'AKP devlet şiddetini meşrulaştırma niyetinde'
'AKP devlet şiddetini meşrulaştırma niyetinde'
'AKP devlet şiddetini meşrulaştırma niyetinde'
ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Münip Ermiş, polisin yetkilerini artıran düzenlemeye tepki göstererek, "Molotof veya taş atan göstericiye karşı ateşli silah kullanma yetkisinin verileceği söyleniyor. Bu hem mevcut Anayasa'ya hem de AİHS'ne aykırı" dedi. "İçişleri Bakanlığı ya da Valilik izin vermediği ölçüde savcılar artık soruşturma başlatamayacak, dava açmayacak. Asıl tehlikeli olan bu" diyen Av. Ermiş, Roboski benzeri katliamların önünün açılacağını kaydetti. Av. Ermiş ayrıca, suç işlenmeden önce suç işlemesi muhtemel görülen kişilerin gözaltına alınabileceğini ifade etti.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı Av. Münip Ermiş, hükümetin polisin yetkilerinin artırılmasına ilişkin girişimini ANF'ye değerlendirdi.
'MOLOTOF VE TAŞA SİLAHLA YANIT VERMEK ANAYASA VE AİHS'NE AYKIRI'
Av. Münip Ermiş, 2007 yılında yapılan değişiklikle polisin ateşli silah kullanma yetkisinin zaten artırıldığını belirterek, resmi kayıtlara göre polisin o tarihten beri 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle 155 kişiyi öldürdüğünü bildirdi. Bu cinayetleri işleyen polisler hakkında etkili soruşturma yapılmazken, açılan davalardan birkaç örnek dışında somut bir sonucun elde edilmediğini ifade etti.
Getirilmek istenen yeni düzenlemeye göre; Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun (PVSK) 16. Maddesinde değişiklik yapılarak, bu yetkinin genişletileceğini belirten Av. Ermiş, şu eleştirileri yaptı:
"Molotof veya taş atan göstericiye karşı ateşli silah kullanma yetkisinin verileceği söyleniyor. Bu hem mevcut Anayasa'ya aykırı, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı. Çünkü Anayasa 17'de silah kullanma yetkisinin sınırları açıkça çizilmiş, silah kullanma yetkisi meşru müdafaa haline, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi ile sınırlanmıştır. Bu düzenleme zaten AİHS. 2. Maddeden aynen alınmıştır. Silah kullanmanın hangi hallerden meşru kabul edilebileceğini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) onlarca kararında açık bir şekilde belirtmiştir. Mala zarar veriyor ve molotof atıyor diye doğrudan doğruya polise silah kullanma yetkisi verilemez. Bu şekilde verilebilecek yetki Anayasa Mahkemesi'nden döner. Zaten Anayasa Mahkemesi 1991 yılında Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) buna benzer genişletilen silah kullanma yetkisini iptal etmiştir."
'ROBOSKİ BENZERİ KATLİAMLARIN ÖNÜ AÇILIYOR!'
Av. Ermiş, "Aslında bu taslakla asıl amaçlanan; bu tür suçları -4483 sayılı yasa kapsamına sokularak- idari soruşturma iznine bağlamak. Yani İçişleri Bakanlığı ya da Valilik izin vermediği ölçüde savcılar artık soruşturma başlatamayacak, dava açmayacak. Asıl tehlikeli olan bu" diyerek, ekledi: "Roboski benzeri katliamların önü açılıyor. Çünkü polisin toplu öldürmelerinde yıllarca soruşturma yapılamayacak. Böyle bir düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nden dönmesi ise çok zor olacak."
'SUÇ İŞLEMESİ MUHTEMEL KİŞİLER'
Hükümetin yeni düzenlemesiyle 'önleme gözaltısı' yapılabileceğine dikkat çeken Av. Ermiş, böylece, "suç işlenmeden önce suç işlemesi muhtemel görülen kişilerin gözaltına alınacağını" açıkladı. Bunun Anayasa'nın 19. Maddesine açıkça aykırı olacağını da dile getiren Av. Ermiş, "Çünkü Anayasa 19/2 hangi durumlarda kişinin yakalanabileceğini ve özgürlüğünden yoksun bırakabileceğini açıkça belirtmiştir. Suç işlemediği sürece kimseyi özgürlüğünden yoksun bırakamazsın" dedi.
Polise yetki düzenlemesinde Almanya'nın örnek alınacağına ilişkin hükümet yetkililerinin açıklamalarını yorumlayan Av. Ermiş, "Almanya'da polise istihbarat açısından özel yetkiler verildiği doğrudur. Bu Almanya'da da tartışılmaktadır. Ancak silah kullanma ve gözaltı yetkisi son derece sınırlıdır. Zaten Türkiye'de polisin istihbarat yetkisi açısından hiçbir sorunu yoktur. İstihbari her türlü dinlemeyi yapabilmektedir. 17/25 Aralık Soruşturmaları sonrası, AKP kendi bakanını ve başbakanını kurtarabilmek için adli dinlemeleri sınırlandırdı. Bu, demokratikleşmek niyetine değil kendine kurtarma niyetine dayanıyordu" diye konuştu.
'DEVLET ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRILACAK'
"Sonuç olarak, getirilmek istenen değişikliklerin devletin ve devletin resmi güçlerinin zaten geniş olan yetkilerini daha da artırmak ve devlet şiddetini meşrulaştırmak niyetine dayandığı görülüyor.
Artık polis şiddetinde, göstermelik yargılamalar dahi iktidara yük olmuştur. Polis adam öldürürse hiç hesap vermesin, yargı önüne hiç çıkmadan bu iş halledilsin, demeye getirilmektedir."
Av. Münip Ermiş, söz konusu düzenlemeyle insan hakları ve temel özgürlüklerin yok edilmesinin hedeflendiğini belirtirken, ÇHD olarak düzenlemeye karşı mücadele edeceklerini aktardı.