Asrın Hukuk Bürosu, Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek amacıyla hazırlamış oldukları 6 aylık raporu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde açıkladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) Genel Eş Sözcüsü Fatma Özdemir, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Yöneticisi Neziha Eken’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda, "İmralı tecrit sistemine son” pankartı açıldı.

'ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK ÇİĞNENİYOR'

ÖHP Üyesi Avukat Sinan Zincir’in moderatörlük yaptığı toplantıda, açıklama Asrın Hukuk Bürosu adına Av. Ebru Günay tarafından okundu. Müvekkilleri Abdullah Öcalan ile 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana yapmak istedikleri görüşmelerinin hukuksuzca engellendiğini vurgulayan Günay, bu keyfi engelin yanı sıra 11 Eylül 2016 tarihinden beri İmralı Adası’nda doğrudan ya da dolaylı hiçbir bilgiye erişmediklerine dikkat çekti. “Sayın Öcalan’ı her türlü yasal, hukuki ve politik korumanın dışında bırakma durumu söz konusudur” diyen Günay, Öcalan’ın İmralı Cezaevinde hükümlü statüsünde tutulmasına rağmen, yasalarca güvence altında alınmış temel hak ve özgürlüklerinden keyfiyete tabi olarak mahrum bırakıldığına işaret etti.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, herkesin avukata sahip olmasını ve savunma hakkını güvence altında aldığını hatırlatan Günay, bu sözleşmeye paralel olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. Maddesi’nin de savunma hakkının ulusal sınırlar içerisindeki uygulamasını da garanti altında aldığını belirtti. Temel hak ve özgürlüklerin tesisi edilmesi, bunun için var olan engellerin kaldırılması, gerekli koşulların yaratılmasının devletin anayasal sorumluğu olduğunu vurgulayan Günay, bu sorumluluğun hiçbir bahaneye ve gerekçeye yer vermeksizin yerine getirilmesini istedi.

'DERHAL GÖRÜŞME KOŞULLARI OLUŞTURULMALI'

Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye halklarının mücadele ve demokratik kazanımlarını hedeflediğini kaydeden Günay, “Demokratik çözüm ve kalıcı barış çabaları kamuoyuna mal olmuş Sayın Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşulları bugün daha da fazla anlam kazanmıştır. Öcalan üzerindeki tecrit, aynı zamanda demokratik çözüm çabalarının, barışın, haklarımızın ortak geleceğinin tecrididir” dedi. İmralı zindanında uygulanan insanlık dışı tecrit zulmüne karşı çıkmanın, ülkenin tüm halklarının en insani görevi olduğunu ifade eden Günay, “Derhal Sayın Öcalan ile görüşme koşulları oluşturulmalı ve topluma sağlıklı bilgi ulaşması sağlanmalıdır” dedi.

Açıklama sonrası teker teker söz alan avukat ve insan hakları savunucuları, tecridin işkence olduğunu ve derhal sonlandırılması gerektiğini vurguladılar.

Toplantıda açıklanan raporun tam metnine şuradan ulaşılabilir: https://anfturkce.net/guncel/avukatlardan-Imrali-raporu-93931