HDP, HDK, TJA, MATUHAY-DER ile DBP üye ve yöneticileri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğü talebiyle 40 gündür dönüşümlü ve süresiz açlık grevinde olan tutsaklara sahiplenmek amacıyla İstanbul’daki Bakırköy Cezaevi önünde bir araya geldi. 

Salgın kısıtlanmalarını gerekçe göstererek polisin engellemek istediği açıklama cezaevinin yukarısında yapıldı. 

‘İMRALI’DA BAŞLAYAN TECRİT TÜM ÜLKEYE YAYILDI’

Cezaevlerinde yoğun bir biçimde uygulanan işkence, tecrit politikalarına karşı 40. gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek için bir araya geldiklerini söyleyen HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, “Bu ülkede İmralı Cezaevi’nden başlayan tecrit bütün cezaevlerine ve ülkeye yayılmış durumda. Cezaevleri adeta işkencehaneye dönüşmüş durumda. Kötü muamelenin, disiplin cezalarının, sürgünlerin bir ceza sistemi olarak uygulanmasına karşı biz burada sözümüzü söylemek istedik” dedi.

‘CEZAEVLERİ ADETA KATLİAM EVLERİNE DÖNÜŞTÜ’

Açlık grevindeki tutsaklara ses olmaları gerektiğinin altını çizen Gülüm, cezaevlerinde özellikle salgın ile birlikte hasta tutsakların ölüm ile karşı karşıya bırakıldığına işaret etti ve bu süreçte birçok hasta tutsağın cenazesinin cezaevlerinden çıktığını anımsattı. Cezaevlerinin ‘katliam evlerine’ dönüştüğünü vurgulayan Gülüm, iktidarın bir yandan tecridi yoğunlaştırırken, öbür yandan da cezaevlerinde kötü muameleyi artırarak tüm topluma gözdağı vermeye çalıştığına dikkat çekti. Adaletin de iktidarın aracına dönüştüğünü kaydeden Gülüm, bugün en demokratik haklarını kullanmak için cezaevi önünde yapmak istedikleri açıklamanın bile ‘salgın’ gerekçesi öne sürülerek engellenmeye çalışıldığını hatırlattı.

‘İKTİDAR ADALET GİBİ SALGINI DA MALZEME OLARAK KULLANIYOR’ 

Tıpkı adalet gibi salgının da iktidarın iyi kullandığı bir malzeme haline geldiğini dile getiren Gülüm, salgın için gerekli tedbirleri almayan iktidarın, toplumsal muhalefetin sesini salgın gerekçesiyle bastırmaya çalıştığını vurguladı. “Halkı pandemiden korumayanlar, halkın sağlığı ile oynayanlar, bugün bizim önümüze abluka kuruyor” diyen Gülüm, yasakları kabul etmediklerini, demokratik haklarını sonuna kadar kullanacaklarını, cezaevlerinde yükselen çığlığa ses olmaya devam edeceklerini kaydetti. 

“Yarın hiçbirimizin cezaevinde olmayacağının garantisi yok” diyen Gülüm, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin duyarlılık çağrısı yaparak, İmralı tecridinin kaldırılması için iktidarın bir an önce adım atmasını istedi. 

Açıklama, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Bijî berxwedana zindana” sloganları ile sona erdi.