1 Haziran 2016 günü Mınbiç’i özgürleştirmek için başlatılan Komutan Şehit Faysal Ebu Leyla hamlesi kapsamında Mınbiç’e doğru tüm hızıyla ilerleyişini sürdüren savaşçılar AKP/Erdoğan devletinin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yanıt verdi.

Mınbiç Askeri Meclis savaşçıları, YPG/YPJ güçlerini kast ederek “Fırat’ın doğusunda lojistik destek dışında Fırat’ın batısında bir tane bile YPG’li istemeyiz” ve “YPG gittiği yerlerde etnik temizlik yapıyor” diyen AKP/Erdoğan devleti dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na cevaben “Suriye halklarını tehcir eden, katliamlardan, işkencelerden ve sürgünlerden geçiren AKP/Erdoğan ve onun desteklediği DAİŞ, Suriye Ulusal Koalisyonu’na bağlı çete grupları’dır” dedi.

DAİŞ ÇETELERİ KAÇIYOR

Konuşmasının başında Mınbiç Askeri Meclis üyesi ve Şems El Şemal komutanlarından Faysal Ebu Leyla’yı anarak başlayan Mınbiç Askeri Meclis savaşçısı Halid El Mohammed, Şehit Komutan Faysal Ebu Leyla hamlesi kapsamında adım adım Mınbiç’e, zafere ve özgürlüğe yürüdüklerini belirtti.

7. gününü geride bırakan Şehit Komutan Faysal Ebu Leyla hamlesi kapsamında şu ana kadar Mınbiç’e bağlı onlarca köy ve mezrayı DAİŞ çetelerinden temizlediklerini ifade eden Halid El Mohammed, DAİŞ çetelerinin kaçtığını söyledi.

ÇETELER ARTIK KUŞATMA ALTINDA

Halid El Mohammed, DAİŞ çeteleri için stratejik önemde olan Rakka – Mınbiç, Cerablus - Mınbiç yolunun Mınbiç Askeri Meclisi savaşçıları tarafından denetime alındığını, DAİŞ çetelerinin Mınbiç’te kuşatmaya alındığını kaydetti.

DAİŞ çetelerinin Mınbiç’te kuşatma altına alınması nedeniyle Türk devletinin Cerablus üzerinden bölgeye silah, cephane ve lojistik desteğin yanı sıra çete takviyesi de yapmaya başladığını vurgulayan Halid El Mohammed, Türk devletinin bu çabalarının nafile olduğunu belirtti.

YPG/YPJ İLE BİRLİKTE SAVAŞMAKTAN ONUR DUYARIZ

Halid El Mohammed, Türk dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Fırat’ın doğusunda lojistik destek dışında Fırat’ın batısında bir tane bile YPG’li istemeyiz” ve ‘YPG gittiği yerlerde etnik temizlik yapıyor” diye ithamlarına ise sert cevap verdi.

Halid El Mohammed, Mınbiç’i özgürleştirme hamlesinde YPG/YPJ savaşçılarının olmadığını, olsa dahi bundan büyük onur ve mutluluk duyacaklarını vurguladı.

Halid El Mohammed, “Savaş cephesinde kısıtlı imkanlarla da olsa dünyada ve bölgemizde ne olup bittiğini öğrenebiliyoruz. Türk dışişleri bakanının itham ve suçlamalarını Suriye halkları ve Suriye’nin demokratik, özgürlükçü güçleri olarak reddediyoruz.

DAİŞ çeteleri Mınbiç’e, Rakka’ya, Ezaz’a, Cerablus’a saldırıdığında Suriye halkları yönünü Rojava kantonlarına verdi. Bize sahip çıkan Rojava kanton yönetimleri olurken, DAİŞ vb çete gruplarından koruyan YPG/YPJ güçleri oldu.

Şimdi sormak gerekiyor; Suriye halklarına bu denli sahip çıkan ve kucak açan Rojava kanton yönetimleri, savunmamızı üstlenen YPG/YPJ güçleri nasıl olurda etnik temizlik yapar?

Fırat’ın batısında YPG/YPJ’li savaşçıların olup olmaması konusuna ise ancak ve ancak özgür Mınbiç halkı karar verir. Bu Türk devletini hiç ilgilendirmez” şeklinde konuştu.

TÜRK DEVLETİ İLE ÇETE GRUPLARI ARASINDA ÖZEL TOPLANTI TRAFİĞİ BAŞLADI

Bir diğer Mınbiç Askeri Meclis savaşçısı Usame Ehmed ise Minbiç’i DAIŞ çetelerinden temizlemek amacıyla başlattıkları Komutan Şehit Faysal Ebu Leyla hamlesinin başarılı bir şekilde sürdüğünü belirtti.

Başarılı sonuçlar alınan ve çetelere ağır darbeler vurulan hamlede birinci haftasını geride bırakan Komutan Şehit Faysal Ebu Leyla hamlesinin başarılı ilerleyişi nedeniyle Türk devletinin rahatsızlığının gün be gün arttığını söyleyen Usame Ehmed, DAİŞ ve Suriye Ulusal Koalisyonu’na bağlı çete gruplarının anakargahı AKP/Erdoğan cephesinden enteresan açıklamalar geldiğini ifade etti.

Usame Ehmed, Mınbiç Askeri Meclis’nin 1 Haziran 2016 günü başlattığı özgürleştirme hamlesinin ardından AKP/Erdoğan’ın çete gruplarıyla Ankara, İstanbul, Hatay, Kilis, Antep ve Urfa’da özel toplantı trafiğine girdiğini söyledi.

TÜRKİYE SURİYE HALKLARI ADINA KONUŞAMAZ

Usame Ehmed devamla şunları söyledi: “1 Haziran başlatılan Mınbiç’i özgürleştirme hamlesinde YPG/YPJ yer almıyor. Biz toprakları DAİŞ ve SUK çetelerinin işgali altında olan Suriye halkları olarak YPG/YPJ savaşçılarının her yerde olmasını isteriz.

YPG/YPJ savaşçılarının Mınbiç’te olup olmayacağına karar verecek olan Türk devleti değil, Suriye halklarıdır. Türk devleti Suriye halkları adına konuşma hakkını nasıl kendisinde görüyor?

Ayrıca Suriye halklarını tehcir eden, katliamlardan, işkencelerden ve sürgünlerden geçiren YPG/YPJ veya QSD güçleri değil, AKP/Erdoğan ve onun desteklediği DAİŞ ve SUK’a bağlı çete gruplarıdır.

Suriye’de etnik temizlik yapan, etnik temizlik yanında mezhebi temizlik yapan AKP/Erdoğan ve onun desteklediği DAİŞ ve SUK çeteleridir. 6 yıllık Suriye iç savaşının baş sorumlularından bir tanesi de Türk devletidir.

Son olarak belirtecek olursam biz Suriye’nin demokratik ve özgürlükçü güçleri olarak YPG/YPJ güçlerinin ortaya koyduğu direniş ve devrimci mücadeleden çok şey öğrendik ve hala da öğrenmeye devam ediyoruz. YPG/YPJ güçlerinden büyük onur ve mutluluk duyuyoruz.”