Aralarında Kürt siyasetçi, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de olduðu 108'i tutuklu 175 kişinin yargılandıðı "KCK" ana davasında Viranşehir eski Belediye Başkanı Emrullah Cin'e ilişkin delil ikamesi yapıldı. Şemdin Sakık'ın Apo adlı kitabı, Azadiya Welat Gazetesi, yurtdışına giriş-çıkışları, katıldıðı eylemler, ABD'nin Adana Büyükelçisi'nin düzenlediði resepsiyona katılması ve seçimlere katılmasının suç olarak gösterilen Cin'in tüm faaliyetleri "KCK faaliyetleri" olarak kabul edildi.
Aralarında BDP'li milletvekilleri, BDP'li belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de bulunduðu 108'i tutuklu 175 kişinin yargılandıðı "KCK" ana davasının duruşması Diyarbakır 6. Aðır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Duruşmaya, tutuklu yargılanan 62 kişi raporlu oldukları için katılmazken, aralarında BDP'nin tutuklu milletvekilleri Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay'ın bulunduðu 46 kişi ise hazır bulundu. Avukatların ve çok sayıda tutuklu yakınının hazır bulunduðu duruşmada, Viranşehir eski Belediye Başkanı Emrullah Cin'e ilişkin delil ikamesi okundu. Deliller arasında, Şemdin Sakık'ın Apo adlı kitabı, Azadiya Welat Gazetesi, yurtdışına giriş-çıkışları, katıldıðı eylemler, ABD'nin Adana Büyükelçisi'nin ABD'nin kuruluşuna ilişkin verdiði resepsiyona katılması, seçimlere katılması gibi faaliyetleri "KCK faaliyetleri" olarak gösterildi. Cin, Kürtçe yaptıðı savunmasında, yaptıklarının hepsinin yasal olduðunu belirterek, ayrıca parti faaliyetleri çerçevesinde çalışımlar yürüttüðünü kaydetti. 20 saniyeden sonra Kürtçe savunma yaptıðı için mikrofonu kapatılan Cin, önceden siyaseti bırakma gibi bir düşüncesinin olduðunu belirterek, "Ancak bu iddianameyi görünce daha çok siyaset yapma fikrine sahip oldum. Bu kirli siyasete karşı temiz ve dürüst siyaset yapmak adına" dedi.
Cin'nin ardından söz alan Avukat Emin Aktar ise, iddianamenin yapım şeklini eleştirerek, "Bu iddianame adliye binalarında hazırlanmadı. Onun için birçok şey suç olarak konulmuş. Mesela danışma amaçlı yaptıðı görüşmeler bile suç olarak konulmuş. AKP Diyarbakır Ýl Başkanı 'Dindar Kürtler artık BDP'ye oy veriyor' dediði için görevden alındı. Şimdi AKP'de KCK baskısı mı var? diye sormak lazım" dedi. Aktar'ın ardından söz alan Avukat Mesut Beştaş da, insanların yaşamının yargılandıðını vurgulayarak, "Çünkü delil olmayan şeylerin buraya konması bunu gösteriyor. Mesela GAP Belediyeler Birliði'nde görev alması bile suç olmuş. GAP Belediyeler Birliði kurulduðunda DTP'nin belediyesi yok. Ancak sanki bu birlik KCK'nin bir yan kuruluşu gibi gösterilmiş. Bu kuruluşta görev almak suç mu? Zaten KCK sözleşmesinde GAP Belediyeler Birliði'ne ilişkin herhangi bir şey de yok. Örgüt geçen her şey KCK olarak kabul edilmiş. Ancak her örgüt kelimesi KCK deðildir" dedi.
Duruşmaya, öðleden sonra devam etmek üzere ara verildi.