Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Amed merkezli siyasi soykırım operasyonunda meslektaşlarının gözaltına alınmasını Çağlayan Adliyesi önünde protesto etti. Çok sayıda hukuk örgütünün destek verdiği eylemde, “Savunma yargılanmaz” pankartın açıldı. Sık sık, “Bijî berxwedana ÖHD”, “Savunma yargılanmaz”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur” sloganları attı.

‘YARGI REFORMU’ ADI ALTINDA YİNE SAVUNMA HEDEFTE’

Açıklamada konuşan ÖHD İstanbul Şube Başkanı Arzu Kayaoğlu, bu sabah Amed Merkezli yürütülen siyasi soykırım operasyonunda derneklerinin Eş Genel Başkanı Av. Bünyamin Şeker’in de aralarında bulunduğu 17 ÖHD’li avukatın hukuksuz bir biçimde gözaltına alındığını hatırlatarak sözlerine başladı. Bu operasyonun Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “Yargı reformu” adı altında yaptığı açıklamaların akabinde gerçekleştirilmiş olmasının düşündürücü olduğuna dikkat çeken Kayaoğlu, iktidarın “yargı reformu” algısının savunmayı pasifize etmenin ötesine geçemediğine vurgu yaptı.

‘YARGI SOPASI İLE İKTİDARIN GÖLGESİNE GİRMEYECEĞİZ’

İktidarın yargıda egemenliği altına alamadığı savunma makamını baroları bölerek yaptığını dile getiren Kayaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunma olarak bugüne kadar hiçbir yargı sopası ile iktidarın gölgesine girmedik. Bizler Özgürlükçü Hukukçular olarak avukatlık pratiğimizden bir adım geriye atmadık. İktidarın saldırı ve sindirme politikalarına boyun eğmedik. Korku imparatorluğuna dönüştürülen savaş ikliminde safımız her zaman başta Kürt halkının ve ezilen, ötekileştirilen tüm kesimlerin safıdır. 4 yıl önce KHK’larla kapımıza kilit vuran iktidar bizi nasıl susturamadı ise bugün gözaltı tehdidi ile de susturamaz. Bizler sistemin uslu çocukları olmadık olmayacağız. Bugün de iktidarın savunmaya karşı yürüttüğü gözaltı tacizine karşı boyun eğmeyeceğimizi buradan açıklıyoruz. Savunma susturulamaz.”

‘BEN VARIM DİYEN KÜRTLER DAİMA İKTİDARIN HEDEFİ’

Kayaoğlu’nun ardından konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil de bu sabah yine bir gözaltı operasyonuyla uyandıklarını hatırlattı. “Bu ne şimdi, reformistlerin şahinlerle kavgası mı?” sorusunu yönelten Gökmen, “Bir yandan ‘Adalet beklentimiz var’ diyen hükümet temsilcileri karşımıza çıkar, bir yandan barış, çözüm süreci derler, sonuç olarak bu da karşımıza çetecilerin iplerinin çözülmesi olarak önümüze çıkar. Hayır bu reformistlerin, şahinlerle kavgası değil. Bu ülkenin gerçeği; kimliğimle, dilimle, sanatımla, kültürümle varım diyen Kürtlerin daima her türlü iktidarın ve güç sahibinin hedefi olması, saldırısına uğraması, katliamına maruz kalması, zindanlara atılıp işkenceler görmesi gerçeğidir” dedi.

‘MÜCADELENİZ MÜCADELEMİZDİR’

Gökmen sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Bu ülkede özgürlük ve emek mücadelesi veren işçiler, emekçiler her daim baskıya ve devlet terörüne maruz kalmasıyla sonuçlanmıştır. Onların adalet dediği şey, Kemal Kurkut’un katillerinin beraat etmesi ile sonuçlanmıştır. Kürt kadınına tecavüz eden askerlerin serbest bırakılmasıdır, hak talep eden işçilerin her daim gözaltına alınmasıyla, yollarda coplanmasıyla karşımıza çıkmıştır. Evet bizler bu sistemin, faşizmin uslu ve sessiz çocukları olmayacağız Buradan meslektaşlarımıza da Kürt halkının temsilcilerine de en derin dayanışmamızı ifade ediyoruz. Mücadeleleri, mücadelemizdir.”