İsveçli vekil: Türkiye'de güçlü bir karşı duruş var
İsveçli Vekik Riazat, Türkiye'deki ziyareti sırasında AKP'nin pek çok kesimi mağdur ettiğini ancak buna rağmen bir karşı duruşu gözlemlediğini de söyledi.
İsveçli Vekik Riazat, Türkiye'deki ziyareti sırasında AKP'nin pek çok kesimi mağdur ettiğini ancak buna rağmen bir karşı duruşu gözlemlediğini de söyledi.
İsveç Sol Parti Milletvelili Daniel Riazat, Türkiye'de diktatörlük olduğunu ve durumun '80'li yılların İran'ına benzediğini ancak baskılara karşı güçlü bir karşı duruş olduğunu söyledi.
Daniel Riazat, geçtiğimiz hafta Eğitim-Sen'in kongresine gözlemci olarak katılmak, HDP ve sivil toplum örgütleri yöneticilerle görüşmek için Türkiye'ye giderek temaslarda bulundu.
Bir haftalık ziyaretinin ardından dün İsveç'e geri dönen Riazat'la Türkiye'deki temas ve izlenimlerini konuştuk.
Riazat, kongrede daha çok AKP hükümetine karşı mücadele yöntemleri, Kürtçenin ana dil olarak kabul edilmesi, okulların laik olması, olağanüstü hal ilanından sonra işten atılanların işlerine geri dönebilmesi için yapılması gereken çalışmaların tartışıldığını söyledi.
Riazat, kongreye katılmasının yanı sıra HDP milletvekilleri, KESK, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Alevi örgütlerinin yöneticileri, akademisyenler ve aydınlarla görüşmeler yaptığını belirterek, "Görüştüğüm herkes tek alternatifin HDP olduğunu söyledi. Eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile tutuklu HDP'lilerin özgürlüğe kavuşmalarının önemini anlattı” dedi.
'PKK TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILMALI'
İşinden atılan birçok akademisyen ve eğitim emekçisi ile de bir araya geldiğini söyleyen Riazat, AKP'nin işinden attığı emekçilerin yaşam koşullarını ‘’Hiçbir gelirleri yok. Sendika onlara çok az ödeme yapabiliyor. Pasaportlarına el konulmuş. Hiçbir sosyal hakları yok. Doktora ve hastaneye bile gidemiyorlar. İşten atılma kararına itiraz ettiler. Davalarının ele alınmasını bekliyorlar” diyerek aktardı.
İşten atılanlardan bir kısımının "terörist" ve "bölücü" örgütleri desteklemekle suçlandığına dikkat çektikten sonra ”Bundan dolayı PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması oldukça önemli. Hükümet muhalefet edenleri terörist olmak ve PKK'ye yardım etmekle suçluyor. Sol Parti olarak bu konuyu yeniden İsveç kamuoyunun gündemine getireceğiz” dedi.
'KÜRT SORUNUNUN ÖNEMİ ANLAŞILMIŞ'
Temasları sırasında Kürt sorununun öneminin toplumun değişik katmanları tarafından gündeme getirildiğini söyleyen Riazat, "Akademisyenler, öğretmenler Kürtlerin mücadelesine ve sorunlarına anlayışla yaklaşıyor. Bunu açık ve net olarak ifade ettiler” ifadelerini kullandı.
Ankara'da bulunduğu bir hafta içinde İnsan Hakları Anıtı önünde neredeyse hergün AKP rejimini protesto gösterileri yapıldığını söyleyen Riazat, izlenimlerini şu cümlelerle dile getirdi:
”Anıtın etrafı bariyerlerle çevrelenmiş. Polis gösteri yapanlara biber gazı ve coplarla saldırıyordu. Bazı protestocuları gözaltına alıyordu. Tüm saldırılara rağmen insanlar bir gün sonra yine anıtın önünde toplanıp gösteri yapmayı sürdürüyorlardı.
'CHP'Yİ HDP'YE DESTEK OLMADIKLARI İÇİN REDDETTİM'
Türkiye'de diktatörlük var. Siyasal İslamcılar ve aşırı milliyetçiler birlikte çalışıyor. Türkiye durum 1980-81'in İran'ına benziyor. Ama HDP'nin sayesinde güçlü bir karşı duruş var. HDP sayesinde pekçok kişi siyasi olarak bilinçlendi. Sosyal demokratlar milliyetçi bir çizgi izliyor. Bazı milletvekilleri çıkışlar yapıyor ama genelde AKP'ye karşı gereken tavrı almıyorlar. Parlamentodaki temaslarım sırasında CHP'li milletvekilleriyle de karşılaştım. Görüşmek istediklerini söylediler. Kabul etmedim ve HDP'ye destek olmadıkları sürece kendileriyle görüşmeyeceğimi söyledim. Sendikalarda da CHP'ye yönelik çok sert tepkiler olduğunu gözlemledim.”
Riazat, işten atılanlar ve kitle örgütlerinin İsveç'ten nasıl bir destek bekledikleri yönündeki sorumuzu, "Onlar sendikaların kendilerini daha çok desteklemesini istiyor. Geçinebilmek için maddi yardıma ihtiyaçları var. Siyasi olarak da İsveç'in Avrupa Birliği'ne baskı yapmasını ve Türkiye'ye yapılan ekonomik desteğin durdurulmasını istiyorlar. İnsan haklarına saygı duyması için AKP'ye baskı yapılmasını talep ediyorlar. Yargılananların mahkemelerine gözlemci gönderilmesini istiyorlar” diyerek yanıtladı.
'KONUYU PARLAMENTO VE HALKIN GÜNDEMİNE GETİRECEĞİM'
Sol Parti Milletvelili Daniel Riazat, Türkiye'deki izlenimlerinden sonra demokrasi güçleriyle dayanışma için gerçekleştirmeyi düşündüğü çalışmaları da şöyle anlattı:
”Bu konuyu sendikaların gündemine getireceğim. Önümüzdeki günlerde öğretmen örgütleriyle toplantı yapacağım. Sol Partili arkadaşlarıma ve parlamentodaki diğer parti milletvekillerine ve sivil toplum örgütlerine anlatacağım. Gazetelere makaleler yazacağım. Parlamentonun gündemine getireceğim. Her şeyden önemlisi de sıradan halka olanları anlatacağım. Şu anda parlamentodaki siyasi partilerinin tamamı Türkiye'de olanları eleştiriyor ama aynı zamanda sığınmacıları durdurduğu için Türkiye'ye ekonomik destek verilmesine karşı çıkmıyorlar. PKK'nin terör listesinde yer almasına ses çıkarmıyorlar. Böylelikle sistemin ayakta kalmasına yardımcı oluyorlar. Tüm bunların kitlelere anlatılması lazım.”