İHD raporu: Cezaevlerinde tecrit arttı!

İHD İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi'nde bulunan cezaevlerinde tecridin arttığını açıkladı, hak ihlallerini duyurdu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi'nde bulunan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Dernek binasında yapılan toplantıya İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Hapishaneler Komisyonu üyeleri Mehmet Acettin ve Av. Ümmühan Kaya katıldı.
Avukat Ümmühan Kaya, raporun Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3 aylık bir rapor olduğunu söyledi. Raporda Marmara Bölgesi dışından derneğe gelen ve takibi yapılan başvurularında olduğuna dikkat çeken Kaya, toplamda 25 cezaevinden gelen başvurular olduğunu aktardı. Kaya, üç aylık sürede derneklerine toplam bin 761 ihlal başvurusu yapıldığı bilgisini paylaştı.

İHLAL BAŞVURULARI

Raporda derneklerine yapılan ihlal başvurularını şöyle sıraladı:
 “İşkence, darp, kötü muamele” başlığında; 45 işkence ve darp ihlali, 47 kötü muamele, 34 psikolojik baskı, 17 hücre cezası, 20  çıplak arama, 19 aramalarda ağız içi arama, 6 hücre baskını, maske, eldiven kullanılmamasına dair 20, onur kırıcı davranış ve küfürlü konuşma 31, tutuklular adına sahte evrak düzenlenerek imzalatılması 1, Kürtçe savunma talebinin reddedilmesine dair 2 ihlal, tutukluların kendi ülkesine iade talebinin reddi 2, ajanlık dayatılması 1, ajanlığa zorlama 3, infaz yakma 3, keyfi disiplin cezası 7, denetimli serbestlikten yararlandırmama 3, cinsel taciz 1, sevk 5, bağımsız koğuşa geçmeye zorlama 9, yakının cenazesine katılmasına izin verilmemesi 2, hücrelerde bulunan çağrı butonuna basılmasına karşı cezalandırma tehdidi 4 ihlal..."

TECRİT BÜYÜDÜ: 59 İHLAL

Raporda “İletişim hakkı ihlalleri- Tecrit” başlığında ise şu bilgiler verildi:
"Gönderilen mektupların adresine ulaşmaması konusunda  25, muhalif televizyon kanallarının izlenmesinin engellenmesi 2,  aile ziyaretinin iki kişi ile sınırlanması 3, aile ziyaretlerinin erken saatte olması 3, telefonda tek numara arama zorunluluğu 5, gelen kargonun verilmemesi 15, gazetelerin alınmaması 15, ortak alanın kullandırılmaması 31, ağır tecrit uygulaması 59, kapalı görüşe gelecek kişinin ‘görüş yapma yeterliliğine sahip olması’ şartı 17,  kapalı görüşün üçten bir defaya indirilmesi, açık görüşün yaptırılamaması, resim araç ve gereçlerinin verilmemesi 8, radyolara el konulması 7, görüş cezası 4, yazılan dilekçelerin reddi 16, aile görüş günlerinin sürekli değiştirilmesi 5, 8 Mart kartında küfür, hakaret, korku yaratmak ifadeleri var’  denilerek gönderilmemesi 2, yayınevlerine gönderilen faks ve mektupların gönderilememesi 4, avukat talebi 18, mektupların karalanarak gönderilmesi 13, ailelerin getirdiği dergilerin verilmemesi 7 ihlal..."

SAĞLIK HAKKI İHLALİ

Raporda “Sağlık hakkı ihlalleri” başlığında ise şunlar kaydedildi:
"Hastane sevklerinin ihlal edilmesine dair 40 ihlal, revire çıkarılmama 35, düzenli kullanılan ilaçların verilmemesi 10, ameliyatların ertelenmesi 2, tetkik sonuçlarının verilmemesi 8, diş tedavisinin tamamlanmaması 2, diyet yemeği verilmemesi 15, kelepçeli muayene 15, sağlık raporlarının verilmemesi 3,  karantina uygulanması 25, hastaneye gidiş gelişlerde eldiven kullanılmaması 35,  aramalar nedeni ile hastaneye gidemeyen mahpuslara kendi isteğiyle gitmiyor diye tek taraflı tutanak tutulması 19, yanlış ilaç verme 1, beyin kanaması geçiren tutukluyu hastaneye geç götürme 1, tutukluya “50 TL borcun var” denilerek idrar testi yapılamaması 1, teşhise uygun tedavi sağlanmaması 1, kelepçeli fizik tedavi uygulaması 1 ihlal..."
Açlık grevindeki tutsakların taciz edilmesi 14, istememelerine rağmen meyve suyu, soda, ayran ve yemek verilmek istenmesi 9, açlık grevi sonrası uygun yemeğin verilmemesi 18,  tıbbı takip yapılmamasında 15 ihlal olduğu belirtildi.

