‘Adı doğru konmalı cemevleri ibadethanedir’

Cemevlerine gelen yüksek elektrik faturaları, statünün ibadethane değil ‘ticarethane’ olarak ele alınması tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Alevi kurumları ısrarlı: “Cemevleri ibadethanedir.”

Elektrik ve doğalgaz faturalarına yapılan ardı ardına zamlardan sonra hem halk hem işletmeler isyan ederken cemevlerine gelen faturalar, bir başka tartışmayı da yeniden başlattı. Zira Türkiye’de AİHM kararları da olmasına rağmen ‘ibadethane’ statüsüne alınmayan cemevleri, konutta ‘ticarethane’ olarak geçiyor.

Faturaların meskenlere ve ticari işletmelere ayrı ayrı olarak derecelendirilmesi de cemevlerini zorda bırakıyor.

Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi ise, cami dışında diğer ibadethanelere Diyanet Başkanlığı bütçesinden faydalanmanın yolunu kapatıyor.

Son gelen yüksek faturalar karşısında Alevi dernekleri ve kurumları itiraz ederek, ‘faturaları ödememe’ kararı aldı.

Hükümet ise burada bir düzenleme yapılacağını ve hazırlık olduğunu duyurdu. Fakat bu düzenlemenin cemevlerini sadece ‘ticarethane’ olarak ele almayacağı yönünde olduğu da kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında.

Yani cemevlerinin ‘ibadethane’ statüsüne ilişkin bir düzenleme yok.

TİCARETHANE TARİFESİNİ DÜZENLESİNLER

Konu hakkında ANF’ye konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, ibadethane statüsüne ilişkin 2010’da kendi açtıkları davayı hatırlattı: “Bu yeni bir mesele değil. Yıllardır ticarethane tarifesinde elektrik ücreti ödüyoruz bizler. Bununla ilgili 2010 yılında dava açtık ve kaybettik. Danıştay da bizim aleyhimize karar verdi. Sonuçta cemlerinin ibadethane olup olmadığına dair Diyanet Başkanlığı’nın karar verip vermeyeceğini söylediler. Diyanet de cemevleri ibadethane değildir diye karar verdi. Bu konuyu daha sonra hükümete taşıdık, ücretsiz elektrik istemediğimizi ve mesken tarifesi uygulanmasını talep ettiğimiz ifade ettik. Daha sonra 2021’in Kasım ayında da Enerji Piyasası Kurulu’na başvurduk. Onlar da aynı cevabı verdi. Bizim fatura ödememe gibi bir eylemimiz yok. İsteğimiz tarifenin ‘ticarethane’ olarak yapılmaması. Tarifenin bir genelge ya da kararname ile değişebileceği aşikâr. Yoksa biz faturalarımızı öderiz, orada sorun yok.”

MESELE STATÜDÜR PARA DEĞİL

ANF’ye konuşan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu ise cemevlerinin statü sorununa dikkat çekerek sorunun sadece parayla alakalı olmadığını söyledi: “Bu bir hak meselesi.  Esas olarak cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilip edilmemesi ile alakadır. Şu andaki mevcut durumda ticarethane olarak faturalandırılıyorlar, fakat yeni düzenleme ile alıp bunu mesken ya da sosyal tesis olarak değiştirecekler. Ama biz Alevilerin esas meselesi, cemevlerinin ibadethane yapılmaması. Bu iktidarda da bunu yapma niyeti zaten bulunmuyor. Bunu da yine bu çerçevede çözmeye çalışıyorlar. Bu saatten sonra bana kalırsa Alevi derneklerinin fatura ödememesi lazım. Çünkü camilere nasıl bir uygulama yapılıyorsa aynı şekilde yapılması gerekli. Bir cemevine ticarethane denmesi ,Alevi toplumuna hakarettir. Şimdi çözüm olarak mesken ya da sosyal tesis mi denilecek? Dolayısıyla adı doğru konmalı, cemevleri ibadethanedir. Bu olmadığı sürece hiçbir şey çözüm olmaz. Cemevlerinin ibadethane olması kapsamında kazanılmış davalar var. Sadece bu davaların hükümlerinin yerine getirilmesi talebiyle bile Alevi kurumlarının ‘biz bu ödemeyi yapmıyoruz’ demeleri lazım.”

AİHM KARARI UYGULANMIYOR

Ali Kenanoğlu’nun da işaret ettiği dava ve tartışma sadece yüksek faturalardan dolayı bu dönemde çıkmadı. 2015’te, İstanbul Esenyurt’ta bulunan Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı Cemevi’nin elektrik faturalarının ödenmediği gerekçesiyle BEDAŞ tarafından icraya verilmişti. Cemevi icraya karşı dava açarak kararı durdurdu. Kaymakamlık ise “Aleviliğin İslam dini açısından bir zenginlik ve tasavvuf meselesi olduğu, farklı bir din olarak nitelendirilemeyeceği, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın cami ve mescit dışında bir yeri ibadethane olarak kabul etme yetkisinin bulunmadığı, elektrik giderlerinin karşılanamayacağını” ileri sürülerek kararın bozulması istemiyle davayı Danıştay’a taşıdı.

Danıştay 13. Dairesi ise Kaymakamlığın itirazını reddederek Erenler Cemevi’nin elektrik giderlerinin Diyanet bütçesinden karşılanması gerektiğine kararını verdi.

Danıştay kararında ayrıca AİHM’ye de atıfta bulundu. AİHM, Cem Vakfı’nın başvurusu üzerine 2010’da başlayan ve 2016’da karara bağladığı davada, Türkiye’de Alevilerin din özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve kendilerine dini planda ayrımcılık yapıldığına hükmetmişti. Danıştay her ne kadar bu kararında AİHM’ye işaret etse de mahkemenin hükmü uygulanmıyor.