Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, Danıştay'ın tarihi Hasankeyf ilçesini sular altına gömecek Ilısu Baraj Projesi'nin durdurma kararının AKP hükümeti tarafından uygulanmadığına dikkat çekti. Girişim, Danıştay'ın kararının uygulanması için hükümet üzerinde baskı oluşturmaya çağırdı.

Danıştay 14. Dairesi, Ilısu Baraj Projesi'nin Çevre Etki Değerlendirmesi'nden (ÇED) muaf tutularak inşa edilmesine karşı dava açan TMMOB Mimarlar ve Peyzaj Mimarları Odalarını haklı bularak yürütmeyi durdurma kararını 7 Ocak 2013'te davacılara tebliğ etmişti. Bu karara göre, Ilısu Baraj inşaatının derhal durdurulması gerekiyor.

Ancak Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'ne göre Ilısu barajı inşaat alanında çalışmalar devam ediyor. Girişim adına açıklama yapan Ercan Ayboğa "Danıştay kararından sonra inşaat alanında görülen tek değişiklik, çalışma yoğunluğunun kısmen azalmış olmasıdır ki bu da görüntüyü kurtarmaktan başka bir şey değildir, çünkü inşaat tamamen durdurulmuş değildir" dedi. Ilısu barajı inşaatının sessiz-sedasız sürdürüldüğüne belirten Ayboğa şunları söyledi:

"Ilısu barajı inşaatının en büyük savunucusu olan hükümet, fiilen yargıyı tanımamaktadır. Dahası, bir tür esnaf kurnazlığına giderek, lehine olan mahkeme kararlarını adeta gözlerimize sokarken, aleyhine olan kararları ise basitçe görmezden gelmekte veya reddetmektedir. Bu da 'yargı kararlarına saygı' klişesinin basit bir aldatmacadan başka bir şey olmadığını göstermektedir.

Hükümetin Ilısu barajının durdurulması kararına yönelik tavrı sadece Ilısu ile sınırlı değildir. Doğayı ve toplumu tahrip eden projelere karşı mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararları, maalesef genel olarak aynı akıbete uğramaktadır. Ilısu barajının dışında, yakın zamanlarda Alakır Vadisi'nde inşa edilen Kürce HES inşaatı gibi örneklerde de aynı tutuma şahit olmaktayız. Oysa buradaki yargı kararları, uygulanmak için verilmiştir, görmezden gelinmek için değil.

Bu nedenle bizler, hem hükümeti Danıştay 14. Dairesi'nin verdiği Ilısu baraj inşaatı hakkındaki 'yürütmeyi durdurma' kararını uygulamaya hem de kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya ve Danıştay'ın kararının uygulanması için hükümet üzerinde baskı oluşturmaya çağırıyoruz."