GÖRÜNTÜLÜ

Îdir’de DEM Parti, devlet ittifakına karşı halkların ittifakı ile seçime gidiyor

Serhat bölgesinde halkların ortak yaşadığı illerin başında gelen Îdir’de (Iğdır) DEM Parti 31 Mart’ta devlet ittifakına karşı seçime gidiyor. AKP ise seçim hileleriyle kazanmak istiyor.

YEREL SEÇİM

209 bin nüfusu olan ve ılıman iklimiyle bilinen İdir, Ararat dağının eteklerinde kurulan bir şehir. 1992 yılında il olan ve geçimini tarım-hayvancılıktan sağlayan kentin Aralık, Tuzluca ve Karakoyunlu olmak üzere üç ilçesi bulunuyor.

Îdir ili demografik yapısıyla ve halkların yıllardır barış içinde yaşadığı bir kent olma özelliği taşıyor. Kürt, Azeri, Terekeme halklarının yaşadığı; İran, Ermenistan, Nahçıvan ve Azerbaycan ile komşu olan Îdir’i DTP 2009 yılında ilk defa kazandığında dönemin meclis başkanı Cemil Çiçek, ‘Ermenistan sınırına dayandılar’ diyerek devletin  Îdir’e olan bakış açısını özetlemişti. Îdir’de 2009, 2014 ve 2019’da yapılan yerel seçimleri DTP, BDP ve HDP kazandı. DEM Parti 31 Mart’ta yeni bir zafer elde etmeye çok yakın.


DEVLET DEM PARTİ’YE KARŞI ORTAK ADAY ÇIKARDI

MHP-AKP ittifakı Îdir’de ortak aday çıkardı. MHP aday çıkarmayarak Îdir’de AKP adayını desteklerken, AKP’de Qers’te (Kars) aday çıkarmadı ve MHP adayını destekleme kararı aldı. Bunun yanı sıra AKP’nin Îdir Valisi Ercan Turan bizzat AKP’nin seçim çalışmalarını yürütüyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında Valiler kararnamesiyle Îdir’e atanan Vali Turan, atanmasını ‘Buraya boşuna gelmedim. Bu seçimde Îdir’i biz kazanacağız’ sözleriyle seçime müdahil oldu.

DEVLET İTTİFAKINA KARŞI HALKLARIN İTTİFAKI

Îdir’de son üç yerel seçimleri kazanan DEM Parti, tüm seçim hileleri ve DEM Parti’ye kaybettirmek için kirli ittifaklar kuran sisteme karşı Kürt-Azeri ve Terekeme halklarının ittifakıyla şehirdeki tüm belediyeleri kazanmak istiyor. Özellikle kadın adaylarla kentte etkisini daha da attıran DEM Parti'nin Îdir’deki eş başkan adayları ve halk ANF’ye konuştu.

DEM PARTİ'YE OY VEREN MAHALLELER KÖYLERE BAĞLANDI

AKP, 31 Mart’ta Îdir’i kazanmak için her yola başvuruyor. DEM Partiye karşı 31 Mart seçimleri öncesi sınır güvenliği adı altında 3500 güvenlik personelinin oyunu ‘Görevlendirme’ adı altında Îdir’e taşıyan AKP-MHP ittifakı DEM Parti’nin oy deposu olarak bilinen mahallelerden Cumhuriyet Mahallesini Erhacı köyüne, Pir Sultan Abdal mahallesini ise Enginalan köyüne bağlayarak merkez oy kullanma hakkını elinden aldı.
İlk olarak 2009 yılında DTP adayı olarak seçimleri kazanan ancak daha sonra tutuklanarak cezaevine konulan DEM Parti Eş Başkan Adayı Mehmet Nuri Güneş, sistemin politikalarına karşı neler yapacaklarını anlattı. Tüm yaşamı Kürt siyasi mücadelesinde geçen ve uzun yıllar cezaevinde kalan Mehmet Nuri Güneş, sorularımızı yanıtladı:

Öncelikle bize kendinizden ve siyasi geçmişinizden söz edebilir misiniz?

Ben Îdir doğumluyum. Kürt legal hareketinde demokratik zemininde mücadeleye 1990’ların başında oluşum kongresi ile başladım. Kars İl temsilciliği yaptım. İl Başkanlığı, 7 yıl PM üyeliği, genel saymanlık ve MYK üyeliği yaptım.  1995, 1999, 2002 yılında Kürt siyasi partilerinde milletvekili seçildim ama barajı aşamadığımız için parlamentoya gidemedik. 2009 yılında Iğdır Belediye Başkanı seçildim, 86 yıl sonra DTP adayı olarak seçimi kazandık fakat 10 ay sonra tutuklandım. 8 yıl 9 ay cezaevinde kaldım. Cezaevinde Kürtçe ve Türkçe kitaplar yazdım.

