'İktidar, AYM sayesinde istediği her şeyi yaptı'

ÖHP İstanbul Eş Sözcüsü Serhat Çakmak, AYM'nin OHAL sürecinde verdiği kritik kararlarla iktidarın ülkede istediği her şeyi yapmasına yol açtığını vurguladı.

Şaibelerle dolu 15 Temmuz darbe girişimi iki yılı geride bıraktı. Türkiye hala Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında ve bu kapsamda yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler'le (KHK) sürekli yeni mağduriyetler yaşanıyor. Darbe girişimini bahane ederek muhalif kesimleri hedefleyen AKP hükümeti bugüne kadar KHK'lerle binlerce kişiyi sudan sebeplerle işinden etti.

İhraçların yanı sıra Türk mahkemeleri geçen iki yıl boyunca basit esnaf suçlarına bile tutuklama kararı verdi. Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) İstanbul Şube Sözcüsü Serhat Çakmak, OHAL’den önce ve OHAL’den sonra Türkiye’deki hukuk anlayışını ANF'ye değerlendirdi.

UZUN GÖZALTI SÜREÇLERİ İNSANLARI ÇOK ETKİLEDİ

OHAL boyunca takip ettikleri duruşmalarda ve gözaltında tutulanların karşılaştıkları hukuksuzlukları anlatan Çakmak, gözaltı süreçlerinin uzun tutulmasından kaynaklı çok zorlandıklarını kaydetti. Gözaltında tutulanların da ruh hallerinde tahribatların olduğunu ekleyen Çakmak yaşanan sıkıntıları şu şekilde anlattı: "Emniyet, savcılık ve Sulh Ceza Hakimlikleri'ndeki ifadelerin uzun gözaltı süreci nedeniyle sağlıklı bir şekilde verilememesi insanları çok olumsuz etkiledi.

İnsanlar ilk başlarda 28-29 gün boyunca hatta bazıları 1 ay boyunca göz altında kaldı. Bu kadar ağır koşulların olduğu bir durumda insanların kendisini yeterince ifade edemediğini gördük. Yurttaşlar, 'Gerekirse tutuklanayım önemli değil ama yeter ki bu emniyetin gözaltı süreci boyunca uyguladıkları baskısı ve ithamları ile karşılaşmayalım' diyordu." 

SAVCILARIN BİLE DOSYADAN HABERİ YOKTU

İnsanların çoğu zaman gerekçesiz bir şekilde gözaltında tutulduklarına değinen Çakmak, OHAL'in ilk döneminde 15 gün boyunca gözaltında tutulan 2 avukata ilişkin bilgi almak için savcılığa gittiklerini ama savcının da avukatların neden gözaltında tutulduğunu bilmediğine dikkat çekti. Çakmak, buna benzer dosyalarda binlerce kişinin sebepsiz bir şekilde gözaltında tutulduğunu ve savcıların dahi dosyaları gözaltından sonra gördüklerini belirtti.

"OHAL boyunca Sulh Ceza Mahkemeleri, tutuklama mahkemelerinin görevini aldı" diyen Çakmak, hükümete muhalif olan, hükümetin sevmediği, istemediği sözlere ilişkin yargıya talimat verilmesi sonucunda insanların tutuklandığını belirterek "Çok basit gerekçelerle gözaltına alınan insanların aileleri bize ‘çocuğunuz tutuklanacak mı, serbest kalacak mı?’ diye soru sorduğunda biz cevap veremiyoruz. Çünkü örgütlü suçların soruşturma dosyalarına bakan savcıların da bu dosyaların gittiği Sulh Ceza Hakimlikleri’nin de hukuki delil durumuna göre değerlendirme yaptığını düşünmüyoruz" dedi.

HAKİMLER VE SAVCILAR KORKU İLE KARAR ALMAYA BAŞLADI

Geçen yıl Newroz'da 70'den fazla kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Çakmak, insanların hukuki durumları aynı olmasına rağmen 4 mahkemenin birbirinden farklı kararlar verdiğini söyledi. 4 mahkemeden birinin 10 yurttaşı serbest bıraktığını kaydeden Çakmak, diğer mahkemelerin ise kalan herkes hakkında tutuklama kararı verdiğini belirterek yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti.

OHAL sürecinde bazı savcı ve hakimlerin tutuklanmasının ardından diğerlerinin de dosyalara ilişkin kararlarda korku ile hareket ettiğini vurgulayan Çakmak, bu durumun mahkemedeki kararları önemli derecede etkilediği söyledi. Çakmak savcı ve hakimlerin durumlarına ilişkin şu örneği verdi: "İstanbul’daki bir mahkeme dosyanın hukuki durumuna göre gerekçelendirip insanları tahliye ediyordu. Daha sonra mahkeme heyeti tutuklandı. Bu heyet, 'Biz dosyanın hukuki durumuna göre tahliyeler veriyorduk ve gerçekten bilseydik bu kadar işimize karışılacağını, o zaman biz de tahliye vermezdik' dediler."

MAHKEMELER İKTİDARIN REFLEKSLERİNE GÖRE HAREKET EDİYOR

Mahkemelerin iktidarın reflekslerine göre kararlar aldığını söyleyen Çakmak, bunun insanlar açısından ciddi tahribatlara neden olduğunu kaydetti. Çakmak, iki yıllık OHAL’in bu kadar ağır geçmesinin en büyük nedeninin mahkemelerin verdikleri kararlar olduğunu anlattı.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) OHAL sürecinde verdiği kararlarla iktidarın hukuka müdahalesini etkilediğini ve iktidarın istediği her şeyi yapmasına yol açtığını vurgulayan Çakmak sözlerini şöyle tamamladı: "Siyasal iktidarın istediği her şeyi yapabileceğini, istediği her şeyi Kanun Hükmünde Kararnamelere koyabileceğini ve bunu uygulayabileceğine sebebiyet verdiğini düşünüyoruz. Eğer Anayasa Mahkemesi 90-91 ve daha sonra vermiş olduğu yerleşik kararları uygulamış olsaydı OHAL ve KHK'lerin hayatımıza bu kadar girmesine ve bizi bu kadar olumsuz etkilemesine izin vermeyecektik."