Çuhadar: Tek adam rejimi faşizmin inşa sürecini örüyor

KESK MYK Üyesi Elif Çuhadar, iktidarın baskı rejimine karşı, işçi ve emekçilerin örgütlenmesi gerektiğini belirterek, "Tek adam rejimi yürütülen baskı politikalarıyla faşizmin inşa sürecini örüyor" dedi.

Meclis Genel Kurulunda, 316 evet, 193 red oyuyla kabul edilen 2021 bütçesine ilişkin görüşlerini aktaran Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) MYK Üyesi Elif Çuhadar, kabul edilen bütçenin Cumhurbaşkanlığı bütçesi olduğunu söyledi. TÜİK’in açıkladığı 2 bin 792.10 liralık asgari ücreti eleştiren Çuhadar, önerilen rakamla bir ailenin geçinemeyeceğini vurguladı. İşçi ve emekçilerin taleplerini birleştirerek, sürece müdahale edilmediği takdirde baskıların süreceğini ifade eden Çuhadar, örgütlü mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini savundu.

2021 bütçesinin halkın bütçesi olmadığını ifade eden Elif Çuhadar, bütçenin tek taraflı hazırlandığını şu sözlerle aktardı: "2021 bütçesi Cumhurbaşkanı ve onun kurmaylarının bütçesidir. Nereye harcanacağına da karar veren tek adamdır. Bütçeyi oluşturan yüzde 65 dolaylı vergilerdir. Zengin ya da fakir gelirine bakılmaksızın vergilerden oluşturulan bütçe, sermaye grubuna peşkeş çekiliyor. İktidarın sınıfsal tercihi sermayeden yana. Bütçede emekçilere yer yok. İşsizlik ve yoksulluğun bu kadar arttığı, iki kişiden birinin asgari ücretle geçindiği, 6 kişiden birinin asgari ücretin de altında ücret aldığı bir ülkedeyiz. Hazırlanan bu bütçe bizim bütçemiz değil."

ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA

Çuhadar, Meclis Genel Kurulunda devam eden asgari ücret görüşmelerinin KESK, açısından çok önemli olduğunu söyledi. TÜİK’in önerdiği asgari ücret miktarına da değinen Çuhadar, TÜİK'in verilerinde bir toplumsal güvensizlik olduğunu kaydetti.

"Asgari ücret bu ülkede geçim ücreti olmuş durumda. Biz kamu emekçileri, hükümetle Toplu İş Sözleşmesi yaparken, asgari ücrete yapılan zam oranını baz alıyoruz" diyen Çuhadar, "Bizim için asgari ücretin belirlenme süreci son derece önemlidir. TÜİK'in verileri açlık sınırının altındadır. TÜİK verileri ve açıklamalarına toplum tarafından bir güvensizlik söz konusu. İşçi ve emekçiler, bu görüşmelerden zaten bir şey çıkmayacağını düşünüyor.

İşçiler adına görüşmelere katılan Türk-İş, maalesef emekçilerin nasıl bir ücret belirlediğini açıklamadı. İşçi ve emekçiler asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyede olması gerektiğini, vergiden muaf olması gerektiğini talep olarak ortaya koydular. Asgari ücretin belirlenmesi aşamasında işçi ve emekçiler taraftır. Belirlenen asgari ücret bir kişi için belirleniyor. Oysa bir asgari ücretle, bir aile geçiniyor. Toplantılar sürecinde bizim izlediğimiz, Türk-İş'in ‘rakamı önce patronlar belirlesin’ talebini doğru bulmuyoruz. Süreci işçi ve emekçiler belirlemelidir. Maalesef işçi sendikaları mücadeleyi, örgütlenmeyi, talep etmeyi zayıflatıyor" şeklinde konuştu.

ÇIKIŞ YOLU ÖRGÜTLENMEKTEDİR

2021 yılının işçi ve emekçiler açısından çok daha zor geçeceğinin altını çizen KESK MYK üyesi Elif Çuhadar, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Tek adam rejimi, çıkarılan yasalarla, hukuk tanımazlıklarla, yürütülen baskı politikalarıyla faşizmin inşa sürecini örüyor. Var olan ekonomik kriz, salgın süreci ile birlikte daha da derinleşti. Buradan çıkış yolu işçi ve emekçilerin örgütlenme ve mücadele eğilimlerinin artmasıdır.

Sendikalar, bu mücadele ve eğilimlerini örgütlü mücadeleye evriltmek, tüm işçi sınıfının mücadelesini kamu emekçileriyle ve demokrasi örgütleriyle birleştiren bir süreç oluşturmalıdır. Hem iktidarın baskı rejimine karşı hem hukuktaki gerilemelere karşı olarak süreci örgütlemek durumundayız. Bize bağlı üye sendikalarımızla birlikte, işçi ve emekçilerin taleplerini birleştirerek bu sürece müdahale etmediğimiz sürece saldırılar ve baskılar püskürtülemez."