 SALGIN

 Raporda "koronavirüs tedbirleri"ne dair hak ihlallerine de yer verildi. Raporda testi pozitif çıkan tutsak sayısının 6, temaslı sayısının 17, hijyen önlemlerinin yetersizliği, maske, eldiven, kolonya verilmemesi 61, karantina adı altında hücreye koyma 23, testi pozitif olan tutukluların hasta olmayan tutsaklarla aynı yere konulması 16, besleyici gıdaların verilmemesi 21, tutsakların istemelerine rağmen aşı yapılmaması 2, gardiyanların maske takmaması konusunda 1 ihlalin yaşandığı belirtildi.
Raporda yeterli beslenme ve temiz suya erişim ile öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmaması konusunda yaşanan hak ihlalleri de yer aldı. Bu kapsamda, yemeklerin az ve kalitesiz verilmesi 30, suların kirli akması 15, suların kesilmesi 12, sıcak su verilmemesi 11, içme suyunun verilmemesi 14, metal yemek kaşığı verilmemesi 5, kaşıkların toplanması 5, yatakların kötü olması 7, diyet yemeklerinin verilmemesi 5, üç kişiye bir tabak verilmesi ile ilgili 6 ihlal yaşandı.

 S TİPİ CEZAEVLERİ

 Raporun bu başlığında tek kişilik hücre cezası 5, kapıların merkezi sistemle açılıp kapanması 5, duvar dibinde yürümeye zorlanması 5, tutukluların gardiyanlara “başkan” ya da “ağabey” diye hitaba zorlanması 5, ayakta sayım 5, hücre ile tuvaletin aynı yerde olması ile ilgili 5 ihlal yaşandığı belirtildi.
Raporun bu kısmında ağırlaştırılmış müebbet cezası alan tutsakların günlük havalandırma sürelerinin 1 saatle sınırlandırılması 10, koşullu salıvermede ‘iyi hal’ engeli 15, iyi hal değerlendirmesinde mahpusun okuduğu kitap, gelen görüşçü, kimin para yatırdığı gibi kıstası 3, adil yargılanmama şikayetleri 11, yanlış bilgilere dayanılarak olumsuz rapor düzenlenmesi (Ceza almış gibi gösterme) 2, “örgütlü mahpusların kaldığı koğuşta kalıyorsun” denilerek denetimli serbestlikten faydalandırmama 1 ihlal yaşandı.

 YAŞAM HAKKI İHLALİ SÜRDÜ

Raporda basın taraması sonucunda ortaya çıkan hak ihlallerine de yer verildi. Bu kapsamda Burdur E Tipi Cezaevinde Mehmet Özen,  Antalya E Tipi Cezaevinde Cenk Sarı, Sincan Cezaevi'nde Mehmet Ali Çelebi, Afyon Bolvadin C Tipi Cezaevi'nde Kenan Özcan’ın yaşamını yitirdiği hatırlatılarak yaşanan yaşam hakkı ihlallerine yer verildi.

 İMRALI TECRİDİ

Yine basın taraması sonucu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme talebinin üç aylık süreçte 52 iki kere reddedildiği belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde ise şunlar yer aldı:
* Hak ihlalleri ve tecrit daha da derinleşmiştir.
* Nisan 2020 de çıkarılan ve şartlı tahliye, denetimli serbestlik ve açık cezaevlerine nakilleri ilgilendiren Ceza İnfaz Yasası değişikliğinin keyfi ve kötü niyetli uygulamalara yol açacağı endişesi bu dönemde olumsuz örneklerle desteklenmiş, yeni bir sorun alanı yaratmıştır.
* Pandemi, temel hakların kullanımında artan hak ihlalleri ve ağır tecrit yanında sağlık ve tedavi hakkına erişim ve yaşam hakkına yönelik ağır tehdit oluşturmaya devam etmektedir.
* Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere risk grubundaki tüm mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruyucu önlemlerin acilen alınması ve pandemi süresince serbest bırakılarak riskten korunmaları sağlanmalıdır.
* Esas olarak; meselelere yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçlıyoruz. Biliyoruz ki; hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri dışarıda yükselteceğimiz sesle engellenir. Bu nedenle; hazırladığımız rapor ihlallerin önlenmesi için yetkilileri uyarmak yanında, hapishanelerde yaşanan devasa sorunlara ilişkin duyarlılık ve mahpuslarla dayanışma çağrımızdır.”