AKP hükümeti, iktidara geldiği günden bu yana, 91 yeni cezaevi inşa ederken halen birçok kentte de cezaevi inşaatı devam ediyor. Durumun politik bir yönelme olduğunu söyleyen İHD Başkanı Türkdoğan, AKP iktidarı döneminde en çok yatırım yapılan alanın cezaevi olduğunu belirtti.

Türkiye’de, 6 Haziran 2015 tarihi itibariyle 360 adet ceza infaz kurumu bulunurken bu kurumların 91’i AKP hükümeti tarafından açıldı. Adalet Bakanlığı; 75'i inşaat, 53'ü proje, 50'si planlama, 29'u ihale aşamasında olan 207 yeni cezaevini 2018 yılına kadar açmayı planlıyor.

Türkiye’nin, 1970 yılında 59 bin 511 olan toplam tutuklu ve hükümlü sayısı nüfustaki 34 milyonluk artışa rağmen hiç artmazken, Aralık 2002'de 59 bin 429 kişi oldu. 30 Kasım 2015 itibariyle ise suçlu ve hükümlü sayısı neredeyse 3 katına çıkarak 176 bin 116 kişiye ulaştı. 2002'den bu yana toplam nüfus sadece yüzde 17 artarken tutuklu ve hükümlü sayısı rekor düzeyde arttı.

“Güvenlik tedbiri” olan tutuklama işleminin, AKP döneminde insanların keyfi olarak cezalandırılması ve sindirilmesi için kullanıldı. Yine AKP döneminde “suçlu” sayısını 3 katına çıkaran ve suç işleme oranını 2 katından fazla artıran bir sistemi yaratıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, artan mahpus ve cezaevi sayısını ANF’ye değerlendirdi.

Türkdoğan, Türkiye’deki tutuklu ve hükümlü sayısının Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin iki katı olduğuna dikkat çekerek, “Durum çok vahim. Bu istatistiki veriler, Türkiye’nin AB’ye girmesinin çok zor olduğunu gösteriyor. Çünkü Avrupa ülkelerinin iki katı bir oran var. Ülkede temel hak ve hürriyetler ihlal edildiği, sosyal politikalar gelişmediği için oran bu kadar yükseldi” diye konuştu.

‘POLİTİK BİR YÖNELME’

Bu kadar cezaevinin açılmasının politik bir yönelme olduğunu söyleyen Türkdoğan, AKP iktidarı döneminde en çok yatırım yapılan alanın cezaevi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “AKP hükümeti tekçi bir ülkenin temellerini yeniden atıyor ve onun koşullarını hazırlıyor. Bu tekçi zihniyeti oluşturmak içinde baskıcı bir sisteme ihtiyaç var. Cezaevlerindeki artış sayısı baskıcı rejimlerin hep ihtiyaç duyduğu bir cezalandırma yeridir. Aslında mahpus sayısı çok daha fazla denetimli serbestlik olmasa sayı şuanda 200 binin üzerinde olacaktı. Bu rakamlar AKP hükümeti döneminde hiç bir sorunun çözülmediğini gösteriyor. Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, toplumsal sorunların çözümsüzlüğü ve baskıcı bir yönetimin olduğunu gösteriyor. Yeni cezaevlerinin inşaatının halen sürmesi; baskı politikalarının devam edeceğini gösteriyor. Dışarıdaki politik eğilim, hapishanelere de yansıyor.”