Devletin Îdir’e yönelik politikası nedir, neyi amaçlıyor?

Iğdır demografik olarak Türkiye’nin minyatürüdür. Azeriler, Kürtler, Terekemeler, Yugoslav-Bulgar göçmenleri, Ahıska Türkleri yaşıyor, çok renkli bir yapıya sahip. Iğdır jeostratejik bir yerde bulunuyor. Bir tarafta Nahçıvan, Azerbeycan, İran ve Ermenistan ile hudut komşusu. Bir geçiş güzergahı olduğu için sistemin yoğunlaştığı bir ilimiz. Iğdır’ı 2009 yılında ilk defa kazanınca İttihat ve Terakki’nin bu tahammülsüzlüğü dönemin meclis Başkanı Cemil Çiçek’in ‘Ermenistan sınırına dayandılar’ sözleri ile kamuoyuna yansıdı. Bu sözler bizim fazla uzun ömürlü olmayacağımızın işaretiydi.

Sizce 31 Mart yerel seçimlerinin siyasi sonuçları neler olacak?

Sistemin kuruluş felsefesi aynen devam ediyor. Zaman zaman pragmatist yaklaşımlar var. 2012 ve 2015 yılları arasında bu yaklaşımı gördük. Pragmatist politik değişiklik süreci yaşandı. AKP o dönem bu işi tamamen kendi hanesine yazdırmak, iktidarı kalıcılaştırmak için Kürt sorununu bir manivela olarak kullandı ama bu ters tepince şiddeti tırmandırarak, kutuplaşmayı derinleştirerek eski anlayışına geri döndü. Bunu da MHP ile birleşerek yaptı. Savaşı katmerleştirdiler, seçilmiş eş başkanlarımızı, milletvekillerimizi, parti çalışanlarımız hala cezaevinde tutsaktır. 31 Mart’ta halkımızla birlikte bu politikalara dur diyeceğiz.

Bize kayyum politikalarının Îdir’de yarattığı tahribatlardan söz edebilir misiniz?

Kayyum anti-demokratik bir uygulamadır. Iğdır’ın jeopolitik konumundan ötürü farklı bir uygulama var. Kışkırtıcı politikalarla sonuç almaya çalıştılar. Talan gözle görülür biçimde görünüyor. Belediyenin satılmayan taşınmazı kalmadı. Bu seçimde  de Vali üzerinden değişik bürokratik bir operasyon yürütülüyor. Bizim kazanımlarımızı ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyorlar. Iğdır Valisi, AKP’nin il başkanı olarak çalışıyor. ‘Ne pahasına olursa olsun bu seçimi almak için geldim ve bu seçimi kazanacağız’ diyerek bir yönelme içinde. En son bütün evraklarımızın tamam olmasına rağmen hukuk dışı bir uygulama ile adaylığımızı düşürmek istediler. Halkın tepkisiyle, sahiplenmesiyle tekrar geri adım attılar.

Îdir’de son yıllarda seçime katılımın yüksek olduğunu görüyoruz. 31 Mart’ta bu yöndeki beklentiniz ve buna dair çalışmalarınız nelerdir?

Biz 31 Mart seçimlerini sadece Iğdır üzerinden değerlendirmiyoruz. Yerel parlamento diye tanımladığımız il genel meclisleri, belediye başkanlıkları paradigmanın temelini oluşturuyor. Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Mevcut iktadır bu ülkede yarattığı bunca yoksulluğa karşı iktidara geri adım attırmanın ilk adımı olabilir. Iğdır’da ise ‘Ne olursa olsun DEM kaybetmeli’ politikasına karşı halkın ciddi bir sahiplenmesi var. Ancak bu asla bize rehavet olarak yansımamalı. Hesabımızı sağlam tutmak zorundayız. Seçime katılımı yüzde 90’a çıkarmak ve il dışında bulunan öğrenci ve çalışan kesimi mutlaka sandığa bekliyoruz. İl dışında ki seçmenlerimiz mutlaka ama mutlaka vicdani borç olarak gelip oy kullanmaya davet ediyoruz. İmkanları olmayan yurttaşlarımız il ve ilçe örgütlerine mutlaka başvursun, bildirimde bulunsun. Bunu ısrarla rica ediyoruz. Geliş gidiş masraflarını karşılayacağımızı da buradan ifade etmek isterim.

