Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yoğunlaştırılmış tecrit devam etmektedir. 27 Temmuz 2011’den beri Avukat görüşüne izin verilmemekte, 5. Nisan 2015 tarihinden beri Heyetin gidişi engellenmekte ve 15. Temmuz darbesinden sonra da ailenin gidişi engellenmektedir. Tecride ilişkin tepki gösteren

HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecride ilişkin ANF'ye değerlendirmede bulundu...

'ÖCALAN'IN FİKİRLERİ TOPLUMA YANSIMASIN İSTİYORLAR'

Adıyaman, 1999 yılından bu yana İmralı'da özel kanunların uygulandığını belirterek, "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinden özel bir siyaset yürütülmektedir. İmralı'da özel kanunlar devreye konulmuş ve uluslararası hiçbir kanun tanınmamaktadır. Öcalan'a uygulanan tecrit söz konusu olduğunda Türkiye Cumhuriyeti kendi kanunlarını ayaklar altına almaktadır" dedi.

Türkiye'nin AKP savaş zihniyeti ile yürütüldüğünü belirten Adıyaman, konuşmasına şöyle devam etti:

"AKP hükûmeti keyfi kanunlar çıkarmakta ve kendi keyfine göre de bu kanunlar ile ülkeyi yönetmektedir. AKP savaş politikası ile Öcalan'ın üzerindeki tecridi ağırlaştırmakta ve avukat görüşmelerinden uzak tutmaktadır. Öcalan'ın şahsında Kürt halkını dört duvar arasında tecride koymak istemektedirler. AKP Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın fikirlerinden korkuyor. Bunun nedeni de Öcalan'ın yılar önce ortaya koyduğu değerlendirmelerin bugün bir bir hayat bulmasıdır. 1990-1994 yılarında Önder Apo bugünü görmüş ve değerlendirmiştir ve her şey söylediği şekilde bugün yaşanmıştır. Bu da devlete korku ve kaygı yaşatmaktadır. Öcalan'ın fikirleri topluma yansımasın diye ellerinden geleni yapıyorlar ve tecrit koşullarını gittikçe ağırlaştırmaktadırlar.

Önder Apo Kürt halkının yaşamında önemli bir yer edinmiş ve büyük bir sevgi kazanmıştır. Milyonlarca insan kendi siyasi iradesi olarak kabul etmekte. Öcalan üzerinden geliştirilen tecrit ile Kürt halkına tehdit mesajları verilmek isteniyor. Ama Önder Apo verdiği büyük mücadele ile bütün çabalarını boşa çıkarmıştır. AKP'nin gittiği yol yanlıştır ve tek zararı bu ülkeyedir.”

'BARIŞIN ANAHTARI OLDUĞUNU GÖRDÜK'

Ortadoğu'da barışın yaşanması için Öcalan'ın önemine değinen Adıyaman, şunları kaydetti: "Kürtlerin ve Türkiye'nin sorunları ancak Öcalan'ın fikirleri ile çözülebilir. Kürt halkının sorunlarının çözümü ancak Öcalan ile birlikte sağlanabilir. Geçtiğimiz süreç de bize Öcalan'ın barışın anahtarı olduğunu göstermiştir. 2013-2014 yılları arasında Kürdistan ve Türkiye'de sakin geçen bir dönem yaşandı. Bu iki yılık süreç zarfında ne gerilla anneleri, ne de asker anneleri ağladı. Tarihten bugüne kadar PKK ve Kürt halkı Abdullah Öcalan'ın fikirleri ile hep hareket ettiler. Bu iki yılık süreçte de gene PKK ve Kürt halkı Öcalan'ın söylemlerini esas aldılar ve gereğini yaptılar. Öcalan'ın fikirlerinin Türkiye'de kalıcı bir çözümü getirebileceğini herkes görmüştür.”

‘CPT SÖZLEŞMESİNE SAHİP ÇIKMALI'

HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, CPT’nin umursamazlığına da dikkat çekerek, şunları söyledi: "İmralı Cezaevinde 18 yıldır Öcalan'a karşı uygulanan tecrit ve izolasyon artık işkenceye dönüştürülmüştür. CPT bu çerçevede önemli bir kurumdur ve görevi de işkenceyi önlemektir. Bunun için de CPT sözleşmesine sahip çıkmalı ve İmralı koşullarını araştırmalıdır. CPT'nin esas görevi İmralı'da yaşanan işkenceyi önlemektir. Yapılan bu işkence siyasi, sosyolojik, hukuki ve güvenlik boyutu ile açıkça defalarca gözler önüne serilmiştir. Bundan dolayı da CPT bir an önce İmralı cezaevine gitmeli ve raporlarını kamuoyu ile paylaşmalıdır."