AİHM'nin OHAL Komisyonu kararı AKP'nin elini güçlendirdi
AİHM'in, KHK mağdurları için OHAL Komisyonu'nu adres göstermesi, AKP hükümetinin elini güçlendirdi
AİHM'in, KHK mağdurları için OHAL Komisyonu'nu adres göstermesi, AKP hükümetinin elini güçlendirdi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen bir öğretmenin açtığı davayı reddederek, KHK mağdurlarına OHAL Komisyonu’nu adres göstermesini değerlendiren hukukçular ve mağdurlar, söz konusu komisyonun mağduriyeti daha fazla uzatmaktan öteye gidemeyeceğini söyledi.
Türk devletinin 15 Temmuz 2016'daki iç çatışmasının ardından ilan edilen OHAL ve ona dayanarak çıkarılan KHK'lerle 100 binin üzerinde emekçinin işine son verildi. Erzurum’da KHK mağduru öğretmen Gökhan Köksal’ın AİHM’e yaptığı başvuru ise ‘Öncellikle OHAL Komisyonu'na başvurmalısınız’ denilerek reddedildi. AİHM’in bu kararını değerlendiren hukukçulara göre komisyonlarla mağduriyetler 15 yıla yayılacak. AİHM kararının hükümetin elini oldukça rahatlattığını kaydeden hukukçular, OHAL’ın çözüm olmadığında hemfikir. Siyasetçilere göre ise OHAL Komisyonları yerellerde oluşturulmalı ve sonra merkezi bir komisyonda karar verilmeli.
HUKUK YOLLARINI KAPATMAK İÇİN
İstanbul Barosu avukatlarından Feyzi Çelik, OHAL komisyonunun KHK ile mağdur olanlar için yargıdan önce bir yol olarak ortaya konulduğunu ifade etti. Kurulan OHAL Komisyonunun hükümetin sistemi içinde tamamen oyalama amaçlı olduğunu kaydeden Çelik, şunları söyledi: “Aslında hukuk yolunu kapatmanın bir başka yolu oluyor. Zaten AİHM de OHAL Komisyonu'nu adres gösterdi. AİHM'in bu kararı çok olumsuz. Başvuruyu en azından 2 yılda sonuçlandıracaklar. Olumsuz cevap verilmesi halinde idari yargı yolu açılıyor. Dolayısıyla iç hukuk yolunu da işlemez hale getiriyor. AİHM kararı da bu konuda hükümeti rahatlattı. Var olan davaların hepsi düşecek ve komisyona gidecek. Burada büyük bir karmaşa yaşanacak. İnsanlar hukuksal yollarla haklarına ulaşamayacak."
İÇ HUKUK SÜRECİ 15 YIL SÜRER
Van Barosu avukatlarından Cemal Demir ise siyasi ve toplumsal uzlaşma olmadan atanacak olan komisyon üyelerinin verecekleri kararların tartışmalı olacağını söyledi. OHAL Komisyonu’nun AİHM’e başvurmak isteyenlerin önüne bir set olarak konulduğuna vurgu yapan Demir, şu örnekle anlattı: "Köy boşaltmalar nedeniyle yapılan başvurular üzerine AİHM’den karar çıkmaya başlayınca 5233 sayılı yasa ile komisyonlar oluşturulmuştu. Böylece AİHM, başvuruları iç hukukta başvuru yolu oluşturulduğu gerekçesiyle iade etmeye başlamıştı. Gelinen aşama itibarıyla bir KHK mağdurunun sırasıyla OHAL Komisyonu, idare mahkemesi, istinaf mahkemesi, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve nihayetinde AİHM’e gidebilir. Bu süre 15 yılı bulabilir.”
YERELLERDE KOMİSYONLAR KURULMALI
DBP’li Van Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanı Cahit Bozbay’ın ortaya koyduğu çözüm modeli ise yerel komisyonların oluşturulması. OHAL Komisyonu'nun 8 ay sonra kurulduğuna dikkat çeken Bozbay, önerisini şöyle gerekçelendirip izah etti: “Komisyonun çalışma tarzı ve yöntemine bakıldığında kısa sürede mağduriyetleri çözecek gibi durmuyor. On binlerce mağdur var. Bu dosyalar tek tek incelenecek. Yani bu komisyonla çözüm olmaz. Bundansa daha geniş yerellerde hızlı etkin soruşturma yürütebilecek, suçlu ve suçsuzu birbirinden ayırt edebilecek komisyonlar kurulmalı. Birebir dinlediğimizde aslında kimilerinin çok sudan sebeplerle açığa alındığı görülüyor. Bir bankaya taksit yatırdı diye işten çıkarılanlar var. Belediyede işten atılmalarda ‘Görevinizde bulunmanız sakıncalı’ şeklinde yazılar gönderildi. Bunu hangi hukukla açıklayabiliriz. Dolayısıyla yerelde komisyonlar kurulmazsa sonuç alıcı olmaz.”
ŞİRKET ELEMANLARINA RET
Van Büyükşehir Belediyesi'nde çalışırken KHK ile işine son verilen Özdemir Örnek, şirket elemanı olduğu için OHAL Komisyonu'ndan yararlanamayacak. OHAL Komisyonu sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na bağlı olanlar hakkında çalışma yürütecek. Şu anda bir süper markette sebze reyonuna bakan mağdur Örnek, “OHAL Komisyonu şirket elemanlarını bağlamıyor. Biz mağdur sayılmıyoruz. Bize resmi bir gerekçe bile sunulmadı. Ama yine de başvurumuzu yapacağız. Bizler hakkında hiçbir soruşturma yapılmamış, savunma haklarımızın kullandırılmaması bir yana ifadelerimiz dahi alınmadı. Yaşadığımız sürecin daha önceden yaşanmış bir örneği bulunmuyor. Hiçbir umudumuz yok” diye konuştu.