2009 yılında seçimleri kazandınız ancak projelerinizi hayata geçirmeden tutuklandınız. 31 Mart’ta sonra Îdir’de hayata geçirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir?

Aslında çok büyük projelerimiz var. Paradigmamız doğrultusunda projelerimiz var. Iğdır tarım arazisinde kurulduğu için meydana gelen bir kirlilik var. Serpilmiş yaşam alanlarını dağın eteğine taşımak istiyoruz. Üniversite bizim zamanında Ağrı dağının eteğine taşındı. Bu bizim ısrarlarımızla oldu. Doğu batı istikametinde şehri dağın yamacına taşımak istiyorduk. Ancak şu anda bu imkansız hale geldi. Kadın emeğine yönelik bir kooperatifleşme sürecimiz vardı, organik tarım projemiz vardı. Biogaz projemiz vardı, iki amaçlıydı. Isınma ve aydınlanma yönünü seracılıkta kullanacaktık, kimyasal gübre ihtiyacını ortadan kaldıracak ve doğal gübreye dönecektik. Gençliğe dayatılan bir bohem anlayışı var ve bunu bertaraf etmek istiyorduk. Mesire alanları dediğimiz halk bahçeleri yapmak istiyoruz. Millet bahçesi yaptılar ancak bunlar lükse dönüştü ve sadece parası olanlar girebiliyor. Ekoloji ile bağlantılı olarak Pir Sultan Abdal mahallesine bir kanal projemiz, Karaağaç ve özgür mahallesinde mavi kanal projemizle buraları balıklandırma ve ekolojik evler yapmak istiyoruz. Halk Bahçesinde okuma evleri, oyun sahaları ve spor sahaları gibi çokça toplumun dönüşümüne katkı sağlayacak çalışmalarımız olacak. Meslek edinme kurslarımız olacak. Hayvancılık bölgesi olduğu için yün yatağı, el sanatları gibi işler yapacağız. Tarım kenti olduğumuz için meyve sebzenin değerlendirebileceği soğuk hava depolar zinciri ve trafiğe nefes aldıracak otoparklar kompleksimiz söz konusu.

Son olarak Îdir halkına çağrınız ne olacak?

Iğdır’da yaşayan tüm halkımızın belediyesi olacağız. 14 yıl önce attığımız adımları daha da pekiştireceğiz. Toplumcu belediyecilik anlayışına sahibiz. Halkımız bize güvensin. Halkın belediyesi olacağımız yönünde bize güvenmelerini istiyoruz. Yatay örgütlenme ile bürokrasiyi ortadan kaldıracağız, toplumcu belediyecilik anlayışını geliştirmek için halkçı belediyecilik anlayışımızı pratize edeceğimizin sözünü veriyoruz. Bizim belediyecilik anlayışımızda tekçilik, tekleştirme, ötekileştirme ve rantiyeye yer yok. Halkı her alanda karar sahibi yapacağız ve halkın denetimine açık bir belediye olacağız.

EŞ BAŞKAN KUM: KADINLARI HAYATIN HER ALANINDA GÜÇLÜ KILACAĞIZ

DEM Parti İdir Belediye Eş Başkan adayı Necla Kum ise kentte yaşayan kadınların yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. İdir’de kadınların yaşam alanları genişletecek ve kadınları hayatın her alanında güçlü kılacak projeleri hayata geçireceklerini kaydeden Kum; halkın olanı halka teslim edeceklerini söyleyerek; "2001 yılında İstanbul’da parti çalışmalarında bulundum. Son 5 yıldır Iğdır’da HDP İl yöneticiliği yaptım, DBP’de görev yürüttüm. Son yapılan ön seçimde eş başkanlık adayı seçildim. Yerelde mahallelerde, alanlarda hakim olduğum konular var. Iğdır’da yerel seçimlerde DEM Parti olarak bir çok şeyi değiştirmeye kararlıyız. Daha önceki pratiğimizde gerçekleştirdiğim yerel yönetim anlayışımız ortadadır. Kayyum zihniyetinin sadece Kürt halkına değil, Azeri ve Tereke halkına verdiği zararın şahidiyiz. DEM Parti olarak değiştirmeye, dönüştürmeye, çözmeye geliyoruz. Sistemin verdiği zararlara son vereceğiz." diye konuştu.

