Afrika Kalkınma Bankası (BAD) ile 27 Avrupa ve Afrika ülkesi arasındaki görüşmeler sonuçlandı.  Gelişmekte olan Afrika ülkelerine 2014-2016 yılları için kalkınma alanında kullanılmak üzere 7,3 milyar dolar (5,4 milyar Euro) mali yardım verilecek.

BAD ile Avrupa ülkelerinin temsilcileri arasında Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan müzakereler sonuçlandı. Müzakereler sonucunda önümüzdeki 3 yıl için BAD’nin kullanması için verilecek hibe ve kredilerin miktarı 7,3 milyar dolar olarak belirlendi.

Maddi yardımlar ile toplamda 60 milyona yakın kişiye enerji hizmetlerinin ulaştırılması, toplu taşımacılık, içme suyu ve hijyen gibi alanların geliştirilmesi için kullanılacak. Yardımlar, mesleki ve teknik eğitimler, tarımsal üretimin ve satın alma gücünün arttırılması gibi hedefler için de kullanılacak.

2011-2013 dönemine oranla küçük bir artış gösteren bu yardımların 1 milyar doları savaştan çıkan Mali ve Gine gibi ülkelerin de içinde olduğu ‘hassas’ konumdaki ülkelere ayrılacak.

BAD, her üç yılda bir gelişmiş batılı ülkeler ve ekonomik olarak iyi durumdaki Afrika ülkelerinden hibe veya krediler şeklinde yardımlar alıyor. Önümüzdeki üç yıl öngörülen fona Afrika ülkelerinden Libya, Angola, Mısır ve Güney Afrika Cumhuriyeti de katkı sunacak.

AB’NİN KALKINMA YARDIMI HEDEFLENENİN ÇOK ALTINDA

90’lı yıllarda Avrupa Birliği’nce alınan karar gereği, 2015’e kadar birlik ülkelerinin milli gelirinin yüzde 0,7’sinin tüm dünyada gelişmekte olan ülkelerin kalkınması için ayrılması hedefi koyulmuştu. Ancak, bugüne kadar İsveç, Lüksemburg, Hollanda ve Danimarka dışında hiç bir ülke bu hedefine ulaşmadı ve verilen yardımlar milli gelirlerin yüzde 0,4’ü civarında. Avrupa Komisyonu’nun verilerine göre 2012 yılında yapılan 55 milyar Euroluk kalkınma yardımları birliğin toplam milli gelirinin yüzde 0,43’üne denk geliyor. Avrupa ülkelerinin yardımları 2010 yılından bu yana da giderek azalma eğiliminde.

KALKINMADAN ZİYADE DAHA FAZLA ÜRÜN SATMA HEDEFLENİYOR

Öte yandan, bir çok Avrupa ülkesinin kalkınma ajanslarının ön ayak olduğu gelişmekte olan ülkelerdeki alt yapı projeleri de ‘çıkar amaçlı’ olmakla eleştiriliyor. Yol, elektrik, su, alt yapı ve telekomünikasyon gibi bir çok projenin gelişmekte olan ülkelerin sorunlarını çözmekten ziyade, Avrupalı ve ya diğer batılı ülkelerin kendi ürünlerini pazarlamak için zemin hazırlama mantığı da yatıyor.