Açlık grevindeki Mazlum Dilek'te bilinç kaybı başladı
Açlık grevindeki Mazlum Dilek'te bilinç kaybı başladı
Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ve 20 avukat, Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde açlık grevinde bulunan tutsakları ziyaret etti. Ziyaret sonrası hazırlanan raporda, açlık grevinde bulunan hemen hemen tüm tutukluların genel olarak baş dönmesi, baş aðrısı, bulantı, kusma, dikkatsizlik, kanama, halsizlik, göz kararması, ayakta duramama, konuşmada güçlük çekme şikayetlerinin olduðunun tespit edildiði belirtildi. Raporda açlık grevindeki tutsaklardan Mazlum Dilek'te konuşamama ve bilinç kaybının başladıðı kaydedildi.
Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ile Baro'ya baðlı 20 avukat, cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların saðlık durumlarını görmek ve taleplerini dinlemek için Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'ne ziyarette bulundu.
Avukatlar, cezaevinde açlık grevinde bulunan Ayşe Kara, Mustafa Ayhan, Ýlyas Demir, Emrah Aslan, Gevana Mehmet Aliko, Derya Morey, Kemal Onar, Elif Uludað ve Bahtiyar Kemal Hasan ile görüştü. Açlık grevindeki hükümlülerden Mazlum Dilek, Şadiye Menap ve Ferda Ýldan ile 'hükümlü' oldukları gerekçesiyle görüştürülmeyen Baro heyeti, cezaevi izlenimlerini raporlaştırdı.
Hazırlanan raporda avukatların tespitleri şöyle sıralandı:
1- Açlık grevinde bulunan hemen hemen tüm tutukluların genel olarak; baş dönmesi, baş aðrısı, bulantı, kusma, dikkatsizlik, kanama, halsizlik, göz kararması, ayakta duramama, konuşmada güçlük çekme şikayetlerinin olduðu hem beyanlarından hem de gözlemlerimizden tespit edilmiştir. Görüşülemeyen Hükümlülerden Mazlum Dilek'in konuşamama ve bilinç kaybı gibi çok daha ciddi rahatsızlıklarının olduðu tarafımıza iletilmiştir.
2- Açlık grevindeki eylemciler, revire gitmeyi reddettikleri için ilk 6 gün kendilerine tıbbi tedavi uygulanmadıðını, 12. günden sonra B1 Vitamin desteðinin verildiðini ancak verilen ilaçları ücret karşılıðı alabildiklerini beyan etmişlerdir.
3- Açlık grevindeki Ýnsanların; açlık grevlerinin temelinde Kürt sorunu olmakla birlikte açlık grevinin sona erdirilmesi için öncelikli olarak iki konuya çözüm getirilmesi gerektiði noktasında taleplerini beyan etmişlerdir.
Hazırlanan raporda, açlık grevindeki tutsakların özellikle Türk aydınlarının, yazarlarının, demokrat olarak bilinen çevrelerin bu açlık grevlerine yeterince duyarlılık göstermediklerini, basının, köşe yazarlarının açlık grevi konusunu yeterince işlemedikleri, Baroların ve avukatların zamanında ziyaret etme konusunda geç kaldıkları yönünde şikayette bulundukları belirtildi.
Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ile Baro'ya baðlı 20 avukat, cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların saðlık durumlarını görmek ve taleplerini dinlemek için Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'ne ziyarette bulundu.
Avukatlar, cezaevinde açlık grevinde bulunan Ayşe Kara, Mustafa Ayhan, Ýlyas Demir, Emrah Aslan, Gevana Mehmet Aliko, Derya Morey, Kemal Onar, Elif Uludað ve Bahtiyar Kemal Hasan ile görüştü. Açlık grevindeki hükümlülerden Mazlum Dilek, Şadiye Menap ve Ferda Ýldan ile 'hükümlü' oldukları gerekçesiyle görüştürülmeyen Baro heyeti, cezaevi izlenimlerini raporlaştırdı.
Hazırlanan raporda avukatların tespitleri şöyle sıralandı:
1- Açlık grevinde bulunan hemen hemen tüm tutukluların genel olarak; baş dönmesi, baş aðrısı, bulantı, kusma, dikkatsizlik, kanama, halsizlik, göz kararması, ayakta duramama, konuşmada güçlük çekme şikayetlerinin olduðu hem beyanlarından hem de gözlemlerimizden tespit edilmiştir. Görüşülemeyen Hükümlülerden Mazlum Dilek'in konuşamama ve bilinç kaybı gibi çok daha ciddi rahatsızlıklarının olduðu tarafımıza iletilmiştir.
2- Açlık grevindeki eylemciler, revire gitmeyi reddettikleri için ilk 6 gün kendilerine tıbbi tedavi uygulanmadıðını, 12. günden sonra B1 Vitamin desteðinin verildiðini ancak verilen ilaçları ücret karşılıðı alabildiklerini beyan etmişlerdir.
3- Açlık grevindeki Ýnsanların; açlık grevlerinin temelinde Kürt sorunu olmakla birlikte açlık grevinin sona erdirilmesi için öncelikli olarak iki konuya çözüm getirilmesi gerektiði noktasında taleplerini beyan etmişlerdir.
Hazırlanan raporda, açlık grevindeki tutsakların özellikle Türk aydınlarının, yazarlarının, demokrat olarak bilinen çevrelerin bu açlık grevlerine yeterince duyarlılık göstermediklerini, basının, köşe yazarlarının açlık grevi konusunu yeterince işlemedikleri, Baroların ve avukatların zamanında ziyaret etme konusunda geç kaldıkları yönünde şikayette bulundukları belirtildi.