"DİLİMİZE KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"

"Halkımızın umudu büyüktür. Azeri halkımızda büyük zararlara uğratıldı, yaşam alanları yok edildi." diyerek sözlerini sürdüren Kum; "14 mahallemiz var ve durumu çok kötü. Hava kirliliği sorunumuz var. Iğdır bir rant sahasına dönüştürüldü. Buna son vereceğiz. Kadınlarımız bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Kadının sesi olacağız, kadına bakış açısını değiştireceğiz. Biz DEM Parti olarak söz verdik, bizim olanı geri almaya geliyoruz. Halkın olanı halka teslim edeceğiz. Belediyemizin kapısı sonuna kadar halkımıza açık olacak. Kendi dilimiz, kültürümüze sahip çıkacağız. Kadınlarımıza, çocuklarımızı kendi dilinde eğitimler vereceğiz. İş alanları yaratacağız. Bizim için bir oy bile çok önemlidir. Iğdır halkımız bu konuda zaten duyarlıdır ve bunu da 31 Mart’ta iradesine sahip çıkacak gösterecek" ifadelerini kullandı.

DEM PARTİ ARALIK’TA HALKLARIN ORTAK BELEDİYESİNİ İNŞA EDECEK


DEM Parti Aralık Eş Başkanı adayı Aliye Akkuş’ta Aralık ilçesinin demografik yapısına dikkat çekti. Aralık’ta halkların yüz yıllardır kardeşçe yaşadığını dile getiren Akkuş; "Aralık çok farklı etnik kültürlerin yaşadığı bir ilçedir. Ayrımcılık ve ırkçılığın olmadığı bir bölgedir. Herkes birbiriyle yaşamaktan mutlu ama orada bir yaşam kaynadığı oluşturulmamış. Gençlerimizin oturabileceği, sosyal aktivite gerçekleştireceği yer bile yok. Aralık’ın sosyolojik yapısına baktığımızda AKP 20 yıldır bu ilçeyi yönetiyor ama çivi bile çakılmamış. 20 yıl önce de gittim, şimdi tamamen atıl bir ilçe olmuş, harabeye dönmüş. Bu ülkeyi yöneten iktidarın belediye başkanı hiçbir şey yapmamış. Alt yapı yok, ekonomi sıfır. Doğa talan edilmiş." dedi.

ARALIK’A İLK DEFA KADIN ELİ DEĞECEK

"Eğer kazanırsak her şey değişecek." diyen Akkuş; " En başta alt yapı sorununu çözeceğiz, kadınlara istihdam alanları yaratacağız. Kadın kooperatifleri kuracağız. Aralık adeta bir kadın şehri olacak. Çok büyük meralarımız var, tarımı hayata geçireceğiz. Her türlü tarımı kadın eliyle yapacağız. Kadın pazarları kuracağız. Kadınlar bundan sonra kimseye muhtaç olmayacak. Kadınlarımız büyük zorluklar yaşıyor. Ücretsiz çocuk kreşleri açacağız.  Kadınlarımızın ciddi sağlık sorunları ve kendilerine zaman ayıramıyorlar. Bu konuda bilinçlenme çalışması ve sağlık taraması yapacağız. Sağlık seminerlerimiz olacak. Üreten bir nesil yetiştireceğiz. Herkesi tüketici yapan bu iktidara karşı üretici toplumu yaratacağız. Belediyemizin bütçesi bunları yapmak için yeterlidir ve bu bütçeyi halkımızın refahı için kullanacağız. Aralık halklarına çağrım şudur: Bir kadını seçin, bir kadın annedir, kadın şefkattir. Şehrine de kadın şefkatiyle yaklaşacak. Doğamızı kadın eliyle koruyacağız. Kadınların ve tüm gençlerin desteğini bekliyoruz. Belediyeciliğin nasıl yapılacağını üreterek göstereceğiz." diye konuştu.

İDİR’LİLER: İRADEMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ, OYUMUZ DEM PARTİ’YE

Son 20 yıldır yapılan tüm seçimlerde Kürt siyasi geleneğinden gelen partilere oy verdikleri için cezalandırıldıklarını söyleyen İdir halkı tüm bunlara rağmen 31 Mart günü DEM Partisi etrafında kenetleneceklerini söyledi.

Sokakta görüştüğümüz yurttaşlardan Mustafa Yaman; " Bizim yollarımız bile yok. Kayyumlar bu memlekete çivi bile çakmadılar. Yürüyecek yolumuz bile yok" derken, Ali Kemal isimli yurttaşta kayyum belediyelerinin yolsuzluklarına dikkat çekerek, buna karşı cevabı sandıkta vereceklerini söyledi. Kemal; "Bunlarda vicdan yok, memleketi soydular" diyerek tepkisini dile getirirken, Mehmet Demir isimli yurttaş da " DEM Parti bu seçimleri de kazanacak çözüm üretecek, bu yüzden oyum DEM Parti’ye" diyerek tavrını ortaya koydu.