HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Hişyar Özsoy, savaşın Erdoğan için bir varlık yokluk meselesi olduğunu söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Hişyar Özsoy, ANF’ye konuştu. Türk ordusunun 17 Nisan’da yeniden başlayan işgal saldırılarının, iktidarın bekası için olduğunu kaydeden Özsoy, “Bütün askeri tekniklerle, teknolojiyle, istihbaratla her türlü savaş aygıtıyla Kürt tarafına yönelmeye çalışıyor. Belli ki orada çok kıran kırana bir mücadele, bir çatışma hali söz konusu” dedi. 

ÇÖZÜMÜN ADRESİ NATO DEĞİL

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve akabinde cereyan eden Avrupa’nın güvenliği ve NATO’nun genişlemesi tartışmalarının, Türkiye’ye ciddi bir diplomatik ve siyasi zemin sunduğunu belirten Özsoy, şöyle devam etti: “Bu geniş diplomatik zemini kullanıp daha güçlü bir pozisyon alacağına, sırf Kürt karşıtlığı yüzünden İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine karşı çıkıp NATO’yu çok dar biz pazarlık masasına çekmeye çalışıyor. Kürt karşıtlığı o kadar gözlerini karartmış, köreltmiş durumda ki, normalde Ukrayna savaşı Türkiye hükümetinin açısından baktığınızda muazzam imkanlar sunmuştu. Herkes Türkiye’nin artan önemine, rolüne vurgu yaparken bir anda NATO içerisindeki oyun bozucu role büründü. Kürt meselesini içeride bunu çözebilme imkanı varken bu fırsat değerlendirilmedi. Rojava ile birlikte pekala bir çözüme kavuşturulabilirdi. Kürt meselesindeki siyasi başarısızlığın en büyük göstergesi, bu başarısızlığı telafi etmek için Kürt meselesini NATO gündemine taşıyor ve temel gündem yapıyor olmasıdır. Erdoğan kadar, Kürt meselesini küresel bir mesele haline getiren Türkiyeli bir lider olmamıştır. Kürt meselesi Helsinki’de, Brüksel’de, Washington’da çözülecek bir mesele değil. Erdoğan, bu tür merkezlerle bir takım pazarlıklar yapmaya, tavizler koparmaya, hatta imkan bulursa Rojava’ya saldırmaya çalışıyor. Bu meselenin çözüleceği yer, Türkiye’dir, Ankara’dır, Diyarbakır’dır, Qamişlo’dur.”

FIRSAT BULDUĞU AN SALDIRACAK

Erdoğan’ın, Rojava’ya yeni bir saldırı ilanına işaret eden Özsoy, şunları söyledi: “Erdoğan çok uzun zamandır hazırlıklarını yapıyordu. Türkiye Cumhuriyeti devletine hakim olan ırkçı mantığın, her zaman için Kürt’e saldırma hazırlığı vardır. Erdoğan, ekonominin bu kadar dibe vurduğu bir noktada ve kendi milliyetçi ortaklarını memnun etmek için Kürtlere biraz daha zarar vermek, canını yakmak için fırsatını bulduğu anda saldıracaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Seçimden önce küçük bir zafer kazanmak istiyor. Daha önce olduğu gibi her seçimden önce bir saldırı yapmıştı. Muhtemelen bu defa da böyle.”

SAHTE DE OLSA ZAFERE İHTİYACI VAR

Türk devletinin Avaşîn, Metîna ve Zap merkezli işgal saldırılarında bir sonuç alamadığının görüldüğünü söyleyen Özsoy, şöyle konuştu: “Rojava düz bir alan olduğu, kullanabildikleri çok fazla çete de olduğu için Rojava’ya yönelebilirler. Erdoğan, ‘bir gece ansızın girdik, çıktık’ diye bir zafer hikayesi yazmak istiyor. Diplomasi, ekonomi, finans, iç siyasette boğulduğu için sahte de olsa bir zafere ihtiyacı var. Bunu da Kürtler üzerinden elde etmeye çalışacaktır. Kürt meselesinde savaş ve çatışma ortamını Erdoğan bütün seçimlerden önce kullanıyor. Diliyoruz ki, muhalefet partileri Erdoğan’ın arkasına kurşun asker gibi dizilmezler. En azından bu defa biraz daha farklı bir tavırlarının olmasını umuyoruz.”