AKP Medyası El Nusra çetelerini meşrulaştırıyor… - Esra Çiftçi
AKP Medyası El Nusra çetelerini meşrulaştırıyor… - Esra Çiftçi
AKP Medyası El Nusra çetelerini meşrulaştırıyor… - Esra Çiftçi
Klasikleşmiş bir sözdür, ”savaşın en büyük mağdurları kadınlar ve çocuklardır” diye… Çok da doğrudur bu tespit… Bütün toplumlarda kadın savaş ganimeti olarak görülmüştür.
İşgalcilerin ilk hedefi her zaman kadınlar olmuştur. Tarihte savaşmış ya da bugün savaşan toplumların kadınlarının hepsi mağdur olmuşlardır. Kadınlar, savaşın yarattığı travmaların yanı sıra, bir de cinsiyetçi yaklaşımlar sonucu taciz ve tecavüze uğramıştır.
Burnumuzun dibinde Rojava’da savaş yaşanıyor. Ortalık kan gölü. Savaş olanca yıkıcılığı ve yakıcılığı ile ortalığı kasıp kavuruyor. Bombalar şehirlerle beraber aileleri, insanları paramparça ediyor. Rojava’da Baas rejimi ve Türkiye destekli çetelerin Kürtlere yönelik çok ciddi saldırıları var. Savaştan kaçmanın yollarını arayanlar, çoğunlukla bilinçsizce, kalabalığı takip ederek kendilerini Türkiye’de buluyor. Sınırlarda bekleyen Türkiye destekli birtakım çeteler var, kimse onların kim olduğunu, hangi şebekeye bağlı olduklarını bilmiyor. Tek bilinen binlerce insanı kişi başı 100 TL karşılığında Urfa ve oradan 100’er TL karşılığı İstanbul’a getirdikleri ve özellikle genç kadınların fuhşa zorlandıkları da tanıkların anlatımından ortaya çıkıyor…
Türkiye devletinin işgalci bir gelenekten geldiğini söylemek sanırım abartı olmaz. 30 yıl boyunca Kürdistan’da yaptıkları zulüm ve vahşeti artık kendileri bile itiraf etmek zorunda kaldı. Bugünde AKP hükümetinin Rojava politikasının ne olduğu zaten bilinmekte. Özellikle oradaki Kürtlerin kazanımından çok ciddi rahatsız olmuş durumdalar ve bunu engellemek için tüm güçlerini seferber etmiş durumdalar… Yine AKP yanlısı yandaş medya, bu rahatsızlıktan yola çıkarak, AKP’ye ve Erdoğan’a dalkavukluk yapma adına yalan haberler yazıp, çiziyorlar ve Kürtler konusunda yaptıkları asparagas haberler bırakın gazetecilik etiğini, hiçbir insani vicdana sığmıyor…
Özellikle AKP’ye yakın medya ve basın organlarının, PYD’nin vermiş olduğu mücadeleyi küçümseyerek, onları işgalci, kadınlara taciz ve tecavüz eden bir örgüt olarak göstermeye çalışması şüphesiz manidardır. Adamın fikri ne ise zikri de odur sözü tam da burada devreye giriyor. Yıllardır Türk devlet sistemi Kürdistan’da ilk olarak kadınları hedef aldı. Türk askerleri, polisleri ve korucuları tarafından binlerce kadın tecavüze uğradı. Bugün de AKP’nin desteklediği El Nusra çetelerinin Kürt kadınlarına yapmak istedikleri ve yapmaya çalıştıkları budur. El Nusra çetelerinin cami minarelerine çıkıp, ”Kürtlerin malları, kadınları helaldir” diye fetva vermesi başka şekilde açıklanamaz…
İstanbul’a kaçan tanıkların anlatımına göre, El Nusra’nın Kürtlere ölüm fermanı çıkarttıklarını, köylerde katliam, gasp ve yağma yapmakla yetinmeyip, kadınlara tecavüz ettikleri, özellikle başı açık kadınların da El Nusra çeteleri tarafından “günahkâr” diye katlettiklerini aktarıyorlar. Bu insanlar PYD’den değil, El Nusra çetelerinin yaptığı insanlık dışı uygulamaların kendilerine de ulaşmasından korktukları için kaçmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar…
Yine tanıkların ifadesine göre, El Nusra çetelerinin kadınları üç defa tekbir getirerek nikâhlarına almış sayıyorlar ve tecavüz ediyorlar. Rojava’da en mağdur kesim Kürt kadınlarıdır. Savaşın en ağır bedelini kadınlar ödemektedir. Savaş koşulları nedeniyle artan yoksulluk ve yoksunluk, şiddet ortamının yarattığı travma, erkek egemen zihniyetin nüfuz ettiği çeşitli baskı ve şiddet biçimleri, geleneksel çevre ilişkileri içinde yaşayan çaresizlik gibi nedenlerle Kürt kadınları bu savaşta en büyük acıyı çeken taraftır.
Kürt hareketinin politik olarak güçlendiği dönemlerde, özellikle kadınlar açısından ciddi bir politikleşme yoluyla özgürleşme süreci yaşanmış olsa da, savaşın getirdiği ağır baskı ve yıldırma ortamında kadınların yüz yüze olduğu sorunlar katlanarak artıyor.
AKP medyasının Kürt kadınlarını hedef alan, El Nusra çetelerinin kadınlara yapmış olduğu şiddeti, PYD’ye mal ederek yapması aslında el altından El Nusra’yı meşrulaştırma girişimidir. AKP medyasının yapmış olduğu bu tarz yandaş haberler, Kürtlerin, insan hakları mücadelesi ve kadının direnişçi kimliğine yaptığı bir saldırıdır.
Tarih boyunca emperyalist ve sömürgeci güçlerin, Ortadoğu’da kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği ve kapitalizmin yaşatılması için ellerinden geleni yaptığını biliyoruz. Bugün Ortadoğu’da dünyanın gözü önünde oluk oluk kan akmaktadır. İnsanlığın yüce değerleri tarihte olduğu gibi ayaklar altındadır. Suni inançsal ayrımlarla, etnik çatışmalarla, coğrafi talanlarla insanlık adeta boğulmak istenmektedir.
Rojava’da hakları için mücadele eden Kürtlere yönelik saldırılar yeni değil, yıllardır yapılıyor. Kürtler kendi kaderlerini yönetip bir irade ortaya koymaktadırlar ancak insanın kanını donduran, vahşi, gerici ve çeteci yöntemlerle Rojava halkı hedeflerinden vazgeçirilmek istenmekte. Ortadoğu’yu büyük bir devrime taşıyacak olan Rojava devrimine yönelik saldırıların ulus ve emperyalist devletler tarafından gerçekleştiği aşikâr. Yine gerici devletlerin uzantısı olan El Nusra çeteleri, İslamiyet’i bir maske olarak kullanıp kendilerine taban bulmaya çalışmaktadırlar. AKP hükümeti ve medyası da buna zemin hazırlayarak başta kadınlar olmak üzere, Kürtleri hedef almaktadır.