Çocuklar en temel yaşam ve güvenlik hakkından mahrum

Miraç Miroğlu’nun ölümü ve Kürt illerinde neredeyse rutinleşen zırhlı araç çarpmalarını değerlendiren İHD İstanbul Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Meltem Akboğa, cezasızlığa dikkat çekti.

Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Turgut Özal Mahallesi’nde 3 Eylül’de evinin önünde bisiklet süren yedi yaşındaki Miraç Miroğlu, zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan polis memuru, daha sonra serbest bırakılarak görevine devam etti.

Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan ise, olaydan sonra aracın yavaş gittiğini belirten açıklamalar yaptı. Bunun üzerine Mezopotamya Ajansı’na konuşan baba Salih Miroğlu da “Araç yavaş gitseydi, çocuğum 11 metre fırlamazdı” dedi.

İHD Amed Şubesi de Miraç’ın ölümünün münferit ya da kaza olmadığını, yaptığı açıklama ile bir kez daha ortaya koydu. Açıklamaya göre, 2008-2021 tarihleri arasında zırhlı araç çarpmaları sonucu yaşamını yitiren 42 kişinin neredeyse yarısı çocuklardan oluşuyor. Bu yıllar arasında toplam 20 çocuk katledildi.

KAZA DEĞİL, CEZASIZLIK POLİTİKASI

ANF’ye konuşan İHD İstanbul Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Meltem Akboğa, 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte bu tarz ölümlerin kaza değil cezasızlık politikası olduğunu vurguladı: “On yıldan uzun bir süredir yaşanan ve 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından beri de katlanarak devam eden zırhlı araçların sebep olduğu ölümlerin genelinin Kürt illerinde yaşanması, bu ölümlerin kaza değil ihmal ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu gösteriyor. Zırhlı araç kullanımında uzmanlaşmamış asker ve polislerin bu araçları kullanmasına izin verilmesi, çocukların oyun alanı ve okul güzergahı olan sokak aralarında hatta evinde çizgi film izleyen ya da uyuyan çocukların yaşam ve güvenlik hakkını açıkça ihlal etmektir. Bölgede güvenlik tedbiri adı altında, çocukların sokakta aktif olduğu saatler de dahil olmak üzere günün her saati mahallelinin de iddia ettiği üzere süratli zırhlı araç kullanımı, ölümleri önlemeye yönelik hiçbir tedbir alınmadığının da somut örneğidir.”

DEFALARCA YAŞANDI

Çocukların en temel haklarından mahrum olduğunu belirten Akboğa: “Bölgede çocuklar en temel hakları olan yaşam ve güvenlik hakkından mahrum kalıyorlar. Aileler daha önce defalarca sokak aralarında süratli zırhlı araç kullanımını şikayet ettiklerini, fakat bir sonuç alamadıklarını dile getiriyorlar. Çocuklar için güvenli yaşam ve oyun alanları sağlamak güvenlik güçlerinin görevlerinden biri olmasına karşın Miraç’tan önce de defalarca yaşanan zırhlı araç çarpması sonucu çocuk ölümleri konusunda devlete ve güvenlik güçlerine tekrar yaşanmaması adına gerçek önlemler almaları gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.

EMSAL DAVALARDAN CESARET ALIYORLAR

Miraç’ı öldüren polisin de serbest bırakılmasını, güvenlik güçlerinin emsal davalardan cesaret alması olarak değerlendiren Meltem Akboğa; “Birçok insan hakları savunucusunun ve İHD Amed Şubesi’nin de raporunda belirttiği verilerden görüyoruz ki, ülkemizde artık zırhlı araç çarpması sonucu ölümler istatistiği var. Gelen ölüm haberlerinin bildiğimiz kadarıyla faillerinin hiçbiri henüz bir ceza almış değil. Miraç’a çarpan polis memuru da serbest bırakıldı. Bu cezasızlık politikası, yaşam ve güvenlik hakkının yok sayılmasının yanı sıra faillerin emsal davalardan cesaret almasını ve ölümlerin ardı sıra devam etmesini sağlamaktadır.”