Açlık grevi raporu: Tutsakların saðlık sorunları ilerledi

Açlık grevi raporu: Tutsakların saðlık sorunları ilerledi

ÝHD, ÇHD, TTB ve TÝHV açlık grevlerine ilişkin ön izleme raporunu açıkladı. Raporda tutsakların ciddi kilo kaybı ve saðlık sorunları yaşadıklarına dikkat çekildi. Kandıra Cezaevi’ndeki yetkililerin müdahale sinyali verdikleri bilgisi yer aldı.

ÝHD, ÇHD, TTB ve TÝHV, ÝHD Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı düzenleyerek, cezaevlerinde 52'inci gününe giren açlık grevi eylemlerine ilişkin hazırlanan ön raporu açıkladı. Toplantıya, ÝHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoðan, TÝHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, ÝHD Genel Sekreteri Emrah Şeyhanlıoðlu ile ÇHD'li avukatlar katıldı. Toplantıda ilk olarak konuşan ÝHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoðan, 59 cezaevinde toplam 654 tutsaðın açlık grevinde olduðunu söyledi.

40. GÜNE KADAR B1 VÝTAMÝNÝ VERÝLMEMÝŞ

Açlık grevinin 30'uncu gününden itibaren avukatlar aracılıðıyla 654 tutsak ile görüşüldüðünü söyleyen Türkdoðan, 12 Eylül 'de ilk gruptan 64 kişinin süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladıðını aktardı. Diyarbakır D ve E tipinde 40. güne kadar B1 vitamininin verilmediðini ifade eden Türkdoðan, bunun sonucunda buradaki tutsaklarda mide kanaması, halsizlik, makatta kanama ve kilo kaybının olduðunu belirtti. Türkdoðan, benzer sorunların Kandıra 1 ve 2 No'lu F Tipi Cezaevi ile Bolu F Tipi Cezaevi, Siirt E Tipi Erkek ve Siirt E Tipi Kadın cezaevinde de olduðunu söyledi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e "Temas grubu" ile arabulucu olma talebinde bulunduklarını ifade eden Türkdoðan, kendilerine hala bir cevap verilmediði dile getirdi. Türkdoðan, tutsakların eylemlerinde kararlı olduklarını belirterek, hükümeti çözüm konusunda adım atmaya çaðırdı.

‘AÇLIK GREVÝ TIBBÝ BÝR SORUN DEÐÝLDÝR’

TÝHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise, açlık grevinin var olduðu ve olmadıðı tartışmalarının gereksiz olduðunu ifade ederek, herkesin bu üsluptan vazgeçmesini istedi. Bakkalcı, açlık grevinin tıbbi bir sorun olmadıðını dile getirerek, açlık grevlerine zorla tıbbi müdahalenin zarar vereceðini kaydetti. "Açlık grevi bir intihar biçimi deðildir" diyen Bakkalcı, tutsakların kendilerini ifade edecek başka bir alan bulamadıðı için böyle bir eylemi tercih ettiklerini söyledi. B1 vitamininin çok önemli olduðunu söyleyen Bakkalcı, yeterli oranda alınmadıðı zaman vücudun direncini yitireceðini söyledi. "Tecrit bir işkencedir. Anadil hakkı evrensel bir haktır" diyen Bakkalcı, taleplerin karşılaması için hükümete çaðrı yaptı.

‘CÝDDÝ KÝLO KAYBI VE SAÐLIK BOZULMASI VAR’

Öte yandan insan hakları savunucuları tarafından yayınlanan raporda, Diyarbakır D ve E tipi cezaevlerinde 12 Eylül tarihinden itibaren açlık grevinde 15 erkek ve 9 kadının bulunduðu belirtilerek, "ÝHD ve TTB avukat ve doktorları tarafından 12 Eylül tarihi ve daha sonraki tarihlerde açlık grevine başlayan mahpusların izlemesi yapılıyor. 1 Kasım 2012 itibarıyla durumları aşaðıdaki gibidir: 5 ila 11 kilogram arası kilo kayıpları mevcut. Sıvı kaybına baðlı halsizlik, vücutta uyuşukluk, kramplar ve tansiyon düşüklüðü, yorgunluk, mide bulantısı, makatta kanamalar, 40. güne kadar B1 vitamini alamayan grevciler var. Bu çok ciddi bir sorun" denildi. Raporda, Kandıra 1 ve 2 No'lu F Tipi cezaevlerinde, 12 Eylül'den itibaren açlık grevine başlayan 20 erkek olduðu belirtilerek, ÇHD avukatları tarafından 12 Eylül tarihi ve daha sonraki tarihlerde açlık grevine başlayan tutsakların izlenildiði aktarıldı.

