Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dershanelere yönelik söylemlerinin ardından bölgede dershaneler üzerinden örgütlenen Gülen cemaati ile AKP arasında yaşanan gerginliğe hükümet tarafından formül bulundu. Dershanelere ilişkin hazırlanan tasarı Erdoğan'ın masasında beklerken, Erdoğan'a "Dershanelerin terör üzerindeki etkisi" adı altında rapor sunuldu. Raporda, bölgede bulunan dershanelerin "terörle mücadele" adı altında yapılan çalışmalarda etkin olduğu vurgulanırken, bölgede bulunan dershanelerin kapsam dışında tutulması istendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,“Eğitim öğretime hizmet verecekseniz, okullaşın, okullar kurun. Biz de sizden hizmet alımı yapalım ve sizin sınıflarınızı öğrencilerimizle biz dolduralım. Bedeli neyse biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz" sözünün ardından Gülen cemaati ile AKP hükümetinin arası açıldı. Erdoğan'ın açıklamalarının hemen ardından Fethullah Gülen, “Evinizi kapattıkları zaman yurt açacaksınız. Yurtlarınızı kapattıkları zaman ev yapacaksınız. Okulunuzu kapattıkları zaman üniversite yapacaksınız. Üniversitenizi kapattıkları zaman on tane okul açacaksınız. Hiç durmadan yürüyeceksiniz. Hafizanallah, durup başkalarıyla meşgul olmaya kalktığınız zaman, zamanı beyhude kullanmış, israf etmiş olursunuz. Zamanı israf etmenin hesabını da Allah sorar" açıklamasını yaparak restini çekmişti.

SAĞLIK MODELİ ÖRNEK ALINDI

Ortamın gerilmesinin ardından AKP hükümeti ise çalışmaları bekletme kararı aldı. Bu süre içerisinde zaman zaman yapılan açıklamalar ise dershaneler için önerilen modelin sağlık alanında yapılan model ile aynı olduğu ortaya çıktı. Benzer bir sistemi AKP ilk sağlık alanında da kurdu. Özel hastaneler teşvik edildi ve özel hastanelerde tedavi görmek isteyen vatandaşların tedavi masraflarının bir kısmı devlet tarafından karşılanmaya başladı. Bu gelişimin son birkaç yıldaki sonuçlarını ise sürekli çoğalan özel hastaneler olarak karşımıza çıktı. Hastaneler eliyle başlatılan ticarileşme daha sonra sağlık alanını neredeyse darphane uygulamalarının hakim olduğu bir alana çevirdi. Dershaneler projesi ile aynı değişimin eğitim alanında yaratılmak istenmesine ise birçok kesimden tepki gelmişti.

KEMALİSTLER VE CEMAATTEN ORTAK TEPKİ

Tartışmaların hızlandığı dönemde çalışmaya karşı çıkan bir başka kesim ise kemalist dershaneler oldu. Cemaat ile aynı tepkiyi göstermeye başlayan bu bloğun bir süre sonra cemaat ile ortaklaşması dikkat çekti. Dershanelerdeki cemaatin üst kurumu olarak bilinen Güven-Der ile kemalistlere yakınlığı ile bilinen Öz-De-Bir, AKP hükümetinin girişimine karşı ortak açıklama yapmıştı. Açıklamada ise, konunun, dershanelerde görevli yönetici, öğretmen, çalışan, veli ve öğrenciler üzerinde gelecek kaygısı oluşturduğuna işaret edildi.

SENDİKALI TEPKİ VE GERİ ADIM

Tartışmaların yeniden alevlenmesi üzerine cemaat bu sefer ise sendika kurarak hükümete cevap verdi. Bu kapsamda "Aktif Eğitimciler Sendikası" adı altında sendika kuruldu. Kuruluşun hemen ardından sendikanın üye sayısı bir anda 35 bini aştı. Restleşmeyi gören hükümet ise tartışmaları durdurmayı tercih etti. Bunun ardından sendika bir anda kendini feshetme kararı aldı ve çalışmaları durdurdu. Tüm bu süreçlerin ardında hükümet yeniden dershanelere ilişin çalışması gündeme aldı. Çalışma Başbakan Erdoğan'a sunuldu. Erdoğan'ın masasında bekletilen çalışmanın bu hafta içinde etkin bir şekilde gündeme gelmesi beklenirken, AKP'nin kurmayları ise cemaat ile yaşanan sıkıntının yeniden yaşanmaması için Erdoğan'a dershanelere ilişkin rapor sundu.

Sunulan raporda bölgede dershaneler üzerinden yürütülen çalışmalar ortaya konuldu. Dershanelerin bölgede gençler üzerinde etkili olduğu ve bunun farklı işlevlerde de kullanıldığına işaret edilen raporda, "Terörle mücadele" adı altında yapılan çalışmalarda dershanelerin aktif ve yararlı işlevlerinin olduğu savunuldu. Raporda yaşanan son süreçte bölgede böylesine bir yapının birden devre dışı bırakılmasının devlet açısından sıkıntı yaratacağı savunulurken, bölge illerinde bulunan dershanelerin düzenleme dışında tutulması istendi.