6 Nisan’dan bu yana Avusturya’nın başkenti Viyana’da süren müzakerelerde, 2015’te imzalanan ancak eski Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın geri çekilmesiyle belirsizliğini koruyan Nükleer Anlaşması’nın ‘kurtarılması’ hedefleniyor.

Yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın anlaşmaya geri dönülmesi ihtimalini dillendirmesi ardından heyetler Avrupa ülkelerinin diplomatları aracılığıyla müzakerelerini sürdürürken, İran içinde hükümet ile muhafazakâr kesimler arasındaki tartışmalar da alevleniyor. Bir devlet kanalında İranlı diplomatların ‘ABD’liler tarafından aldatıldığı’ ve ‘tavizler verdikleri’ yönündeki haberlere Dışişleri Bakanlığı’ndan sert tepki geldi. Press TV adlı İngilizce yayınlanan bir programda, isimsiz kaynaklara dayanılarak İranlı diplomatların ‘yeni tavizler vermeye’ hazır oldukları iddia edilmişti.

‘SÖZDE BELGESELLER, HAKARET VE İFTİRALAR’ SAVUNMASI

İran Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Bakan Yardımcısı Abbas Araghşi başkanlığındaki müzakere heyetine yönelik suçlamalara yanıt verildi. Bakanlığın basın açıklamasında, “Küçük ama çok gürültü çıkaran bir azınlık, Viyana’daki İranlı temsilcileri hedef almak için tüm gücünü kullandı” denildi.

Devlet televizyonunun ve İngilizce kanalının suçlandığı açıklamada, ‘sözde belgeseller’ yayınlayarak ‘iftiralar ve hakaretler savrulduğu ve bunun ‘İran’ın düşmanlarını İran’ı aldatabilecek kadar güçlü ve akıllı’ gibi gösterilerek yapıldığı savunuldu. Açıklamada, bu tür girişimlerin İranlı müzakereciler ile diplomatik çabalara zarar verdiğinin altı çizildi.

Bakanlığın açıklamasında ayrıca Viyana’daki müzakerelere dair gizli olmayan belgelerin yakında yayınlanacağı da duyuruldu.

ABD KALDIRILABİLECEK YAPTIRIMLARI SUNDU

Dün bir ABD’li yetkiliye dayandırılan haberde, Washington yönetiminin İranlı heyete anlaşmanın yeniden sağlanması halinde kaldırılması düşünülen yaptırımlara dair örnekler sunduğu duyurulmuştu. Müzakerelerde yer alan Avrupalı diplomatlara göre, birçok konuda sağlanan ilerlemelere rağmen halen bazı noktalarda istenen sonuç alınabilmiş değil.

İran’da bu yıl aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması nedeniyle de oldukça önemli bir yıl olarak görülüyor. Ülkede 2013’ten bu yana ‘reformcu’ olarak bilinen Hasan Rohani yönetimde.