrafya herkes açısından yaşanılabilir bir duruma gelir.

Son söz, direnenler tarafından söylenir. Kobanê'de de son sözü zaten direnenler söylüyor ve söylemeye devam edecek. Direnişlerinin yanı sıra haklı olmaları ve aydınlık bir dünya ve insani değerler için savaşmaları da onların bu sözlerini daha güçlü hale getiriyor.