'Açlık grevi eylemcilerini daha çok sahiplenmeliyiz'

İHD’nin bir günlük ‘Yaşama Ses Ver’ eylemine katılanlar, tecridin bir an önce son bulması gerektiğini belirtti, eylemin daha çok sahiplenilmesini istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecride dikkat çekmek ve cezaevlerinde 7 bin siyasi tutsağın açık grevleriyle dayanışmak adına eş zamanlı olarak dün ‘Yaşama Ses Ver’ sloganı ile bir günlük eylem gerçekleştirdi. İstanbul Şubesi’nde de yapılan eyleme çok sayıda kişi katıldı. Aralarında siyasi tutsakların ailelerinin de bulunduğu eylem akşam son buldu.

Katılımcıların ortak mesajı, tecridin insanlık suçu olduğu ve bir an önce son bulması gerektiğiydi.

'HEMEN ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMELİ' 

Katılımcılar, şu mesajları verdi:

İHD Üyesi Hanım Tosun: “Hedefimiz, yaşama ses vermek. Bugün zaten bütün illerde eş zamanlı olarak bir eylem düzenledik. Herkesin bir yaşam hakkı vardır. Herkes sessiz. Kimse fazla ses çıkarmıyor. Bu eyleme ‘yaşama ses ver’ dedik. Leyla Güven’in başlattığı bu açlık grevine haklı talepleri bazında destek veriyoruz. Bizim için haklılar. Tutsakların hakları ellerinden alınıyor. Bir an önce, kimse yaşamına son vermeden haklı talepleri yerine getirilmelidir. Bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşme sağlanmalıdır.”

'DESTEKLERİ BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR'

Demokratik Dernekler Sendika Girişimi Üyesi Selahattin Sert: “Biz cezaevlerindeki açlık grevlerinin bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Çünkü yaşam hakkı herkesin hakkıdır ve bu devletin koruması altındadır. Bunun için emekliler olarak da bu ülkede yaşayan tüm baskıya, tecride karşı olduğumuz için buradayız. Aynı zamanda cezaevlerinde görüştüğümüz arkadaşlarımız var. Edirne’de bulunan arkadaşlarımızı ziyarete gidiyoruz. Bir ayı geçtiği için durumları yavaş yavaş ağırlaşmaya başladı. Kısmen de biliyorum grevleri. Açlık grevleri insanın yapabileceği son direnmedir. Çok zor bir direniştir. Tecridin bir an önce kalkması için biz de bu ülkedeki tüm toplumsal muhalefet, toplumsal güçlerle birlikte emekliler olarak da dayanışma içerisindeyiz. Sonuna kadar da yanlarında olacağız. Bu insanlar bizden daha fazla yaşamı seviyorlar ve yaşamı da ölüme gidecek kadar değerli görüyorlar. Bu gerçeklik ile yaklaşmalı ve destekleri büyütmeliyiz"

'DEVLET SUÇ İŞLİYOR'

İHD Üyesi Osman Özkan: “Yaşamak en temel evrensel bir haktır. Açlık grevleri de bir direniştir. Haksızlığa karşı bir direniştir. Bu haksızlık kabul edilemez. Tecrit bir insanlık suçudur, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Türkiye, taraf olarak imzaladığı AİHM sözleşmesine, evrensel beyannamesine karşı bir duruş sergiliyor. En temel evrensel hak olan yaşama hakkına karşıdır Türkiye. Engelli insanların bile açlık grevlerine girerek sorunların çözülmesine adım atması değerlidir ancak devletin üç maymunu oynayarak bu insanların ölmesine seyirci kalması bir utançtır. Derhal bu sorunlar çözülmelidir. Başta İmralı Cezaevi olmak üzere bütün bu tecritlerin kaldırılması gerekiyor.”

'ASIL TERÖRÜ ONLAR YAPIYOR'

Açlık grevinde olan siyasi tutsak Sertaç Kılıçaslan’ın yakını Püzel Akbaş: "Bütün açlık grevine girenler benim kardeşimdir. Bu büyük bir zulümdür. Bu yeni bir uygulama değildir. Yıllardır üzerimizde büyük bir inkar var. AKP rejimini kınıyorum. Son damla kanımıza kadar bu mücadeleyi bırakmayacağım. Bizi terörist olarak görüyor. Asıl terör onların yaptıklarıdır. Bu grevleri destekliyoruz."

Sertaç Kılıçarslan'ın ablası Nihayet Kılıçlı: “Geçen hafta görüşüne gittim. Devletin bir an önce adım atması gerektiğini söyledi. Kimse ölsün istemiyorum. Ben çok üzgünüm. Leyla Güven’e destek veriyoruz.”