Abbasoğlu yarın Dersim'de toprağa verilecek
Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren kapatılan DEHAP Genel başkanlarından Mehmet Abbasoğlu için Amed'de Pir Sultan Cemevi'nde tören düzenlendi.
Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren kapatılan DEHAP Genel başkanlarından Mehmet Abbasoğlu için Amed'de Pir Sultan Cemevi'nde tören düzenlendi.
Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren kapatılan DEHAP Genel başkanlarından Mehmet Abbasoğlu için Amed'de Pir Sultan Cemevi'nde tören düzenlendi. Yapılan törene BDP, HDP yöneticileri, Abbasoğlu'nun çalışma arkadaşları ve milletvekili adayları katıldı. Abbasoğlu'nun naaşı, yarın Dersim'de düzenlenecek törenle toprağa verilecek.
Ailece Dersim'den Amed'e sürgün edilen Abbasoğlu, 1955 yılında Amed merkeze bağlı Büyükkadı köyünde doğdu. Uzun süre TSK içinde Astsubay olarak görev yapan Abbasoğlu, 1994 yılında emekli olarak Kürt hareketi içinde politikaya atıldı.
24 Ekim 1997'de DEHAP Kurucu Genel Sekreterliği'ni yapan Abbasoğlu, partinin Genel Başkanı Veysi Aydın'ın üyeliğinin Yargıtay tarafından düşürülmesi ardından DEHAP Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1999 yılında Mardin'den milletvekili adayı oldu. Milletvekilliği için yeterli oyu almasına rağmen, DEHAP'ın barajı geçmemesi nedeniyle seçilemedi.
14 Nisan 2009 tarihinde Türkiye genelinde yürütülen KCK adlı operasyonlarda gözaltına alınan Abbasoğlu, 5 yıl tutuklu kaldıktan sonra, 13 Nisan 2014 tarihinde tahliye edildi.
Uzun bir süredir kanser tedavisi gören ve bugün Amed'de Memorial Hastanesi'nde yaşamını yitiren Abbasoğlu için, Pir Sultan Derneği Cemevi'nde tören düzenlendi.
Törene katılan Abbasoğlu'nun çalışma arkadaşları, onun mücadeleci kişiliğini ve Kürt hareketi içindeki yerini anlattılar.
KCK'DEN TUTUKLU İKEN HASTALIĞA YAKALANDI
HDP Amed Milletvekili adayı Çağlar Demirel: Mehmet Abbasoğlu çok değerli bir arkadaşımız, yoldaşımız. Yıllardır bu mücadele içerisinde yer alan, emektar, bu partinin her kademesinde yer alan bir emekçi, bu partinin mücadelesine inanan ve onun için mücadele eden bir arkadaşımız. Kendisiyle yerel yönetimlerde beraber çalıştık. 2009 yılında KCK operasyonları sırasında yakalanıp 5 yıl boyunca cezaevinde kaldı. Cezaevi süresinde hastalığa yakalandı ve çıktıktan sonra tekrar bıraktığı mücadele alanında devam etti son nefesine kadar.
Dün bile kendisiyle görüştüm. Hala bu süreci merak eden, başarıya ulaşması için mücadele eden bir arkadaşımızdı. Acımız büyük. Ailesine, tüm çalışma arkadaşlarının, Kürt halkının başı sağ olsun. Anısını yaşatacağız. Anısının önünde saygıyla eğilerek, onun mücadelesini bıraktığı yerden devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz. Çünkü bunu canı yürekten istiyordu.
En son görüştüğümde ‘sakın provokasyonlara gelmeyin. Biz bu süreci aşmak zorundayız. Barajı aşmak zorundayız’ demişti.
DÜRÜST, GÜVENİLİR, SADE BİR ARKADIŞIMIZDI
DBP Yerel Yönetimler Üyesi Hüseyin Yılmaz: Değerli yoldaşlarımızdan biriydi. Abbasoğlu'nu birkaç cümle ile anlatmak çok yeterli olmayacak. Hem Genel Başkanlık hem de Bursa İl Başkanlığı yaptı. 20 yılı aşkın bir süredir kendisini tanıyorum. Kendisini mücadeleye adamış devrimci bir kişilikti. Hiçbir zaman mevki, makam gibi bir beklentisi olmayan, halk mücadelesi dışında bir kaygı taşımayan, tamamıyla kendisini bu mücadeleye adamış bir arkadaşımızdı. Bu soylu mücadelede uzun süredir çalışan, büyük emeği olan, büyük çabalar içinde olan bir arkadaşımızdı. Birlikte çalıştık, aynı evi paylaştık. Cezaevinde yıllarca birlikte kaldık. Abbasoğlu’nun varı yoku hepsi bu mücadelenin kendisiydi.
Bizim toplumumuzda genel itibariyle 'namus hariç her şeyimi teslim ederim' söylemi vardır. Ben Abbasoğlu’nun kendisine de yıllar önce şunu söylemiştim. Her şeyimizi teslim edeceğimiz bir arkadaşımızdı. Güvenilir, dürüst, sade bir arkadaştı. Hiçbir zaman topluma zarar verebilecek tutum ve davranışlar içerisinde olmayan, sürekli bu halkın mücadelesinin yararına olan, bu mücadelenin gelişmesi için çaba harcayan bir arkadaşımızdı. Onun için kaybımız büyüktür. Belki bu mücadelede her gün şahadetler yaşanıyor, onlarca insanlar yaşamını yitiriyor ama insan yakinen tanıdığı zaman, aynı evi aynı mekanı paylaştığı zaman, aynı kaptan yemek yerken o insanın sadeliğini, dürüstlüğünü, arkadaşına verdiği değeri yaşayınca tabi etkisi daha büyük oluyor.
Her gün olmasa bile çalışma koşullarından dolayı iki günde bir veya fırsat buldukça uğramaya çalışıyordum. Hep bizleri sevdiğini söylerdi. Çalışmamız gerektiğini, kendisinin de bu durumda olmaması gerektiğini söylüyordu. Dün taziyemi yarım bırakıp gelip kendisiyle görüştüm. Çok rahat ifade edemedi kendisini işin doğrusu. Göz temasıyla bizimle biraz iletişim kurmaya çalışıyor gibiydi. Biz kendisine sözümüzü yineledik. Kendisine, çabasına ve emeklerine minnettar olduğumuzu, bundan sonra mücadelemizde kendisini yaşatacağımızı söyledik. Onun şahsında bu halkın mücadelesinde yaşamını yitirmiş, şahadete gitmiş tüm insanlara sözümüzü yinelemiş olduk.
BABAM HER ZAMAN İYİ OLANI DÜŞENEN BİR ADAMDI
Özlem Başak Şahin: Babam henüz son sözünü söylemedi. Her zaman iyi olanı düşünen bir adamdı. Ben hastaneden çıkalım dediğimde 'Hayır, ben bu hastaneden yürüyerek çıkacağım' diyordu. Benim babam biz aile olarak parçalandığımızda aileyi daha sıkı tuttu. Cezaevine girdiğinde daha özgür bir ruha sahipti. Annem yarın gelecek cenazeye katılacak.
Abbasoğlu'nun naaşı, yarın sabah 08.30'da Amed'den memleketi Dersim'e gönderilecek. Abbasoğlu'nun naaşının Cem Evi ve DBP İl Binası'nda düzenlenen törenin ardından toprağa verileceği belirtildi.