AİHM İtalya’ya sınırdışıları zorlaştırdı

AİHM İtalya’ya sınırdışıları zorlaştırdı

Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’dan giderek daha fazla mültecinin geldiği Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin mültecileri İtalya’ya geri göndermeleri giderek zorlaşacak.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından alınan bir karar nedeniyle, on binlerce mültecinin kalmayı tercih etmediği İtalya’ya sınırdışılarda artık ‘insani temel koşulların’ sağlanması garantisi aranacak. AİHM’in Salı günü aldığı karar, AB ile İtalya arasındaki mülteci anlaşmazlığını daha da büyütecek gibi.

AİHM Büyük Daire’de görülen davada, Afganistanlı 6 çocuklu bir kadının İsviçre’den İtalya’ya geri gönderilmesine ilişkin karar ele alınmıştı. Mahkeme, Dublin Antlaşması’na dayanılarak, ilk iltica ettiği ülke olan İtalya‘ya geri gönderilmek istenen ailenin ancak belli garantiler altında sınırdışı edilebileceğine hükmetmişti.

Salı günü açıklanan kararda, her ne kadar Dublin Antlaşması gözetilse de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’in III. Maddesine göre davranılması isteniyordu. Kararda, İtalyan makamların Afgan aileyi yerleştirebileceği bir konut ile çocuklarının bakımı için uygun şartları hazırlaması durumunda sınırdışının mümkün olabileceği vurgulanıyordu.

DUBLİN ANTLAŞMASI’NA GÖRE YAPILAN SINIRDIŞILAR ZORLAŞACAK

AİHM’in aldığı karar ile birlikte, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gelen mültecilerin ilk varış limanı olan İtalya’ya sınırdışıların daha da zorlaşması bekleniyor. Sadece bu yılın başından bu yana 160 bin kadar mültecinin geldiği tahmin edilen İtalya’da sadece 9 bin mültecinin barınmasına yetecek kadar yurt veya kamp bulunuyor. Ülkede yapılan gözlemler sonucunda, binlerce mültecinin insani olmayan koşullarda yaşamak zorunda bırakıldığı ortaya çıkmıştı.

AİHM’in kararından önce Yunanistan’a da sınırdışılar zorlaşmıştı. İtalya gibi mülteciler için gerekli barınma, beslenme ve sağlık hizmetlerini sağlamayan Yunanistan, İtalya’dan sonra Kuzey Afrika’dan gelen mültecilerin ikinci durağı konumunda.

Diğer AB ülkeleri ise uzun yıllardır baskı altına aldığı İtalya’ya sınırdışıların zorlaştırılmasından dolayı endişeli. İtalya’da iltica başvurusu yapan on binlerce mülteci, Birleşmiş Milletler (BM) ve AB tarafından belirlenen standartların daha iyi yerleşmiş olduğu kuzey ülkelerini tercih ediyor. Bu ülkelerin başında ise Almanya, İsveç ve İngiltere geliyor. İngiltere, Dublin Antlaşması’na dahil olmadığı için, mültecileri diğer AB ülkelerine geri gönderemiyordu.

Belçika, Fransa ve Malta gibi ülkeler de, İtalya’ya oranla daha sistemli bir şekilde mültecileri ağırlayabildikleri için tercih edilen ülkeler arasında.

İTALYAN MAKAMLARIN TALEPLERİ REDDETME ŞANSI ARTIK DAHA FAZLA

Ancak İtalya’nın neredeyse yok denilecek düzeyde olan sistemi nedeniyle, mültecilerin artık bu ülkeye geri gönderilmesi daha da zorlaşıyor. Yine İtalyan makamlarının, mültecilerin geri alınması için AİHM tarafından şart koşulan temel barınma imkanlarını sunmaya yanaşması da beklenmiyor. İtalyan makamları, olası sınırdışıları engellemek için söz konusu mültecilere bu imkanları sağlayamayacağını beyan ederse, sınırdışılar zaten imkansız hale gelecek.

İtalyan makamları, özellikle ülkeye gelen on binlerce mültecinin diğer ülkelere geçişine göz yummakla suçlanıyordu. BM tarafından yayınlanan bir raporda da, 60 bin kadar mültecinin İtalya’yı terketmesine göz yumulduğu ortaya çıkmıştı.  

MÜLTECİLER İNSANİ OLMAYAN ŞARTLARDA BARINDIRILIYOR

Uluslararası antlaşmaların öngördüğü biçimde bir sistem kurulması istenen İtalya’ya son olarak Avrupa Parlamentosu (AP) üyelerince yapılan bir ziyarette, mülteci çocukların maruz kaldığı zorluklar gözlemlenmişti. Sicilya Adası’nı ziyaret eden AP Milletvekilli Franziska Keller, ebeveynleri olmadan İtalya’ya sığınan 20 kadar çocuğun oldukça eski bir okuldaki sınıfta seyyar yataklarda yatırıldıklarını söylemişti. Keller, mülteci çocukların kaldığı okulun yeterince korunmadığını ve çocukların yetersiz beslenme şikayetlerinin olduğuna dikkat çekmişti.

REFORM ÇAĞRILARINA DESTEK VEREN ÜYE YOK

Franziska Keller, AİHM’in aldığı kararın Dublin Antlaşması’na vurulan bir tokat olduğunu da söylerken, AB’deki iltica sisteminin tümüyle reforme edilmesini talep ediyor. Keller, AB ülkelerinin İtalya ve Yunanistan gibi üye ülkelere gelen mültecileri sahiplenmesini ve mültecilerin haklarını gözetecek biçimde dağıtılmaları gerektiği görüşünde.  

Almanya ve İsveç gibi AB’ye gelen mültecilerin yarısına yakınına ev sahipliği yapan ülkeler dışındaki üyeler ise iltica sisteminin yenilenmesine yanaşmıyorlar. Mülteci sayısının az olduğu AB ülkeleri, son yıllarda sadece İtalya’ya baskı yapmayı yeğlerken, İtalyan makamlar mülteciler nedeniyle oluşan maddi yükün paylaşılmasını istiyorlar.