Türk cezaevlerinde açlık grevindeki Kürt siyasi tutsaklar için akademisyenler tarafından imza kampanyası başlatıldı. Türk hükümetine tutsakların talepleri için ‘yapıcı diyalog’ çaðrısının yapıldıðı kampanyanın ilk gününde, dünyanın dört bir yanından binden fazla akademisyen imza attı.

Türk cezaevlerindeki Kürt siyasi tutsaklarla uluslararası alanda dayanışma eylemleri artarak devam ediyor. Kürt sorunu ile ilgili çalışmalar yürüten bir grup akademisyen, internet üzerinden imza kampanyası başlattı. Ýmza kampanyası ilk günde, dünyanın dört bir yanından akademisyenlerden oluşan bin imzayı aştı.

Kampanya, metninde, Kürt siyasi tutsakların açlık grevinin ölüm sınırına dayandıðı belirtilerek, Türk hükümetine tutsakların talepleri üzerine ‘yapıcı diyalog’ çaðrısında bulunuluyor.

Kampanya metni, katılımcıların Kürt siyasi tutuklularının taleplerine tam destek verdiklerini belirterek, ‘bu talepler temel insan haklarına dayanmaktadır’ ifadesini kullanıyor. Metinde ayrıca, Türkiye’deki gelişmelerin dünyanın her yanında yakından izlendiði ve sürmekte olan açlık grevlerine devletin yaklaşım biçiminin, uluslararası kamuoyunun Türkiye hakkındaki düşüncesinin oluşumunda belirleyici olacaðı hatırlatılıyor. Açlık grevinin girdiði bu kritik aşamadan sonra ortaya çıkabilecek bir insanlık trajedisinden Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı’nın şahsen sorumlu olacaðı vurgulanıyor. Hükümetin açlık grevlerine zorla müdahale tartışmalarını son derece tehlikeli bulan kampanya katılımcıları, 2000 yılındaki gibi bir müdahalenin geride tamiri imkansız tahribatlar bırakacaðı, Kürt sorununun barışçıl çözümü için zaten son derece zayıf olan demokratik ortamın tamamen ortadan kaldıracaðı uyarısını yapıyor.

Ýngilizce yayımlanan kampanya metni; Avrupa, ABD ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde, özellikle akademik çevrelerden büyük ilgi ve destek gördü. Bazı ünlü katılımcılar, imzalarıyla birlikte destek mesajları da gönderiyorlar.

Profesör Büşra Ersanlı, ‘açlık grevindeki tutukluların birçoðu arkadaşım ve talepleri meşrû’ diyor. Columbia Üniversitesi’nden kampanyaya katılan ve antropoloji alanında dünyanın en önemli otoritelerinden biri kabul edilen Profesör Michael Taussig, imzasıyla birlikte, ‘Türkiye devletine: lütfen bu cesur tutukluların saðlık ve refahı için derhal harekete geçiniz’ notunu düştü. Günümüzde feminist teorinin en önemli temsilcisi sayılan Profesör Judith Butler şu destek mesajını gönderdi: ‘Türkiye hükümeti, yaşadıkları adaletsizliði hayatlarını tehlikeye atarak teşhir eden bu tutuklularla ciddi diyaloga girmelidir.’ Noam Chomsky ise şöyle yazdı: “En temel insanlık bu tutukluların diyalog için her şeyi göze alarak yükselttikleri bu haklı çaðrıya hızla ve uygun bir şekilde cevap verilmesini gerektirir, gecikmeksizin.”

Kampanya çaðrıcıları, büyük yazar Yaşar Kemal’in açlık grevleri üzerine söylediði, ‘Ölümü seyretmek insanlıða yakışmaz’ sözünden esinlenerek bu işe soyunduklarını belirtiyorlar. Ýmza kampanyasına aşaðıdaki linkten ulaşılabilir: http://www.change.org/petitions/hunger-strikers-in-turkish-prisons-engage-in-constructive-dialogue-with-prisoners