KANDIRA’DA MÜDAHALE SÝNYALÝ

Kandıra 1 ve 2 No'lu cezaevlerinde tutsaklarda görülen rahatsızlıklar ise şöyle sıralandı: "Eklem ve kemik aðrıları, örneðin bir mahpus diz kapaklarını hissetmediðini, sanki dizleri yokmuş gibi hissettiðini, bacaklarının kendisini taşımadıðını ayakta durmakta ve yürümekte zorlandıðını beyan ederek, tutsaklara da göz kararması, baş dönmesi, mide bulantısı, şiddetli baş aðrıları, bir eşyayı tutmakta zorlanma, burun kanaması, midede sancı (dayanılmaz şiddette), titreme, kalpte taşikardi diye adlandırılan ritim bozuklukları, çarpıntı, nabız ve tansiyon düzensizliði, uyumakta zorlanma, kilo kaybı." Raporda, Kandıra'da 1 ve 2 No'lu cezaevlerinde bulunan tutsakların görüşmelerde, gardiyanların ve müdürün tavırlarından ilerleyen günlerde müdahale olacaðını anladıklarını belirttiði kaydedildi.

ALGI VE HAFIZA SORUNLARI BAŞLADI

Raporda ayrıca açlık grevinde bulunan tutsaklarla görüşen avukatların deðerlendirmelerine de yer verildi. Raporda yer alan avukat deðerlendirmeleri ise şöyle: "Kendilerinin de beyan ettikleri gibi algılama ve odaklanma sorunu yaşadıkları, söyleyeceklerini toparlamakta zorlandıkları gözlemlenmiştir. Birkaç kişide daha yoðun olmakla birlikte dilleri dolaşmakta, kimi zaman söyledikleri anlaşılmamaktadır. Işıktan ve yüksek sesten rahatsız olmaktadırlar. Ciddi kilo kaybı söz konusudur. Görüşe kalın hırkalar ve şallar ile gelmekte ve üşümektedirler. Göz çukurları oldukça derinleşmiş olup, gözbebekleri büyümüş haldedir. Geçmişe yönelik sorulara cevap verebilmekte hafıza sorunu yaşamamaktadırlar. Yine güncel konulardan, haberlerden ve siyasetten konuştuðumuzda saðlıklı deðerlendirmeler yapabilmektedirler. Ancak algılama ve odaklanma sorunları söz konusu olup kendileri de bunu beyan etmektedirler. Örneðin kitap okumakta zorlandıklarını söylemektedirler. Örneðin bir mahpus açlık grevine başladıklarından bu yana 3-4 kitap okuduðunu, ancak son bir hafta içerisinde yaklaşık 100 sayfalık bir kitabı okumaya çalıştıðını, ancak bitirmekte zorlandıðını beyan etmiştir. 'Günde sadece 1-2 sayfa okuyabiliyorum' demiştir. Ayrıca yine aynı mahpus, Türkçe okuyamadıðını çünkü algılamada zorlandıðını bu nedenle Kürtçe roman okuduðunu dile getirmiştir. Bir konuyla ilgili konuşurken ne söyleyeceðini unuttuðunu, nereden başladıðını ve konuyu nasıl baðlayacaðını bilemediðini, 10-15 saniye kadar duraksama yaşadıktan sonra konuyu deðiştirerek, geçiştirdiðini anlatmıştır."

Raporda, Bolu F Tipi, Siirt E Tipi Erkek ve Siirt E Tipi Kadın, Midyat M Tipi Erkek, Mardin E Tipi Cezaevi Erkek, Mardin E Tipi Cezaevi Kadın, Erzurum/Oltu T Tipi Cezaevi, Erzurum H Tipi Cezaevi'nde bulunan tutsaklarda görülen hastalıklar ise şöyle sıralandı: "Aşırı kilo kaybı, kol ve bacaklarda uyuşma, eklem aðrıları, görme bozuklukları, göz kararması, kulakta kaşıntı, baş aðrısı, uyuyamama tansiyon düşüklüðü, dalgınlık, nefes almakta zorlanma, vücutta uyuşukluk, halsizlik, yataktan kalkamama, idrarda, makata, boðazda kanama, ishal (yakıcı ishal) mide bulantısı, mideden gelen kanama sıvı alamama böbrek ve idrar yollarında aðrıları, titreme, halsizlik, unutkanlık, sabahları işitme kaybı." Raporda, Rize Kalkandere L tipi Cezaevi, Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutsaklarda baş gösteren hastalıkların ise yürüme zorluðu, baş dönmesi, mide bulantısı, tansiyon düşüklüðü, kilo kayıpları, görme ve işitme kayıplarının olduðu kaydedildi.